bugün

aynen şöyledir;

bir italyan, bir rus, bir fransız bide bizum temel. şampiyonlar liginde
karşılaşmışlar başlamışlar muhabbete; italyan demiş ki bizim ülkemizde şampiyon olan takım iki gün iki gece kutlamalar yapar. rus demiş ki bizim ülkemizde şampiyon olan takım iki tanker votka içerek kutlama yapar. fransız demiş ki bizim ülkemizde şampiyon olan takım 400 güzel kızla şampiyonluk kutlar. bizum temelde demiş ki bizim orda şampiyon kim olursa olsun kutlamasını fenevbahçe yapar..
fenerbahçenin şampiyonlar liginden ihrac edilip trabzonsporun gitmesiyle ilgili bir fıkradır.
bir italyan bir fransız bir rus birde bizim temel oturuyorlarmış
fransız demişki biz şampiyon olursak sabaha kadar meydanlarda kutlarız
italyan demişki biz şampiyon olursak deli gibi pizza yiyerek kutlarız
rus demişki biz şampiyon olursak sabaha kadar votka içer kutlarız
bizim temelde demişki bizde kim şampiyon olursa olsun fener kutlar.
adamin biri bir gün rusya’ya gidiyormuş. arkadaşı sormuş;
- abi neden yengeyi de yanında götürmüyorsun?
adam cevap vermiş:
- kardeşim sen çorum’a giderken leblebi mi götürüyorsun?!..
dursun temeli arar ve akşam fadimeyi de al bize gel grup sex var der...temel bu işe sevinir ve kim kim var diye sorar....
Dursun- sen ben bide fadime....
emo'nun birisi deveye sorar :

+ßaßuş shénin ß0yhnun nédhén éğri?

deve cevaplar :

-senin ağzını yüzünü skerm or.pu çocuğu düzgün konuş.
hakkaten yarmıştır..

iş çıkışı evine doğru yürüyen polis, evinin sokağına geldiğinde küçük bir çocuğu...n köşebaşında diz çökmüş toprakla oynadığını görür. 'Vatandaşla ilgili' imajı yaratacak ya, yanına yaklaşır ve sorar:

Polis: Ufaklık, ne yapıyorsun?
Çocuk: Polis yapıyorum.
Polis: Nasıl yapıyorsun, anlat bakayım.
Çocuk: Böyle kum koyuyorum, su koyuyorum, biraz da b*k koyuyorum, polis oluyor.

Polis duruma bozulur. Kimse görüyor mu diye sağa sola baktıktan sonra usulca eğilip çocuğun kulağından tutar ve "bak ufaklık, böyle şeylerle uğraşma, tamam? hadi şimdi git evine.." der.

Ertesi gün yine iş çıkışı, çocuğu aynı yerde oynarken görünce 'akıllanmıştır herhalde' diye düşünür ve çocuğun yanına yaklaşır.

Polis: Ne yapıyorsun ufaklık?
Çocuk: Poliiiis..
Polis: Nasıl yapıyorsun, söyle bakalım.
Çocuk: Böyle kum koyuyorum, su koyuyorum, biraz da b*k koyuyorum, polis oluyor.

Polis bu kez sadece çocuğun kulağını çekmekle yetinmez, çocuğu adam akıllı döver.

Ertesi gün yine akşam vakti aynı çocuğu aynı yerde aynı oyunu oynarken görünce bir hışımla çocuğun yanına gider ve sert bir ses tonuyla tekrar sorar:

Polis: Çocuk (!) ne yapıyorsun?!
Çocuk: Jandarma yapıyorum.

(Jandarma kelimesini duyan polisin ağzı kulaklarına varır.)

