bugün

kimi çocuğun 7-8 yaşında başladığı, kiminin ise lisede başladığı okullardır yatılı okullar. Kimisi benim gibi şanslıdır, lisede başlayacaksa yatılı okula.

şans ama ne şans!
nasıl hazırlanacağınızı bilmeden o yaşta girilen bir sınavın ardından hasbelkader alınan güzel bir derece ile, bir fen lisesi ne yerleştirilirsiniz.

süper bir okula yerleşmişsinizdir. çocukluğunuz abinizin anlattığı fen lisesinin yatılı anılarına imrenerek geçmiştir. yatılı okulun ne olduğuna dair bir fikriniz vardır. arkadaşlıkları hakkında fikriniz vardır ama, fiziki şartlar nedir bilmezsiniz.

gittiğiniz okul batıdaki boyalı cilalı duvarları olan modern bir okul değildir, giremeyeceğiniz okul yokken, yaşadığınız şehirdeki fen lisesi ne kaydettirir aileniz sizi.

alışveriş dönemine geçersiniz. bir yatılı okulda olmazsa olmaz bazı eşyalar vardır. bunların bir listesi ile, birkaç gün gezilir ve alışveriş tamamlanır. Bu eşyaların başlıcaları terlik, havlu, şampuan, diş fırçası, diş macunu, tel askı, çengelli iğne falandır.

Valiz hazırlanır. Anne ağlar, sanki haftasonu geri gelemeyecek gibi hissedersiniz. Bir belediye otobüsüne binilir. yanınızda daha önceden tecrübeli abiniz vardır sadece. valizinizi bu defalık biri taşır. daha sonra o valiz yıllar yılı sırtınızda bir yük, gider gelir sizinle.

bir odaya koyarlar sizi.12 kişilik odada en güzel yataklar kapıldığından, sağı solu korunaksız bir üst kat ranzaya eşyalarınızı koyarsınız.

yerler eski tip mozaik, ranzalar demir ve boyaları dökülmüş. yatakların üzerinde her türden pislik ve leke... Siz eşyaları bırakırken falan, elinde sabunluğu ile lavaboya girip lavabodan çıkan insanlar.
Yatak yapıldığında ve abinizin gitme vakti geldiğinde, siz de onlarla dönmek istersiniz. ait olmadığınız bir yerde bir gece fazladan kalmak zor gelir.

başlayan okulda, ilk iş tanışılır. isimler söylense de akılda kalmayacağı için, kayserili, mersinli falan diye arkadaşlarınızı akılda tutarsınız. aynı şehirden olanların ismi bilinir. zaten onlar sınıfın yarısını oluşturmaktadır ve önceden tanıdığınız kişilerdir.

arkadaşlıklar giderek kardeşliğe dönüşür. akşamları gündüzlü ekip gittiğinde herkes daha sıkı bağlanır arkadaşlarına.
birbirilerine türlü türlü şakalar yaparlar mesela. kırıcı olmayan, eğlenceli şakalar.

kimisi saat 11 de sahura kaldırılır. tüm saatler 3 e ayarlıdır yemekhaneye indiğinde anlar şaka olduğunu. Kimisi ayakkabı boyası ile boyanır. ama yatılı okulda şaka her zaman kaldırılır.

kar yağdığında kaya kaya düşe düşe futbol maçları yapılır. ayaklara poşet, en dışa da çorap bağlanır ki, az kayılsın, güzel oynansın.

anılar birer birer anlatılmakla bitmeyecek kadar çok, yaşananlar da, hiç unutulmayacak kadar güzeldir. dünya üzerinde bir tek yatılı okulda böyledir.
akşam yemeğinden sonra yoktur yiyecek. sabaha kadar aç bekledikten sonra bir bardak çay, iki dilim ekmek, kahvaltılık yağ ve reçel yersiniz. sabah etüdünde ve tenefüslerde uyumanın değeri ise paha biçilemez. cuma günü bir ayrı mutluluk vardır içinde haftosunun gelişiyle, pazar günü ise aynı şekilde hüzün. okuldayken şu okul bitsin diye geçirirsin içinden ama arkadaşlıklar için söyleyemezsin bunu. bıraksalar 10 saat daha konuşuruz dersin. yatılı okul başkadır anlatılmaz, yaşanır.
(bkz: ultimate survivor)
(bkz: acılarımı deşmeyin)
aileni çok özleyeceğin durum. her gece o rahatsız edici yatağına yatıp sessiz sessiz ağlamaktır. her gece aynı durumu yaşamak zor çok zor.
kadıköy anadolu lisesi ise yatılı okunulan okul pek de sıkıntı yaratmaz, bilakis geleceğin kurtulur.
Herkesin tatması gereken bir yer yatılı okullar. Zorluklar var tabi ama bir edep öğreniliyor, kültürle yetişiyor çocuklar. Ilerde çocuğum olursa kesinlikle liseyi yatılı okuyacak.
Not: turkiyedekiler dahil değildir bir tanesi dışında. Yurt dışı özellikle ingiliz liseleri.
çabuk büyümeyi sağlar.
solaryum cildinizi, yatılı okul ruhunuzu kavurur.