bugün

yüksek teknoloji mühendisi prof tuncay uludağ'ın yapay depremler hakkında bir takım açıklamaları olmuştur, sözlük eleştirmenlerinin dikkatine sunarım.

yüksek teknoloji mühendisi prof tuncay uludağ, facebook hesabında yaptığı açıklamalarda şunları söylemiştir;
"örnek : kristal bir bardağa tınlayacak şekilde vurduğunuzda duyduğunuz ses frekansı, o bardağın yaklaşık rezonans frekansıdır. aynı frekansı bir hoparlör ile bardağa yönlendirirseniz, bardak rezonansa girerek kırılır. hoparlör havayı, hava ise bardağı mekanik olarak rezonans frekansında titretir. aynı frekansı anten ile rf olarak vermiş olsaydınız, rf dalganın havayı mekanik olarak titreştirme özelliği olmadığı için bardak etkilenmeyecektir. internet üzerinde elf dalgaları ile sünger oyuncak dağı devirme videosun rf frekans ve rezonans ile hiçbir ilgisi yoktur, ses havayı titretiyor ve sünger dağ düşüyor, üflesek zaten düşecek. nikola tesla'nın taşınabilir ufak bir mekanik frekans üreticisi ile bulunduğu binayı rezonansa soktuğu ve tesla öldüğünde tüm belgelerine abd tarafından el konulduğunu biliyoruz. internet yalanları ise bu mekanik deprem makinesini rf deprem makinesi olarak anlatmaktadır. kimileri depremden çıkan enerjiyi referans alarak, yapay depreme bombalar bile yetmez diyor. dedikleri, fay hattında birikmiş potansiyel enerji olmasa doğru. fakat birikmiş enerji için bu bilgi geçersizdir. birikmiş enerjiyi tetiklemek için çok daha az patlayıcı yeterlidir.
örnek: iki tane bir tonluk çelik levhanın birbirine ayakta dayalı durduğunu düşünün. denge bozulursa açığa çıkacak enerji büyük olsa da, dengeyi bozmak için çok daha az güç gerekir. bu ise abartı olmayan bir patlayıcı veya rezonans ile fay hattının kırılabileceği anlamına gelir. abd gemisi üzerindeki antenler doğal olarak rf frekans üretir. ister bir noktaya direkt olarak, ister atmosferden yansıtsın, bu yöntem mekanik bir frekans olmadığı için fay hattını rezonansa sokarak zarar veremez. fakat 2020'de anlattığım gibi en tehlikeli savaş araçları denizaltılardır. o yüzden f-35 gibi ürünlerin reklamı yapılırken, denizaltılar hiç anlatılmaz. nükleer enerji kullanan abd ve rus denizaltları onlarca yıl ek enerjiye ihtiyaç duymadan denizlerde gizlice gezebilir. gizli diyorum çünkü bir denizaltını normal radarlar ile tespit edemezsiniz. su altında haberleşme bile akustik sistemler ile yapılır; kısa mesafeler için uzun dalga rf kullanılsa bile verimsizdir. su altındaki bir cihazla rf haberleşme için çok yüksek bir güç gerekir. yıkım isteyen bir ülkenin elinde nükleer enerji ile yıllarca denizde kalabilen ve uzaktan kontrol edilebilen sistemler var ise deniz dibinde konumları belli olan fay hatlarına patlayıcı ya da mekanik rezonans sistemleri yerleştirebilmesi olasıdır. deprem doğal mı oldu, projemi şu an bilmiyoruz. fakat haarp ile komplo kurmaya çalışırsak, kısa ve güçlü rf dalgalar ile yapabileceği askeri tek şey, deniz ya da karada fay hatlarına önceden yerleştirilmiş sistemlere kumanda etmek olurdu..." demiştir.