Polis: Nasıl yapıyorsun, anlat bakayım.
Çocuk: Böyle kum koyuyorum, su koyuyorum, jandarma oluyor.
Polis: B*k koymuyor musun?
Çocuk: Cıkk, b*k koyunca polis oluyor * )
adamla karısı kavga ediyorlar... kadın diyorki; "seninle evlendiğim zaman ne kadar aptalmışım!" erkekten cevap:
"işin kötüsü, ben de farkına varmadım !..
adam yeni aldığı bilgisayarın teknik danışma servisini aramış, "parolamı yazarken rakamlara basıyorum, ekranda 'yıldız' çıkıyor.." diye, "o program tamamen sizin emniyetiniz için" demiş telefondaki yetkili, "arkanızda duran birisi varsa yazdığınız parolayı görmesin diye tasarlanmış bir program.." adam "hah..
tamam da" demiş alaylı bir ses tonuyla, "kardeşim arkamda biri yokken de o zımbırtı çıkıyor.. bu ne iş şimdi?.."
bir gün hoca vaaz veriyormuş : kızlarımıza dikkat edelim açık giyiniyorlar , boya sürüyolar , zincir takıyorlar derken cemaatten biri seslenmiş : iyide hocam sizin kızda yapıyor .

hoca cevap verir : şimdi allah var bizim kıza yakışıyor!!!11!!
bir gün 75 yaşındaki bir ihtiyar, sperm testi yaptırmak için doktora gider. doktor yaşlı adama ağzı sıkıca kapalı ufak bir steril kavanoz verir ve;
"bunu doldurup yarın bana getirin!.." der. ertesi gün ihtiyar kavanozu getirip doktora verir. doktor kavanoza bakar ve boş olduğunu görüp sebebini sorar; ihtiyar anlatmaya başlar:
"doktor bey, dün gece çok uğraştım!.. önce sağ elimle bir hayli denedim olmadı!.. sol elimle denedim yine olmadı!.. karımı çağırdım, o da sağ ve sol elleriyle denedi, ağzıyla denedi, önce dişini çıkararak sonra dişini takarak denedi yine olmadı!. komşunun karısını çağırdık, o da denedi olmadı!?.." diye anlatmaya devam ederken artık kendini tutamayan doktor hayretle sorar:
"ne!.. komşunun karısını da mı çağırdınız!?.." ihtiyar: "eveeet!.. ne yapalım yani!?.. şu lanet olası kavanozun kapağını bir türlü açamadık ki!?.
iki arkadaş yolda karşılaştılar. vakit erkendi. ilki sordu;
- hayrola, böyle erken nereye?
diğeri yanıtladı;
- eve... hizmetçi izne çıktı. karım evde yalnız... peki sen? sen bu saatte nereye gidiyorsun?
- ben de eve gidiyorum... karım annesine gitti ve hizmetçi evde yalnız
Kadının biri bir petshop a gider ve "bir papağan almak istiyorum"
der.Mehmet ismindeki petshop sahibi -"Hanımefendi elimde bir tane
papağan kaldı fakat bu papağan çok küfürbaz almak istemezsiniz
sanırım" fakat bir papağan sahibi olmak isteyen kadın -" Hayır almak
istiyorum" der ve papağını alır. Evine geldiğinde bir bakar ki gerçekten
papağan kadını her eve geldiğinde'hoşgeldin .rospu' diyerek karşılar.
Buna dayanamayan kadın papağanı alır ve petshopa geri götürür.
Mehmet bey bu papağan gerçekten çok terbiyesiz. Her eve geldiğimde
beni hoşgeldin .rospu diyerek selamlıyor ve ben buna dayanamıyorum.
Papağını geri getirdim ve paramı geri istiyorum. Fakat o anda paraya
ihtiyacı olan Mehmet bey hanımefendi merak etmeyin birkaç gün bana
bırakın ben terbiye edeyim daha sonra gelin alın... Kadın inanmayarak
da olsa tamam der ve gider. Mehmet papağanı alır ve bir çaydanlık su
kaynatır. Ne diyeceksin lan kadın eve geldiğinde diye sorar papağana
-"Hoşgeldin .rospu diycem." der. Bunun üstüne papağanın kafasını
