bugün

öss' ye girdiğim yıl, eski yök başkanı yusuf ziya özcan ile nişanlanıyordum rüyamda. pembe bir takım var üzerimde, başımdaysa takımımla uyumlu dantelli, şeker bir şapka, henüz 17 yaşımda yusuf ziya özcan gibi tahsilli ve istediğim üniversiteye yerleşebileceğim garantisini veren bir adamla nişanlanıyor olmanın sevinci mi desem yoksa şımarıklığı mı bilmem, konuklara şapşal şapşal gülerek kolumda müstakbel nişanlımla ilerliyoruz nişan töreninin yapılacağı alana. * *
münevver karabulut cinayetinin işlendiği zamanlarda, bir gece rüyamda cem garipoğlu' yla sevgili olduğumu görüyorum. kimsenin olmadığı meydanlık bir alana gidiyoruz cem' in arabasıyla. iniyoruz arabadan. çantamı alıyor elimden ve kaçmaya başlıyor " hadi al çantanı benden. " diye. sonra her nasılsa sevgilimin münevver' i öldürdüğünü hatırlıyorum. peşinden gidip gitmemek arasında bocalıyorum. cem' in bana kurbanlık koyunmuşum gibi hissettiren bakışları arasında uyandım. allahım! o nasıl bir rüyaydı? kan ter içinde kalmışım. bu rüyayı gördükten sonra takip eden günlerde her erkeğe korkarak yaklaşmıştım.

geçenlerde de bu gaziantep' i savaş alanına çeviren bombacı adamın resmini facebook' ta gördüğüm gece çok etkilenmiş olmalıyım ki, rüyamda binlerce insanın gittiği bir açılışta binaya girmemle birlikte o adamla göz göze geliyoruz. uzun uzun bakıyor gözlerime. bense hemen binanın dışında bulunan polislere söylüyorum onu gördüğümü. koşun diyorum buldum onu, bombacı adam içeride, öldürecek bu kadar insanı, bombalayacak binayı. kimse inanmıyor bana, yanlış görmüşsündür diyorlar.ne yapacağını bilemez halde hemen binadan uzaklaşıyorum. uyandığımda o adamın yakalanması için deliler gibi dua ettim.tüm kötü adamlar benim kabuslarımda oynamak zorunda mı diye de merak ediyorum artık.

şimdi bunları yaran rüyalar başlığının altına yazdım ama görürken ben hiç de yarılmadım aslında. birkaç gün sonra anca gülmeye başladım ben de rüyalarıma, etkisinden kurtulabildikten sonra. *

not: fazlaca gündemde kalan güncel olaylar itinayla rüyada görülür. *
rte nin suikasta kurban gitmesi ve barack obama nın rte nin başucunda hüngür hüngür ağlaması. benim ise uyandıktan sonra rüyamı alkışlamam...
rüyada lars ulrich ile mahallede* avare avare gezerken bi anda peşimize köpek takılır.iş bu rüya işte köpek de anasının gözü gibi bizden oldukça büyük bişidir.neyse ara sokaklara girerek bir şekilde atlattık biz bu köpeği.artık sevinçten mi mallıktan mı bilemem ben kendi kendime creeping death parçasını mırıldanmaya başladığımda lars'dan o efsane replik gelir."it's not creeping death, it's running death"*
hayal gücümün doruklarını sikiyim afedersin.
bizzat arkadaşım tarafından görülmüş rüyadır. bana anlattığında yerlere yatmıştım.malum 21 aralık dedikoduları ortalığı kasıp kavurmaktadır. arkadaşta etkisinde kalmıştır. şöyledir;

