bugün

Para yoktur, borç vardır, yeni mezunsundur iyi bir iş bulana kadar boş boş beklemek istemiyorsundur. Tüm bunların sonucunda hiç istemediğin bir işe girersin.

1) taşeron firmasında bildiğin tır bosaltmaca.
2) pompacılık.
öğrenciyken aşçı yamaklığı yapmıştım. işi küçümsediğimden değil de bir çuval salatalığı soyunca insan hayattan soğuyor, nasıl bir meretse elde avuçta sıvı namına hiçbir şey bırakmıyor.

soğan doğramak, patlıcan soymak, fasulye kırmak vs. onlara hiç girmiyorum bile.
Sene 2009, çay ocağında çaycılık.
Biri demli olsun diye çayı beğenmez, öteki çok açık diye geri gönderir. Amına kodumun evlatları...
Tek iyi yanı istediğiniz Zaman ıhlamur içebilmekti.
Baklavacı cıraklıgı. Leş gibi bir lojmanda kalıp çalışanlarının alayının kürd olduğu biyerde calıştım.
sene 1991 1992 bandı..

Güzel günlerdi ama ne iş yaptığımı söyleyip o iş bandı çalışanları ezemem..

Alın teri her işin bir zorluğu var...
Sıhhi tesisat.

Böyle söyleyince ne olduğu anlaşılmıyor. Tuvalet tesisatı yeniledim. Kafamdan aşağı 50 yıllık mantarlaşmış boklar döküldü.

Edit: namusuyla çalmadan çırpmadan rızkını kazanmanın yıkığı olmaz.
iddaa bayi.

Öğrenciyken haftasonları harçlığımı çıkartmak için bir buçuk ay çalışmıştım. 7 yıldır özel sektörde çalışıyorum ama sabahladığım günler de dahil olmak üzere hiçbir günüm iddaa bayindeki kadar yıkık geçmemişti. Şöyle bir tablo düşünün: bir sürü adam sadece maç skorlarının olduğu bir ekrana saatlerce kımıldamadan bakıyor. "Son akşam kuponu" diye bir tablo yapsam milyon dolara satabilirdim. Bu adamların yaşamı soyut sanatı bile aşıyordu azizim.
inşaatta mala vurmak.
babamın işyerinde çalışmaktan daha kötüsü olamazdı.
ya da öğrencisindir. ve cebinde paran kalmamıştır. çay bahçesinde garsonluk yaparsın. üstelik gece 3 e kadar. sadece 1 aydı hatta o kadar bile sürmedi, ama çok kötüydü be.
Ankara’da bi süpermarkette işe girmiştim. deneme süresi diye bir hafta kasanın yanında durup müşterilerin eşyaları için poşet açtırmışlardı. Neyi denediler hala bilmiyorum.

Geleceğim parlaktı ama erken istifa ettim.
Şehir dışına çalışmak için gidip bir restaurantta gununun 17 saati çalışmak geri kalanı uyumak. işçilerin kalması için verilmiş bir yıkık virane gecekondu ev. Bi odada 4 kişi. Suçlu, bağımlı, çalışmaktan başkası şeyi kalmamış kişiler + ben. Sabahtan akşama kadar çalışma. Neye gerekse sanki aq. Allahtan kovuldum yoksa bi süre sonra iyice bacaklarım gözlerim beynim eriyecekti.
Motokuryelik. Doğru düzgün bir iş bulamayınca günü kurtarma amaçlı yapılan bir iş. En azından yaz günü fazla terlemiyordum.
eleman eksikliğinden şirketin kamera izleme bölümünü itelemişlerdi.

gençlikte abimin yanında duvar boyası veya pazarda elma satışı filan yaptım ama en yıkığı bence üstteki işti. çok sıkıcı amk
Umut tacirliği.

işler iyiydi ama yıkıkça.
1)Kemal Sunal'ın filmindeki gibi günlük inşaatta çalışmak için kamyonu bekleyerek seçilen insan pazarcılığı.

2)devletin dalga geçip kısa bir süreliğine personel alıp kapının önüne koyma işçiliği.

3)insanların hamallığını yapıp bak bu da pisliğimi temizliyor diyen zengin insanların ameleliği. Evet.