bugün

bugün onlarca kurumun hatta adını bile bilmediklerimizin ''haydi afrika, somali yolla paraları'' diye çığırtkanlık yapmalarından mütevellit bir çoğunun geçmişi kirli olduğundan dolayı yardım edecek kurum bulamama işidir.

bir kere bu dernekler sivil toplumun en temel kurallarından olan şeffaflık ilkesini uygulamıyorlar.
ne aldılar, ne verdiler, ne zaman hangi sevkiyat gitti?
bilmiyoruz hiç bir şekilde.

tek dedikleri ''sen yolla biz göndereceğiz'' o kadar.
vatandaş olarak soruyorum ''nasıl?'' diye.
cevap yok.

e ben şimdi nasıl güveneyim?

gelişmiş ülkelerde belediyeler bile hesap verir.
bizde sadece iyilik naraları.

oysa şeffaf olsalar, güven verseler biz de gönül rahatlığıyla yardımda bulunacağız.
evvelki sene kurban bayramı'nda yaşanan vekalet faciası sonrası maalesef epeyce artmış yaygın bir hissiyat.
yardım kuruluşundan tut da, kırmızı ışıkta veyahut yol kenarında dilenen dilenciye bile güvenemez hale geldik. sadaka verecek insanı eş dosta sorup da buluyoruz.
(bkz: deniz feneri)
rezil bir durumdur. mesela afrika ya yardım yapmak istersin, kime güveneceksin?

deniz fenerine mi ihh ya mı?

neyse ki türk kızılayı var.
türk vatandaşları için geçerli nedenleri olandır.

(bkz: kayıp trilyon davası)

(bkz: deniz feneri davası)
bu duruma, "yüzyılın indiragandi hareketleri yada kurban rezaleti olabilir mi?" diye soru sorma aptallığını yapalım.