şimdi bu geceleyin evde oturmaktadır, tarih 21 aralıktır. bi an dışarıya baktığında kendisine doğu yani dünyaya yaklaşan göktaşlarını görmüştür. korkudan ne yapacağını bilemezken aklına birden cünüp olduğu gelir ve banyoya koşar, ancak gusül abdestinin nasıl alınacağını unutmuştur ve kan ter içinde hatırlamaya çalışmaktadır. sonrasında öleceğini anlamıştır ve gidip tuvalete son bir kerede olsa rahatlamak istemektedir. tam tuvalette malum işi yaparken birden tuvaletin deliğinden ünlütakvimi yapan mayalının kafasını çıkartıp gandırdımdemesiyle rüyası bitmiştir...
rüyamda sarışın bir kızla tanışıyorum baya sohbet ediyoruz. bana devamlı ismail isminde birinden bahsediyor. sonra bir binaya girip dolaşmaya başlıyoruz. kız birden yok oluyor. ben de onu ararken odaları dolaşıyorum. odalardan birinde bilgisayar başında uğraşan biri var, bilgisayarın ekranında da ekranda zall yazıyor. ben de içimden düşünüyorum, bizim zall'ın adı da ismaildi galiba diye, sonra bilgisayar başındaki kişiye bir bakıyorum ki o zall'mış. biraz sohbet ediyoruz. zall benden o sarışın kızın numarasını istiyor, eğer numarasını alırsan seni mod yaparım diye de rüşvet öneriyor. ben kızın peşinden gidiyorum ama numarasını alamıyorum. zall'ın yanına dönüp numarayı alamadığımı anlatıyorum zall da sağolsun çok anlayışlı, sorun değil diyor. sonra biraz daha sohbet edip yanından ayrılıyorum. kapıdan çıkarken zall'ıın yüzüne bakıp neden klavye? diye sorduğumu hatırlıyorum. sonra uyandım.
(bkz: am sik köt meme)
malatyalı eski sevgilimin karadenizliler derneğine bağış yapması.
Yürürken yol kenarındaki bir boş arazide leyla ile mecnun dizi karakterlerinden hırsız yavuz ve ismail abi ile karşılaştım. Onların bana hemen kaçıp uzaklaşmam gerektiğini söylemesiyle korkuya kapılıp kaçmaya başladım. Tam bir duvarın üzerinden atlayacakken duvarın hemen yanındaki bir kapıdan didier drogba çıkıp beni ısırdı ve dehşet içinde uyandım.
Sibel can konser veriyor. ben evimden sesini duyuyorum. zbrs sen neden gelmiyosun, gelsene diyor bana.
bir anda aydınlık oluyor ve kapı çalıyor. içeriye tanımadığım bir adam ve nil erkoçlar'lar giriyor. erkek hali değil, bayan hali olarak.
piskolojik danışmanlık almaya geldim diyor. bende diyorum ben anlamam bu işlerden, daha kendi sorunlarımı çözemedim felan. yok yok, baksana iyi yerlere gelmişsin. bu işide çözersin diyor.

ben de tam bu sırada sözlüğe giriyorum. nil erkoçlar başlığına:

"zilimi çalıp benden yardım istemeye gelen insan" entrysini yazıyorum, ama yollayamıyorum görecek diye.

böyle saçma sapan bi rüya gördüm. vay amk, ne alaka lan.
arkadasim bende am gormus cocuktan hafif tirstim ama dost sonucta *
alabalık gördüm böyle daracık alanda yüzlerce. sonra bir yılan gelip balıkları yedi. timsah geldi balığı yedi. ejderha geldi ortada ne var ne yok hepimiz yuttu. ben de dahil. ulan sonra ''ejderhanın küçük dile de varmış'' diye bağırarak uyandım. doğal olarak bunu yorumlatmam gerekiyordu. koştum anneanneme dedim bebeğim böyleyken böyle oldu. işte balık, yılan , timsah. anneannem çat pat yorum yaptı tabi ama ejderha dediğimde söyle bir irkildi. aha da dedim kötüye işaret. hani difrizden çıkarttığın buzlu bardağa birayı koyarsın da bardağın dışındaki damlalar alta doğru süzülür. benim çatalda öyle bir gel gitler oluyor dedim çatal çatal değil sanki çoruh nehri alabalıklar yumurtlamak için tersine yüzüyor. o derece yani a dostlar * . nerede kalmıştık; anneannem ejderha dediğim de duraksamıştı ya sonra ''ejderha da neymiş la'' dedi bir daha da konuşmadı benimle zaten. o ejderhayı hatun mu sandı nedir artık 90 yaşında kadın ejderhayı ne bilsin.
sabah kalkıp amk bu ne lan dememe neden olan rüyadır.
Artık nasıl bir bilinçaltıysa..
Rüyamda ben ve iş arkadaşlarım uzay aracına binip Ay'a seyahate çıkıyoruz. Yolda bi ton rezillik oluyor. Kara delikten felan geçiyoruz.o kara delikten geçerken herkes gözünü kapatıyor çünkü gözleri kör ediyormuş. Sonra Ay'a iniyoruz.özel kıyafet, oksijen bi sikim yok ööyle kapılar açılıyor.koşa koşa iniyoruz araçtan aşağı. Lan bi de bakıyoruz orda insanlar ve biriketten yapılmış evler var. gidip 6 7 kişi orda beyaz bir tarlaya oturuyoruz.beş dakika sürmeden sahibi geliyor. Ve diyor ki (o da normal insan) "arkadaşım kalkın orda tarlayı sulayacağım" Tamam diyoruz biraz oturup kalkalım. "çabuk olun" diyor. Tamam diyoruz gidiyor. Sonra orda öyle sağa sola bakarken ünlü filozof platon'un da orda evi olduğunu gördüm.
Vay amk felan derken. Sonra da uyandım...
rüyada buzdolabından dayak yemek.
rüyamda aydın belediye başkanı pitpull'ları toplatıyordu ben de yardım ediyorum amk. hayatımda aydın'da kalmışlığım yoktur.
arkadaşımın hayatta kalması için onun kanı ve tükürüğünü karıştırıp içmem gerekiyordu. *
bülent ersoy, erdal bakkal ve ben...