tuncay uludağ twit dizisinde şunları söylemiştir: haarp projesi ve depremler…

1. haarp anten verici güçlerine resmi sitesinden bakıldığında ilk göze çarpan (resim1) 3.6mw olsa da fcc den aldığını yetkiye göre 1000 kat daha fazla 3.63gw (resim2) güç basabildiğini görüyoruz.
2. yansıma kaybını hesaba katmadan 3.63 gw bir enerji ile 1 saniyede 20 derece olan 11 ton suyu kaynatabilir, 1 dakika sürede ise yarı olimpik bir yüzme havuzunu buharlaştırabilirsiniz.
3. kahramanmaraş açığa çıkan enerji
- 5.1 = 2818 gj
- 7.6 = 15848931 gj
- 7.7 = 22387211 gj
3.63gw haarp anteni
3.1 deprem enerjisini: 1 saniye
5.1 deprem enerjisini : 13 dakika
7.6 deprem enerjisini : 50 gün
7.7 deprem enerjisini : 71 gün de kullanır
4. atmosfer katmanlarını frekans ile uyararak ve ısıtarak davranışlarını incelemek üzere alaska'da 33 dönüm araziye 180 anten kuran haarp aynı zamanda alaska'da 400’den fazla istasyona sahiptir. bunlardan en ilgi çekici olanı sismik istasyonudur.
5. haarp sismik istasyonunun başlıca görevi dünya içindeki titreşimleri ölçmek ,herhangi bir noktada oluşan depremi tespit etmek ve gerçek zamanlı olarak sensör datalarını sistemlerine aktarmaktır.
kendi sitesinden link: https haarp gi alaska edu diagnostic-suite
6. proje temelinden yola çıkarak, bu projenin yeraltı kaynak ya da sularını ısıttığını varsayarsak, suların sıcaklık kaynaklı oluşan basınç ile pinomatik etkisi yaparak, fay hatlarına baskı ile depremleri tetiklediği üzerine birçok makale ve kanıt var.
buna inanan kitle korona aşısı uygulanan kişilerin terminatöre dönüşüp kendi halkını tarayacağına inanıyordu. hı hı deyip geçmek en güzeli.
(bkz: yapay gündem).

Sorun binalar neden çürük, neden önlem alınmadı.
Yapay deprem yapabiliyorsa istanbul’a yapar ekonomiyi pert ederler.

Niye Maraş?

Nasıl yapmışlar?

Neyle yapmışlar?

Bir küçük kanıt sunun arkadaş…
ne yapay mi?
https://www.sabah.com.tr/...y-deprem-sorusuna-yanit/7

Fransız bilim adamı Le Pichon, kahramanmaraş'ta yaşanan ilk depremin öngörülebilir olduğunu fakat ikinci deprem öngörülemez ve tahminlerin dışında olduğunu belirtmiş. Ayrıca yaşanan bu depremle beraber Türkiye 4 metre batıya kaymış.
büyük resimciler, büyük oyuncular ve daha pek çok cahilin inandığı safsatadır.
yazmayım dedim dayanamadım, müsait de değilim ama yazdım.

yapay deprem yaratılabilir mi?
deprem nedir bilmeyen kişi için "tobo ko yopoy doprom yorotolor. bono omoroko yopto" diyebilir ki; bilmediğiniz cehaletinizden dolayı bilgisizliğinizi cesurca savunursunuz.
yapay deprem yaratılamaz.
fazla teknik konulara girmiyorum ama yeryüzünde-yer kabuğunda olacak (manyetik güç veya atom bombası ya da rds-220 tsar bombasıyla tnt ile vs her türlü yaratacağınız sarsıntıya) tepkimeye harekete kırılmaya vs buna deprem demek için embesilite seviyesinde zeka sahibi olmanız gerek.

yapay olarak depremin oluşması için litosfer de bulunan plakaların bir tanesine, bu plakanın belli bir bölgesine (fay hattına) örn: kahramanmaraş pazarcık ilçe bölgesinde bir yeri hedef almalısınız.
eğer x-man serisinde ki marwel kahramanlarından biri değilseniz yapay olarak deprem oluşturmak için size gerekli olan radyoaktif süreçlerle kazandığınız enerjinin ortaya çıkaracağı sıcaklık güneşin yüzey sıcaklığı kadar olacak. bu sıcaklığı da çok yüksek basınç altında tutmalısınız.
bu sıcaklık ve sıcaklığı ortaya çıkaran enerji bir anlık olmayacak. bu enerji ve enerjinin ortaya çıkardığı sıcaklık yüksek basınç altında devamlılık sağlanmalıdır.
bu muazzam enerji ve ortaya çıkardığı muazzam sıcaklığı tutacak saklayacak yüksek basıncın hapsedilmesini sağlayacak bir element var mı?
yok.

