bugün

üniversiteye geldiğimizde ilk sene kaldığımız yurtta tatar bir arkadaş vardı. o anlatmıştı. çocuk kazanmış üniversiteyi, atlamış gelmiş bir kaç arkadaşıyla kazan'dan sakarya'ya. yurda yerleşmek için gittiğinde giriş bloğun arkasındaki "kazan dairesi" yazısını görmüş. sevinçten havalara uçmuş. bizim için özel oda yapmışlar diye sevindirik olmuş. o sevinçle gitmiş kapısına açmaya çalışmış, bakmış kapı kilitli. hemen yurt müdürünün odasına gidip, girmiş söze:

- müdür bey şu odanın anahtarını alabilir miyim?
+ napıcaksın oğlum orayı?
- ee kazan diaresi...

müdür bu, devlet memuru sonuçta. durur mu basmış kahkahayı. çağırmış personeli. açtırmış odayı. gezdirmiş kazan dairesini. 1 sene yurtta kaldık beraber, müdür her gördüğünde şöyle derdi:

"ramis memleketini özlediysen açtırayım senin odayı, buharını içine çekersin".