kaynar suyun içine sokar ve tekrar sorar.Papağan yine aynı yanıtı verir.
Bir olur , iki olur ve papağan işkenceye dayanamaz -"Hoşgeldiniz
hanımefendi diycem" der. Ertesi gün kadın gelir ve Mehmet bey kadına
papağanı terbiye ettiğini söyler. Kadın bunu kontrol etmek istediğini
söyler ve papağana sorular sormaya başlar. Ben eve geldiğimde bana
ne diyeceksin? -"Hoşgeldiniz hanımefendi" diyeceğim der papağan.
Kadın çok şaşırır ama emin olmak için devam eder. Peki yanımda bir
kız arkadaşımı getirirsem ne diyeceksin? -" Hoşgeldiniz
hanımefendiler" diyeceğim peki yanımda bir erkek arkadaşımı
getirirsem ne diyeceksin? -"Hoşgeldiniz beyfendi" diycem. peki
yanımda 2-3 erkek arkadaşımı getirirsem ne diyeceksin? Papağan
biraz duraksar ve cevap verir : -"Oğlum Mehmet suyu kaynat bu karı
harbi .rospu!
istanbul'da oturan baba, new york'a göç etmiş oğlunu telefonla aradı..
"gününü mahvedeceğim için üzgünüm ama annenle ben boşanıyoruz.. 45 yıllık eziyet yeter" dedi.
oğlu isyan etti..
"baba nasıl böyle bir şey söyleyebilirsin, hem de tam bayram öncesinde.."
"artık birbirimize tahammül edemiyoruz" dedi, baba.. "yetti bu hikâye. bana yardımcı ol şikago'daki kız kardeşini ara ona da haberi ver.."
şaşkın oğul hemen kız kardeşini aradı. kız daha çok şaşırdı ve üzüldü.. derhal telefona sarıldı ve babasını aradı..
"ağbim ve ben gelene kadar hiçbir şey yapmıyorsunuz, anladın mı baba.. hiçbir şey.. bizi bekleyin, mutlak.."
baba telefonu kapadı ve karısına döndü..
"harika karıcığım.. ikisi de bayramı bizimle geçirecekler, hem de uçak biletlerini kendileri alarak geliyorlar!.."
Arkadaşlarıyla muhabbet eden eleman, hamamda ot satıldığını süper kafa yaptığını anlatır ballandıra ballandıra. bi tanesi hemen atlar, aga hadi gidelim diye. dünden razı olan eleman alır kankasını giderler hamama.
hamamda ister bi cigaralık başlar tüttürmeye kankasıyla beraber. bu değildi amk geçen sefer verdiğiniz, bi tane daha verin kafa yapmıyor der. bi cigaralık daha gelir yine içer, tam o sırada hamamın kapısından içeri kralın askerleri girer. elemanı hemen yakalayıp kralımıza çok benziyorsun, suikast istihbaratı aldıklarını, onun yerine geçeceğini söylerler.
eleman korkar ama kabul eder.
götürürler saraya, oturur tahta bizim eleman. canı sıkılır bütün gün otur otur. yanındaki adama sorar ben kralsam herşeyi yapabilirim dimi diye, adam onaylar. o zaman der bana en güzel cariyeyi getirin, işini görür. iki saat sonra bi tane daha ister, yine işini görür. canı yine sıkılır, ben kralım dimi herşeyi yapabilirim der, adam tabiki der. o zaman der beni eski mahalleme götürün.
mahalleye gider, ben kralsam istediğimi yapabiliyosam bu mahallenin ortasına sıçarım der. sıyırır donları başlar çatır çatır sıçmaya. tam o anda birisi ense köküne sağlam bi tane indirir
Orospu çocuğu iki kere otuzbir çektin ses çıkarmadık, bi de göbek taşına mı sıçıyorsun.
fıkradan sonra gelen kahkahalar daha komik.
http://www.youtube.com/watch?v=3r3SY-IST9w
Şapka satan adam, ormanda ağacın altında otururken uyuyakalmış.
Uyandığında bir... de bakmış ki sepetteki şapkalar yok.
Kafasını kaldırdığında ne görsün, ağacın dallarında bir sürü maymun ve her birinin başında şapka...