burada bir süper zekalı çıkıp "canım ne olmuş ki, yapay deprem için bu kadar yüksek enerji sıcaklığa basınca ne gerek var, hadi gerekli diyelim; bu yüksek enerji, sıcaklık ve basıncı tutmaya hapsetmeye ne gerek var?" diyen dangalaklar olabilir.

a'benim einstein'ın gayrimeşru evladı zeka küpü kardeşim, yer kabuğuna konveksiyon akım uygulayıp levha tektoniği açısından nasıl müdahalede bulunacaksın?
gerekli olan enerjiyi kimyasal reaksiyonlar füzyonlarla karşılayıp ortaya çıkan muaazzam ısıyı yine muazzam basınç altında tutman lazım.
öyle ya sen bu güçten açığa çıkacak olan enerjiden sismik dalga elde edeceksin ve bu sismik dalgayı sokağa bırakılan gayrimeşru bebek gibi saldım çayıra yapmayacak, tuttuktan sonra bu gücü nokta atışı yapıp belli bir plakanın belli bir bölgesine ve belli bir fay noktasına odaklaman lazım.
tıpkı aydınlanmak için mum ampul led ışıklandırmadan bahsetmiyorum, bir noktaya ışığı bir noktaya odaklama toplama laser (lazer değil laser, yani; light amplification by stimulated emission of radiation) bundan bahsediyorum.

unutmadan; bir de yapay deprem yapıp türkiye'nin büyümesini engellemek isteyenin derdi bununla da bitmeyecek.
yapay depremi ortaya çıkaracağı sismik dalgalar mutlaka elektronik izleme gözlem kayıt iletişim bilişim vb aletlerde mutlaka iz bırakacak.

bakın, ilkokul çocuğunun zekası eğitimi öğretimi seviyesinde anlattım. hala anlamayan varsa ve "omoroko yopto" diyen olursa embesilite seviyesinde zekası vardır.
yine büyük oyunu çözmüşler...
böyle bir gücü hareket etmek için nasıl bir yapaylık gerekiyor bunun idrakindemisiniz. zavallılık ve beyinsizlik 2 si bir arada.
fay hatlarının kırılmasını hangi güçle yapacaklar? levhalara uygulanan gücün enerjisi bir noktada ortaya çıktığı için deprem oluyor. hadi bu olayı tetikleyebiliyorlar diyelim, zaten kendi kendine gerçekleşecek, beklenen bir şeyi zorla yapmak için neden uğraşsınlar? ayrıca zamanından önce gerçekleştirmek belki daha az enerjinin ortaya çıkmasını sağlayıp yıkımı da azaltabilir. yine de hadi türkiye'nin muhteşem gücünü kıskandıklarından yapıyorlar diyelim. neden daha kritik yerleri şimdiye kadar yıkmadılar?
Olum isteyen yapay olduğuna inanır, isteyen inanmaz ne götünüzü yırtıyosunuz. bunun siyasetle bi alakası yok, yapay depreme inandık diye hükümetin deprem hakkında hiçbir önlem almadığı konusunu kapatmaya çalıştığımızı düşünmek nasıl bi fesatlık lan.
başlatmayın yapayınıza ama ha.
evet, adamlar pazarcık'da yerin 24 km altına girip 130 atom bombası patlattılar, değil mi.
insan yapımı virüsler yüzünden salgınlar yaşanıyorsa, insan yapımı deprem niye olmasın ki?.

HAARP'ın amacı, deprem levhalarını hareket ettirmek için sismik dalga göndermek. Çok zor değil...
biri çıkar da "lozan anlaşması süresi bitti ya... depremi amerika yaptı, amerika süreyi uzatmak lozanın gizli maddelerini yeniden yürürlüğe koymak için türkiye'ye göz dağı verdi" diyen biri çıkarsa şaşırmayın.

af edersiniz ama "oğlum seni baban mı emzirdi" mottosunu bize hatırlatmayınız.
bir kere de olsa ömrünüzde bizi bir yanıltın ya...
bu lafı kim etmiş bilmem ama insanın bu kadar zeka sorunlu olması imkansız.
bunun mantığına akıl sır erdiremiyorum.

