bugün

trafikteki yayaların üstünlüğünü göz ardı eden şoför davranışıdır. üstünlükten kasıt yol hakkının yayalarda olmasıdır. mesela yaya geçitlerinde ya da sağa dönüşlerde yol hakkı yayaya ait olduğu halde ve yaya ne kendini ne de şoförü tehlikeye atacak herhangi bi davranışta bulunmadığı -halde yola atlamak gibi- yayayı görür görmez gaza basarlar, yayanın üstüne üstüne sürerler arabayı.

bunun bir üst modeli daha vardır ki evlerden ırak! sağ gösterip sol vururlar. yayaya yol verip, tam yaya geçerken gaza basarlar bu da bir üst modelidir bahsi geçen dallama şoförün.

sorunun kökenini çözmek için şoförün çocukluğuna da inmeye gerek yoktur, neden sorusunun cevabı gayet yakınlardadır. şoförün genel olarak karakterindedir. amacı tamamıyla artistlik, üstün olma isteği, egolarını tatmin etme ve tabi ki karşındaki kişinin maduriyetinden zevk almaktır. yayanın o anki korku, şaşkınlık, güveni boşa çıkarılmış küçük bir çocuk edasıyla yüzünde beliren ifadeden zevk almaktır. kendini bir şey zannetmektir.

vermeyin efendim böylelerin altına araba.
Araba altında yokken yaya olduğunu unutan aptal şofördür.
sozde gaza basip millete rezil olmayayım diyen atarli sofordur.