bugün

Yeni bir mont almıştım Çorluda askent civarında evlerin ilk kat balkon altları boş olur genelde şapkam kapalı yürüyordum montun şapkası da büyük geliyordu zaten yeri görüyorum diye umursamamıştım gidip balkonun birine kafa attım ve abartmıyorum kafam yarılmıştı. Bu da böyle bir anımdır.
Musteri kadina telefonda abi demek.
arkadaşımın sahilde on dakika önce çektiğim fotoğrafını telefonuna atmak için açıp arkadaşın gözleri önünde geri döndürülemez şekilde silmem. bunun dalgınlık olduğunu ben biliyorum, ama öyle bir şey ki dışarıdan gören hasedimden yaptım sanır.
Kasada müşteriden hesabı aldıktan sonra afiyet olsun demek yerine kolay gelsin demem.
3 aydır 100 dolar alıyorum diye 10 dolar alıyormuşum 300 dolar yerine 30 dolarımın biriktiğini yeni fark ettim.
Bir keresinde Amerika'ya gidecektim uçağa binmeyi unutup mal gibi tek başıma uçtum o soğukta. Kennedy havalimanına inerken farkettim.
Güzellik merkezine gittiğim zamanlarda mutlaka galoş takıyorum. Geçen gün galoşlarla neredeyse eve kadar yürüdüm.
Pandeminin başlarıydı, Kızımla kuaförcülük oynarken çocuk makasını oyun setindeki yalandan makas sanıp eline vermem ve benim bir tutam saçımı kesmesi.
işten izin alıp bankanın önüne arabayı çektim. bankaya girdim. veznede işim yok. müşteri temsilcisi de 1 tane, önünde bir çift var onları beklemeye koyuldum. yaklaşık 40dk geçti, 1 saatlik iznim bitecek, yav dedim, ne zaman biter acaba, benim bi sms blokesi kaldırılacak, basit bir işlem. kredi kullandırıyorum ekranım var, bi yarım saat daha sürer dedi. neyse yarın gelirim dedim. çıktım gittim.

ertesi gün tekrar izin alıp gittim, öğle paydosu dediler içeri almadılar. gittim arabaya oturdum. bankaya dışarıdan baktım baktım. benden önce biri vardı, açılınca girdi, arkasından girdim. gitti müşteri temsilcisinin önüne oturdu. amk kredi kullanmasa bari dedim. çıktım bi sigara içeyim dedim. sigara içerken farkettim ki; aslında ben girdiğim bankanın yanındaki bankaya gelmiştim. iki gündür yanlış bankada sıra bekleyip duruyormuşum. doğru bankaya girdim, bomboş, hallettim çıktım. kimseye de anlatamadım. evet ben bir malım.
En ama en aptalcasını çok net hatırlıyorum.

izmir büyükşehir belediyesinde staj yapıyorum. Müdürüm dedi ki "odaya şu siparişi ver." Masadaki Telefonu kaptığım gibi aradım müdürün verdiği numarayı ve siparişi verdim. Karşımdaki adam "burası başbakanlık hanımefendi, ne söylüyorsunuz" diyor. Ben hâlâ algılayamıyorum staj yaptığım birimimi anlatmaya çalışıyorum suyu getirsinler diye. iyi ki adamlar beni buldurmadı. O yıllarda çok sıkıntıydı böyle şeyler. Dalga geçtiğimi düşünebilirlerdi.

Nasıl başbakanlığı aradım diye düşündüm tabi. Meğer masadaki iki telefondan biri iç hatlar, diğeri dış hatlar içinmiş.
işte hayattaki şansım.
hiç böyle bir anım yok lan. ciddi ciddi oturdum düşündüm aklıma hiçbir şey gelmiyor.

fazla mı dikkatliyim anlamadım.
güncel Önemli Başlıklar