bugün

dünyanın yaşı sonra heseplamalarla 5,5 milyar yıl olarak gösterilmektedir.
peki, son peygamberin gelişi neden bu kadar gecikmiştir acaba?
son peygamber isa'dan yalnızca 571 yıl sonra gönderilirlen,
nedir bu 5499998400 yıl.

ortaokul bilgisiyle ben cevap vereyim; 24 bin peygamber.
açıklama getirmiyorum.

dile kolay beş milyar döryüzdoksandokuz milyon dokuzyüzdoksansekiz bin altıyüz yıl.

bekle bekle bekle, ki gelsin son peygamber.

"kainatı senin yüzüsuyun hürmetine yarattım, ama seni biraz beklettim be canım."

edit: 5 500 000 000 - 1 400 = 5 499 998 600
dünyanın yaşı 5,5 milyar yıl olsa da bilinen insanlık tarihi 20000 yıllık falandır. evrim ilk insanın ortaya çıkmasını hangi yıla koyuyor bilmem ama hadi diyelim 65 milyon yıl önce olsun. popülasyonun artmasıyla peygamber gönderme sıklığının artması pek saçma değildir kanımca.

edit: imitasyonn beni uyardı. insanlığın yaşının 2 milyon yıl olduğu tahmin ediliyormuş. ben 65 milyon deyip abarttım. iki milyon olduğunda her şey çok daha iyi oturuyor. 2 milyon yıla 24 bin peygamber. nüfusun artmasıyla paralel sıklıkta gönderiliyor bunlar. iyice artınca da kitap... gayet makul. teşekkür ederim.

edit: 5,5 da değilmiş. 4,7 diyolar.
her bilen, bildiği kadarından sorumludur.
kuran bu konu hakkında bıdı bıdı diyor allah'ın rahmetinden sual olunmaz laflarıyla geçiştirilecek durum. bu müslümanlar başkalarının dinlerine saygılı olmadıkça adam olmazlar azizim. ya başkalarınınki doğruysa? duyamadım? ama ya yoksa?
maymun görünümünde bir insan kitaptan, okumaktan anlamadığı için böyle olmuştur. o zaman mamut avlıyordu adam nerden bilsin kitabı, romanı, hikayeyi...

(bkz: eşek hoşaftan ne anlar)
evreni, zamanı yaratan tanrının bizim gibi zamanın geçmesini beklediğini onun da bizimle aynı zaman kavramına bağlı olduğunu düşünen insanlar için şaşırtıcı olaydır.
tanrı kaldıramayacağı taş yaratabilir mi gibi önce tanrıya acziyet atfedip gücünü sınırlayan ardından gelen soru cümlesiyle sonsuz güc bekleyen ve bu şekilde tanrının olamayacağını idrak etmiş(!) kimselere için ilginç gelen durum.
yarattıktan hemen sonra akıl vermesidir. ama bazıları kullanamayabilir, normaldir.
ilk insan ile birlikte ilk emirlerde gelmistir, ilk insan ve ilk peygamber hz. adem e 10 sahife verilmistir. ardi sira 50 sahife Hz. sit e, 30 sahife Hz. idris e ve 10 sahife de Hz. ibrahim e verilmiştir. insan toplumu icerisindeki sorunlara göre bu sahifeler farkli peygamberlere cok yahut az yollanmistir. insanlar populasyonlari artikca iyice cozuttuklari icin kitaplar sirasi ile gelmeye baslamistir.

(bkz: ben niye kastimki bu kadar)
(bkz: birakta carpilsin)
bir geç kalmışlıktır.
ya da dünyayı yarattığını unutan yaratıcı, dünyanın varlığından milyon yıllar sonra haberdar olmuştur.
ya da çok meşguldür, kim bilir, belki baçka gezegenlerde yarattıklarını cezalandırıyordur.
sözlükteki ateistlerin, müslümanlardan daha fazla islami konular üzerinde düşündüklerine kanaat getirmemi sağlamış olan başlık. (bkz: inanmadigi olgular hakkinda atip tutan insan)
dünyanın yaşı ile insanlığın yaşının aynı olduğunu laboratuvar ortamında kanıtlamış (!) bünye söylemi.
küsuratlı rakam verdiğinde, çok büyük iş yapmış ve kafa yormuş gibi gözükmeye çalışan entry.
(bkz: allahım sen yardım et)
Gönderilen kitap eğer '100 adımda kız tavlama' ise gülünecek olandır.
kamil olmamış aklıyla hesap sormaktır. o 5499998600 yıl içinde kaç uygarlık oldu , kaç kez devir döndü bilmeden ahkam kesmektir daha iyi algılanabilmesi için:
(bkz: zaman çarkı)
ne zaman gönderilseydi daha uygun olurdu şeklinde soru sorulası ifadedir.
zaman kavramı üzerine bu tip yorum yapanlar herşeylerini mükemmel yapıyor olmalılar diye düşünüyor insan. *
cevabı: dünya gaz bulutuyken gönderilmesi gerekiyordu herhalde. canlı varlık yokken.
dünyayı bu denli kirletip iğrençleştirmemiz bu kadar zaman almıştırda o yüzden bu kadar zaman sonra gönderilmiştir.
* *
1. adam mübalağa sanatı yapmış gayet açık anlaşıldığı gibi. herhalde gerçekten 5499998600 yılı kastetmemiştir.
2. sadece başlık açanın değil başlığı okuyan bazı insanların da katıldığı bişey olabilir bu. ama gel gör ki sözlük yazarlarımız ilk fırsatta eksi oya bindirdikleri ve hemen ya allah diyip kendi fikrine uymayan konulara dallamasına atladığı için sesini kimse çıkaramıyor. rahat verin. bırakın insanlar paylaşsın fikirlerini.
3. evet konuya gelelim kitap gereken bir zaman da içinde bulunduğumuz zaman. gel gör ki annem de kendi zamanı için aynı şeyi düşünürmüş onun annesi de onun annesinin annesi de. yani en geri zaman için de bu böyle. yani sen insanlığı öğrenememişsen içinde insanlığa dair bişey yoksa ne kitap adam edebilir seni ne başka bişey.
(bkz: zamanın göreceli olması)

hayır o değil, 1400 yıl önce geldiği halde durum böyle.
amatorce bir is cikarmaktir. ileride cok bas agritir.