bir kere hatay ile elazığ arasında, 2020 elazığ depremi sonrasında, aletsel büyüklüğü 7'nin üzerinde bir deprem olacağı çok aşikardı. zamanı hakkına hiç bir yorum yapmıyorum, dikkat edilirse. deprem akbabalığı yapmak iğrenç bir şey, buna tenezzül etmem ama allah hakkı için bunu demiş, bir de yine tekrar ediyorum ve 2021 sonunda yaşanan deprem fırtınasına istinaden söylüyorum, allah göstermesin ama girit-milas doğrultusunda ve denizli'ye kadar doğrudan etki edebilecek büyük bir depremin olabilirliği konusunda, bilimsel olmayan şahsi bir görüş belirtmiştim. bu, mesleğin yarı amatörleri için dahi olası bir tahmin konusuydu.

kaldı ki, ben abd olsam maraş'ı mı vururum? hem de, hazır gölcük'e kadar gitmiş gemiyle. ne var pazarcık'ta? dünyanın en lezzetli peyniri mi? en kaliteli üzüm şırası mı? tabii ki, ölenlere hürmetlerimle söylüyorum bunu..

bir de, böyle bir geminin herhalde çok büyük bir manyetik alan yaratması falan gerekiyordur. bunu böyle ulu orta kullansalar, herhalde gölcük gibi yoğun bir yerleşimde elektronik cihazları bozar ya da radarlarda çok belirgin bir iz bırakırlardı..

şahsi görüşlerim bu yönde.

dip not: "depremden sonra falan renkli ışık patlaması oldu".. radon gazı oluyor kendileri.. zaten deprem tahmini yapanlar da, bunu sihirli kürelere bakarak gerçekleştirmiyorlar. radon gazı seviyesindeki çok küçük artışlar, öncü sarsıntılar, tetikleyici faylardaki hareketlilikler ve oradaki kırılmalardan yola çıkarak, el yordamıyla bir şeyler yapmaya çalışıyorlar. fakat bu radon seviyesindeki mikro artışlar cidden tutarlı.
bir kitleyi buna inandırmaya çalışıyoruz.
sözde bilimi din edinmişler bilim ile mümkün olan şeye komplo teorisi deyip dalga geçiyorlar.

bu mallar muhtemelen yapay depremi, bir yeri tutup sallamak sanıyolardır.

görsel
nadiren hidrolik kırılma adı verilen ve kaya gazı elde etmeye yarayan bir tür teknik neticesinde suyun yer altına pompalanması veya atık suların yer altındaki kuyulara enjeksiyonu gibi çalışmalar sonucunda tetiklenmesi muhtemel deprem türü.

Stanford Üniversitesi, hidrolik kırılma adı verilen çalışmaların küçük depremleri tetikleyebileceğine ilişkin bir rapor yayımlamıştı. bazı bölgelerde ise bu şekilde tetiklenen depremlerin 5.0 büyüklüğünü geçebileceğine dair bilgiler de mevcut. hatta ABD Jeolojik Araştırma Kurumu’ndan deprem bilimci William Ellsworth, bir makalesinde 6 Ekim 2011’de Oklahoma’da 14 evi yıkan 5.6 büyüklüğündeki depremin de yapay olarak tetiklendiğini yazdı.

bu tür çalışmaların depremleri tetiklemesinin esas nedeni, yer altındaki kayalarda basınç değişimlerine neden olmaları.
Hala gündeme gelmesi gereken ama gelemeyen bir konu.
Fakat vatandaşlar depreme hazırlıklı olmalı açıklamalarından ileriye gidemeyen medyamız oldukça kendimiz araştıracağız...

https://youtu.be/JPIscGbbn9U
(bkz: ateş olmayan yerden duman çıkmaz)
Tesla bobini.
ilk bulup küçük çapta uygulayanın tesla olduğu söylenir.
Van depreminden sonra hepten ayyuka çıkan bir olgudur.
Van depreminin yapay olduğunu iddia eden amerikalılar bile var.
http://www.youtube.com/watch?v=oTvvkvl1oR0
Kimisi bu işi elektromagnetic dalgalarla (haarp projesi) yapıldığını iddia ediyor.
Kimisi de sondaj ile yer katmanlarına kimyasal patlayıcılar enjekte ederek fayların harekete geçirildiğini söylüyor.
ilginç bir komplo teorisi.