Adam "Bu şapkaları maymunlardan nasıl alırım?" diye kafasını kaşırken, bakmış ki maymunlar da aynısını yapıyor.
Bunun üzerine adam şapkasını çıkarıp yere atmış.
Maymunlar da aynısını yapınca, adam bütün şapkaları toplayıp sepetine koymuş ve yoluna devam etmiş.

Aradan 40 yıl geçmiş.
Şapkacı adamın torunu da şapkacı olmuş.
Tesadüf o ya o da ormandan geçerken yorulup, ağacın altında uyuyakalmış.
Uyandığında sepetteki şapkaları, ağaçtaki maymunların başında görmüş.
Hemen dedesinin anlattığını hatırlamış.
Kafasını kaşımış, maymunlar da aynısını yapmış.
Ardından kafasındaki şapkayı yere fırlatmış.
O anda maymunlardan biri ağaçtan inmiş ve yere atılan şapkayı kapmış.
Adama da bir tokat atıp, şöyle demiş;

- Sadece senin mi deden var ülenn!:))
balaylarını geçirmek için bir sahil oteline gelmişlerdi..
gelişlerinin dördüncü gününün sabahı idi.. 20 yaşlarındaki gelin, yeni bir sevişme seansına hazırlanmakta olan 70'leri yaşamakta olan yeni damat eşine adeta yalvardı; "ne olur, birazcık izin ver de nefes alıp kendime geleyim!.."
sonra sessizce odanın kapısından sıyrılıp, üzerindeki sabahlıkla otelin kahvaltı salonuna inip bir kahve ısmarladı..
bu çifte her sabah kahvaltıda servis yapan garson kız, genç gelinin bu perişan halinden meraklanıp, şaşkın şaşkın sordu: "sizin gibi genç ve güzel bir kız, nasıl böyle perişan hale gelir.. gözlerinizin altı mosmor, haliniz perişan!..
ne oldu size böyle!?.." "ahhh!.." çekti içten ve derinden genç kız, "ahhh!.. nasıl da aldatıldım, hiç sorma!.. evlenmeden önce bana 50 yıldır biriktirdiğini söylemişti!.. ben de bankada para biriktirmiş sanmıştım!..
meğerse onun birikimi başka imiş!?.."
+ Ya hamdi abi valla içmedim diyorum yaa.
- Peki o zaman, eyjafjallajökull de bakim.
+ eyyjj şlafjj.. neydi abi?
- tamam tamam, gerek yok.
+ abi haksızlık ettin ha!
bir laz bir kayserili balık tutuyorlarmış, tesadüf bu ya ikisinin de oltası aynı balığa takılmış. kayserili hemen atlamış ''ben balığımdan vazgeçmem arkadaş'' laz da ben de vazgeçmem demiş. çözüm lazdan gelmiş: ''birbirimizi götten sikelim en çok bağırtan balığı alsın'' , peki demiş kayserili. geçmiş laz kayserilinin arkasına başlamış çatır çatır, kütür kütür sikmeye..artık ter akmaya başlamış kayseriliden ama sıkmış dişini ses çıkarmamış..sonunda bir ohh çekmiş laz ve bırakmış kayseriliyi! kayserili kan ter içinde dönmüş ''tamam sıra bende''. laz sırıtmış ''balık sende kalsın''...
(kıssadan hisse)
dişimi oyarken, narkoz masrafından tasarruf etmek için fıkra anlattı durmadan.. onlardan biri.. eski zamanlar.. dede torunlarını etrafına toplamış, gençlik anılarını anlatıyor..
"bir gün kervanla gidiyorduk. eşkıya yolumuzu kesti.." torunlar heyecanlanmış film izler gibi..
"eee!... dede?.."
"bizi develerden indirip dağa, bir koca mağaraya götürdüler.."
"eee!... dede?.."
"ellerimizi, kollarımızı bağladılar.."
"eee!... dede?.."
"eşkıya reisi geldi, sonunda.. bize teker teker baktı.."
"eee!... dede?.."
"sonra dedi ki.. karar sizin.. sizi ya becereceğiz. ya öldüreceğiz.." "
eee!... dede?.." diye haykırmış torunlar, dehşet içinde..
dede başını eğip mırıldanmış.. "beni öldürdüler!.."
kürdün biri berbere gitmiş."ağa pekmez var mı?" demiş. berber gözlük üstünden bir bakmış, herif kürd. "karşıdaki köşkere git (köşker: ayakkabı / yemeni tamircisi), benim yolladığımı söyle, onda pekmez vardır" demiş. kürd, köşkerin dükkanına girmiş."ağa beni karşıdaki berber yolladı, sende pekmez varmış" demiş. köşker "geç otur" deyip kürdün önüne yıkama suyunu koymuş(köşkerlerin tamir ettikleri yemenileri batırıp çıkardıkları bir su tekneleri olur, teknedeki su gün boyu kullanıldıktan sonra zift gibi bir kıvama gelir). kürd, azığından çıkardığı ekmeği suya banıp yemeye başlamış, bütün suyu bitirmiş, kalanı da parmağıyla sıyırmış. "borcum ne kadar" deyince köşker " para istemez" demiş. kürd, dükkandan çıkmak üzereyken dönüp köşkere küçümser bir bakışla "kürdü eşek belleme, pekmezin ekşiydi" demiş.

