bugün

evrenin bir tanrı tarafından yaratıldığı yalanı. insanları olmayan tanrı kavramına inandırıp sömürmek amacıyla uydurulmuş bir safsata.
evrim aldatmacası adı altında harun yahya'nın savunduğu aldatmacadır.
tesadüfen meydana geldiğini düşünen bireylerin dile getirdiği sözde aldatmaca.inananlar tarafından bu bireylere söylenebilecek tek şey vardır.

(bkz: ya varsa)
aynı mantıkla gidersek;

bir heykelinde heykeltraşının olduğu bir aldatmacadır... bir resimin ressamı olduğu... hatta hazinede verilen açıkları bile hükümete bağlamamız yanlıştır...
insanlık 1 milyon yıldır varlığını sürdürmektedir. insanoğlu zorunlu olarak hayvandan farklıdır. bu farklılık onda bulunan bilme potansiyelinden gelir. ussal olarak doğa tine evrilmek zorundadır. doğa olumsuzu olanı, ancak tini oluşturabilecek bir kıpıya ulaşarak ortaya çıkartabilir. bu belirleme doğanın ereğinin insan olduğu gerçeğini göstermektedir. özdeğin* ereği doğa, doğanın ereği insandır. insanın ereği ise özgürlüktür. özgürlük karşıtında kendini bulmaktan ibarettir, özgürlük bilmektir.

ancak insanın her kavramı bilmesi, özgürlüğe erişmesi sürecinde ortaya çıkardığı görüngüleri zamanda gerçekleşmektedir. ilk insan bilme potansiyeline sahipti; şimdiki insan ise bilme potansiyelinin çok küçük bir bölümünü açındırmıştır. özgürlüğün zaman alacağı, hemde çok uzun zamana ihtiyaç duyduğu gün gibi ortadadır.

peki bilme potansiyeli olan insan bilmediği şeylerle karşılaştığında ne yapmıştır?

bu soruyu her kes cevaplayabilir. eğer bilmiyorsan uydurursun: maddenin ereği doğa, doğanın ereği insan, insanın ereği de özgürlüktür demiştik. ereğe ulaşmak yasal zorunluluktur ve kaçınılmazdır. madde doğaya, doğada insana ulaşmıştır. insan da bu kuramın içinde kendi ereği olan herşeyi bilmeye, karşısında kendini bulmaya yani özgürlüğe ulaşacaktır. fakat bu süre içersinde bir sürü yalan ve yanlış üretmiştir. tanrılar, dinler, kutsal kitaplar, büyüler, anlatılması sayfalar sürecek bir sürü saçma bilgi ve görüngüler... bu görüngülerin, yalanların bu kadar tutkulu bir şekilde savunulmasının nedeni de insanın bilmediği, henüz açındırmamış olduğu şeylere inanmasıdır. inanç, çağlar boyunca insanın içine düşmüş olduğu en büyük karanlıktır.

şimdi ortada bir oluş vardır. özdekten doğaya geçiş... özdek doğaya ulaşmıştır ama nasıl? henüz bilmediğimiz bu durum kesinlikle bir zorunluluktur ve bir yasaya bağlıdır. tıpkı dünyanın güneşin etrafında dönemesinin yer çekimi yasasına bağlı olması gibi özdekten doğaya geçiş henüz tam olarak açındırmamış, tanıtlamamış olduğumuz bir doğa yasası sonucunda meydana gelmiştir. ilk canlının meydana gelmesi sürecinin nasıl olduğunu bilmediğmiz gibi, onsan sonra ortaya çıkan canlılarında nasıl oluştuklarını kesinliğe bağlayan bir kuramı henüz oluşturamadık. bu bilinmezlik içinde iki tane uyduru ortadadır.

bunlardan biri evrim teorisidir. evrim teorisi mantıksal değildir. çünkü parçadan ve deneyimden bütüne gitmeye çabalamaktadır. tek tek parçaları kapsayan bir kuramı ortaya koymamaktadır. yıkılması çok ama çok kolaydır. her hangi bir parça (canlı) bu adamların söylediğinin dışında davranması olumsuzlanması için yeterlidir. evrim teorisi bütünden gelen ve bütün parçaları kapsayan bir teori olmadığı için kuramsallaşamaz. ve bir kısım insan bu teoriye inanmaktadır. bu da onların önündeki en büyük engeldir.

bir diğeri ise yaradılıştır. bir tanrı (zeus, ra, kutsalruh, kibele, allah, yehova...) bütün dünyayı yaratmıştır. aslında bir teoriden çok bir inançtır ve bunu değiştiremezsiniz. ancak dünyanın tepsi gibi olduğu inanışı yada öküzün boynuzlarında olduğu inanışı veya ejderhalar gibi saçmalıkları anlaşılıp, kendiliğinden ortadan kalkacaklardır.