bülent ersoy platformda, şarkı söylüyor ama türk sanat müziği filan değil. metal parçalar... ben de bass gitar çalıyorum... platformun hemen dibinde erdal bakkal... tezgahı açmış, erik, su, kola, elmalı şeker filan satıyo yani tezgah baya kalabalıktı, sadece bunları ayırt edebildim. arada bir çıkarıp paralarını sayıyo filan, yüzündeki ifade görülmeye değer, sanırsın birine fazladan para üstü vermiş... kardeşimin sesine uyandım;

+ abi gel hadi, kahvaltı hazır!
- konser daha yeni başladıydı...*
+ ???
ygs den birkaç gün önce gördüğüm rüyam babam kızım sınavda 0 çektin bari hergün servisle okula gidip canın sıkılmasın diyip bana son model bir spor araba alıyor.içine bir giriyorum hacımurat hatta oturacak yer bile yok.sanırım bu gerçek hayatta yeterince spor arabaya binmememden kaynaklanıyor.evet,evet o yüzden.
Rüyamda devlet bahçeli beni matematik çalıştırıyodu. Çayın yanında püskevit yiyorduk lan. Ama lise yıllarım gibiydi. Trigonometri falan çözüyo anlatıyo ciddi ciddi. *.
rüyamda 7-8 yaşında polis olduğunu iddia eden çocuğun uyuşturucu sattığım için beni tutuklaması.

baktım cebimden deniz kabuğu çıktı amk. rüyaya gel.
geçen gece naneli taytla fenerbahçe klüp binasının içinde koşuyordum. sonra kayboldum ve japon bi abla ve abiden ingilizce iletişim kurarak yardım istedim. nagazikililermiş. beni bindirdikleri taksinin şişman şöförü de direksiyonda uyuyakalınca pandik atarak uyandırdım amcayı.

böyle de dingil bi rüyamdır.
Rüyaya Cemal Süreya dizeleri okuyarak başlamak, Özdemir Asaf'ın dizeleri ile bitirmek. Sabah uyandığında aslında şiirleri ezbere bilmediğini farketmek. Ertesi gecede Türkan Şoray' la bir sinema projesinde yer almak.
otobanda temple run canavarını kovalamama hiç değinmiyorum bile...
Allah'ım sana geliyorum. Bilinçaltım, öpüldün...
Dolunaya tekme atıp paramparça ediyordum onu. babamla abime mesaj atıyordum. ay nasıl olmuş ben yaptım diye. *
bir de elektrikli süpürgenin beni çekmeye çalıştığı rüya vardı. * * *
rüyada bebe bisküvisi görmek nedir lan. bir de bu biskuvinin ismi puppy olmuş. sanırım bilinçaltımla sorunlarım var. normal değil. *
Rüyamda şaşırtıcı bir şekilde bluetoothlu kulaklıkla müzik dinlemekten trafik cezası yedim, hala etkisinden çıkamamış bulunmaktayım.
megan fox'u aktarda baharat koklarken görmek.