not: bu fıkrayı herhalde 25-30 sene önce sohbetini çok sevdiğim bir büyüğümden dinlemiştim. o da babasından dinlediğini söylemişti. demek ki fıkranın 50-60 senelik bir mazisi var. bu toplumda kürd algısı geçen on yıllarda değişmemişse bunun sebebini kürdlerin kendi içinde aramaları lazım. ama nerdeeee....
haber gerçek:
osmaniye’nin kadirli ilçesi’nde geçen yıl yaşanan hortum felaketinde ahırı yıkılan 77 yaşındaki sultan hayta, ev ve inek istediği vali cerrah’ın "oğlunun yanında kalıyormuşsun niye ev istiyorsun’ sözlerine, "yarın sen de gelininin evinde kalırsan niye istediğimi anlarsın" diyerek çıkıştı.
haber:hürriyet
Temel ilk cinsel tecrübesini 50 yaşında yaşamış. Tabii heyecana dayanamayıp. Hakkın rahmetine kavuşmuş. Yüzündeki gülümseme 3 günde geçebilmiş. Tabutu kapatmaları da 3 hafta sürmüş.
kalabalik bir iett otobüsünde kadının biri arkasindaki adama; -"noolorus e habire arakamdan yüklenooorsun" der... genç adam gayet sakin... -"otobüs fren yapinca yani sey pardon... "der ..... az sonra kadin yine uyarmak zorunda kalir -"e yüklenip duroorsun ..... " genç adam yine sakin, -"madam fren fren ... fren yapinca .... " derken kadin sözünü keser; -"i̇yi de o pantolunundaki sertlik noolooor ???" bizimki yine yüzsüz yüzsüz; -"madam maasimi yeni aldim onlar para tomari" diye yanit verir. madam da bos durmaz ... -"e bu nasil maastir taksimden beri her frende zam gelorrrrrr'
adamın tekinin ineği hastalanmış. adamda ineğinin iyileşmesi için 20 gün oruç tutmaya karar vermiş. inek orucun 19. günü nalları dikmiş ve adam şöyle bir dua etmiş:
-allahım orucu ramazandan düşerim ineğide kurbana sayarım.