bilindigi uzere, iyi bir programci sistemli calisir, projesini hazirlar, gerekli diagramlarini cizer, en sonunda kodunu yazar ve dokumentasyonu ile birlikte calismasini yayinlar/teslim eder.

bu ne yapmis, ol demis olmus. e hani hocam bunun kullanma kilavuzu, teknik bilgileri falan? destek desen yok, guncelleme desen o da 3 versiyona kadar gelmis. sonra yarim kalmis.
insanlık tarihi 2-3 milyon yıllıktır. Zaten ilk insanlara kitap gönderilecek hali yoktu. Okuma-yazmayı daha bilmiyorlardı. Mağaralarda yaşayan, tarım yapamayan, yerleşik hayata geçmemiş, ateşi kullanamayan, soyut düşünebilme yeteneği gelişmemiş, ilkel bir şekilde iletişim kuran bir canlıya kitap gönderilmesi zaten saçma olur. Dünya kadar kazı alanı ve mağara var, insanlığın bu ilk hallerini kanıtlayan. Aklını kullananlar için bilim dünya kadar kanıt ortaya koyuyor, fakat onlar gözleri var görmezler, kulakları var duymazlar!(Bu terminolojiyi bir de ben kullanayım dedim, hoş oluyormuş:), fakat pek de yerinde kavramlar değil!) Yeter ki, objektif düşünülebilsin, sorgulama yapılabilsin!!!!

Bu arada aklıma Adem geldi. Onların çocukları Habil ve Kabil miydi? Bunlar neredeyse, M.S. 500'lü yılların teknolojisine sahipti, değil mi? Peki tarımcılığa geçmemiş ilk insanlar nerden çıktı? Tabi, inanca göre ilk insanlar gayet de moderndi! Arkeoloji, insanlık tarihi vs falan ateist oyunlarıydı, tıpkı evrim teorisi gibi. ( Bu arada evrim teorisine saldıranlar, neden ilk insanların vahşiliğini ortaya koyan bilimsel disiplinlere saldırmıyorlar? Bu da ayrı bir ilginçlik!)

Garip bir gözlemim daha var. O da dünyanın yaşının 5.5 milyar yıl olmasına kimse ses çıkarmıyor. Demek bu konuda bilime bir inanç var! insan bir anda, hiç bir evrimsel ilerleme, aşama olmadan tarımcılık yapabiliyor. Yani, evrimsel bir sürece ne biyolojik anlamda, ne de dünyanın oluşumu anlamında gerek yok. Şimdi, başlık daha anlamlı oldu. Eğer evrimsel bir sürece gerek yoksa, bir anda okuma bilen, tarım yapabilen canlılar oluşuyorsa, neden 5.5 milyar yıla gerek vardı? Hiç de anlamsız bir soru değil. Bir açıklamayı hak ediyor.
belki yakin zamanlarda yeni bir peygamber gelmistir. ama sozluge girip acilan basliklari veya girilen entryleri gorunce hadi len bunlarimi kurtarcam ben yansin ipneler diyip geri gitmistir.
dünyanın yaşının 4.5 milyar yıl olduğu, bunun % 88'inin de prekambiriyen dönem olduğu , yani karanlık çağ, düşünülecek olursa ve yaratma eyleminin - ki söz konusu bi'şeyse eğer - dünyanın oluşumuyla eş zamanlı gerçekleşmediğini, ilk organize canlıların - balıklar, trilobitler vs - prekambiriyen sonunda başlayan kambriyen döneminde belirdiğini söylemek bir jeoloji mühendisi adayı olarak vazifemken; sadece yapılan yorumları görüp güldüğüm önermedir.
ham akıllar tarafından tam idrak edilememiş olan tespittir.
özetle belirtmem gerekirse, ki gerekmiyor, ortaokul bilgidinden biraz fazla bir bilgi,
ve akılcı bir yorumlamayla şöyle düşünülebilir.

dünyanın bu günden 5.5 milyar yıl önce allah tarafından yaratılmış olduğunu varsayarsak,
ve Homo sapienslerin günümüzden 50 bin yıl önce ortaya çıktığı düşünürsek,
son kitap olan kuran'ın gecikmesi normaldir.
aslında kitabın gecikmesi, insanın yaratılmasının unutulması ile tetiklenmiştir.

allah insanı yaratmak için neden bu kadar bekledi acabağ!?
yazının bulunuşu, ortaya çıkışı, yaygınlaşması vb. düşünüldüğünde mantığı kavranılabilinecek olan durum.
(bkz: ayranı yok içmeye)
gelmediğini biliyormuşcasına ortaya atılan bir iddia. gelmediği ne malum? kitap dediğin vahiyler bütünü, bi şekilde ulaşmıştır cetlerimize. biz de son peygamber son kitapla ödüllendirilmişiz mesela bunun değerini bilmeliyiz, bilmeyenlere bildirmeliyiz.