insanlığın ereği özgürlüktür. özgürlük; iyi, güzel ve gerçektir.
doğanın mükemmelliği elbette inançlı bilim adamlarının çoğu tarafından öne sürülen ilk kanıttır tanrının varlığı için.
zaten harun hocacı gibi bazı tipler konuyu amacından saptırarak herşeyi tanrıya yoruyor. modern bilim anlayışıyla uzaktan yakından alakası olmayan bu tipler tanrı inancını amacından saptırarak hem tanrıya hem bilime hakaret ediyorlar.
evrim var kardeşim. diyalektik de var. yoksa en basitinden bir grip virüsünün her yıl dnasını yenileyip, insanların bağışıklık kazanmasını engellemesi bunun en basit ispatı. makro canlılar için bu tabi daha uzun süre alıyor. zaten evrim olmasaydı, dünyadaki canlıların nesli çoktan kurumuştu doğa şartlarının değişimine paralel olarak.
ben acizane inançlı biri olarak gördüğüm için kendimi şunları söyleyeyim:
tanrı dediğimiz varlık zaten evrenin ve doğanın o muhteşem kurallarıdır. dincilerin reddettiği evrim teorisi de o mükemmelliğin bir ispatı olarak tanrının varlığının bir göstergesi olabilir bana göre.
iki kelimenin yanyana gelerek oluşturabilecekleri en saçma söz öbeği.
darwin teorisi bir teoridir akıl ve bilim üzerine kuruludur. peki yaradılış teorisi neyin üzerine kuruludur ? allah " ol " dedi ve herşey de oldu.
ya bilim , ya da doğruluğu ya da yanlışlığı hiç bir platformda tartışılamayacak dini inançlar.
seçim sizindir.
yaradılış aldatmacası varoluştan beri varolan bir aldatmacadır. kurtululuşu ise akıl ve bilimdir.
dünya'ya 124 bin peygamber gönderilmiştir. m.ö 2000, 3000 yıllarında hatta mısır piramitlerinde yaratılışla ilgili anlatılanlar peygamberlerin aynı yaratıcı tarafından gönderildiğine kanıttır.

m.ö 5000 yılında yapılan piramitlerdeki hiyerogliflerle, m.ö 2000 yılında altay yaratılış destanı aynı şeyleri anlatıyorsa hikayenin uydurma olduğuna değil gerçek olduğuna inanmak gerekir.
(bkz: tribünlere oynayan başlık açmak)
aldatmacanın ne olduğu anlamak için ölmeniz yeterli.

(bkz: coming soon)
(bkz: Fire is calling you)
madem yaratılış bir yalan ve yaratıcı yok o zaman şu kainattaki en aciz böceğin veya bir toz tanesinin aynısını yapında görelim diyerek cevap verilebilecek söz.

allahın iman nasip etmediği kişiyi kimse doğru yola getiremez. ne kadar konuşsak boş.
sumerlerin icadıdır. oradan ortadoğu dinlerine girmiştir. insanın doğayı açıklama çabasını yansıtır. doğa bilimlerinin gelişmesiyle geçerliliğini yitirmiştir.
+selam kanka yeni bir sanat buldum.
-söyle kanka..
+ (bkz: götünden sallama sanatı)
-helal sana..ölene kadar uğraşırsın artık.. sonra!Q%^+
valla onu bunu bilemem de şuan piyasada dolanan yaratılış hikayelerini insanlar Ulu tanrı evreni yaratırken yanındaymış gibi anlatmaktadırlar.

Bir de bütün peygamberler tarihini görmüşler geçirmişler gibi anlatmaktadırlar.

sen bilinmesi imkansıza yakın bir konuyu, sadece bilimle çözülebilecek bir konuyu kesin bir dille, kendinden emin bir şekilde " böyle böyle böyle oldu böyle böyle böyle yaratıldı" deyip bilimden, fenden uzak yorumlarsan, açık kapı bırakmazsan " yaratılış aldatmacası"( yaradılış ne akym) diye seninle taşak geçerler.

bu arada yaratılış destanındaki "tanrı ülgen 6 günde evreni yarattıktan sonra 7. günde uyumuş kalmıştı." bu bölüm Paganistik bir inancın ,mitolojinin ilahi dinlere etkisi değil ilahi dinlerin eski destanları değiştirmesi olarak nitelendirilmelidir. Yoksa Türk inancı Tanrı'nın gücünün sınırsızlığına inanır, insanı Tanrı'dan kut aldığı için tanrısallaştırabilir ancak tanrı'yı insansallaştırmaz.
doğrulanabilirliği kanıtlanamayacak olan bir inanç sistemi nasıl olur da yanlışlanabilir sorusunu akıllara getiren belirtisiz isim tamlaması.

(bkz: iman)
başlığın anlamını, ve sahibini aramanın ironisidir.

endirekt serbest vurus
dördüncü nesil silik

inanmanı isterdim.
zamanında kendini bilim adamı diye tanıtan şaklabanların ortaya attığı, fakat ne günümüzde ne de gelecekte akla yatar bir tarafı olmadığı için çürütülmüş, daima da çürütülmeye devam edilecek aldatmacadır.
katolik hristiyanlardan yobaz müslümanlara geçen düşüncemsi şey.

evrim teorisi geliştikçe yaradılışçıların teorisi de evrimleşiyor. biz de gülerek izliyoruz.

özeti: otuz yıldır otuz bir çekiyorum, elim vajinaya dönüşmediyse allah vardır.
Hiçlik içinde yaşayan insanların savunduğu düşünce. Bilgiye ulaşmayı bilmeyen, ulaşılan bilgilerin ne anlama geldiğini yorumlayamayan insanların, kendilerini kandırmasıdır.
Düşünelim bakalım yoktan varedebileceğimiz neler var.
Ben mavi rengi seviyorum diye sen sevmek zorunda değilsin. Ama mavi renk kötüdür , mavi diye renkmi olur diyemezsin yavrum. Benim inancım bana , senin inanmayışın sanadır.
sdce maymundan türesek ne kolay oludu hersey.. hem gurur duyardık kendimizle herkes geldiği yerden memnun olurdu hem de vicdanımız ne de rahat olurdu korku yok, vicdan azabı yok..
amacı insanları sömürmek olsa,dünyayı ben yarattım denileceği bilinen ve bu kadar basit çöküntüye uğrayan cümle...
bir charles darwin kitabı. ön yüzünde eski bir maymun kurukafası resmi vardır ve kitapta sürekli harun yahya'ya giydirir. yaratılış kelimesinin bile yaratılış mantığına ters olduğundan bahseder.
güncel Önemli Başlıklar