bugün

Yanartaş, Olimpos tan 8 km mesafededir. Dağlardaki deliklerden kendiliğinden çıkan alevler günümüz bilim adamlarını da en az eski insanlar kadar şaşırtmaktadır. Chimaera diğer bir Lykia şehri olup, adını Typhon un mitolojik oğlundan almıştır. Efsaneye göre Chimaera, Pegasus a binen ve Chimaera ya erimiş lavlar gönderen Bellerophon tarafından öldürülmüştür. Gerçekçi bir bakış açısından, alevlerin en mantıklı nedeni topraktaki çatlaklardan sızan doğal gaz olarak görünmekte olup, bilim adamları halen bu gazların kaynaklarını tespit edememişlerdir. Alevler için olan mitolojik açıklama, bilimsel olandan çok daha ilginçtir! Bu konudaki kararı size bırakıyoruz !

Yanartaş ın gerçek mükemmelliği en iyi olarak akşamları ziyaret edildiğinde görünür. Havai fişek gösterisine benzer görüntüler karanlık saatlerden en etkileyici görünümlerini alırlar. Hem alevlerin büyüsü hem de aşağı tarafta bulunan Lykia harabeleri aynı anda görünebilir
*
bu tarihi mekanda mutlaka sigarasını bu alevlerle yakan ve "ula keşke sucuk mucuk getireydik la" diyen tiplere rastlarsınız.

anlamadığım noktaysa neden giriş ücretli kardeşim ya.

Olimpos a giderseniz gece vakti uğramayı sakın ihmal etmeyin.
gidip gördüğüm vakit taşlardan çıkan gazı çakmakla tutuşturmak suretiyle üzerinde çay yapan tiplere rastladığımda kendimi gülsem mi ağlasam mı durumundan alıkoyamadığım turistik mekandır. ayrıca patikadan uzun bir tırmanış sonucunda ulaşılabilir bu mekana.
doğalgaz hizmeti olan bir şehirden gelip, 1 km uzunluğundaki patikadan yürüyüp de ulaşan kişilerin, yorgunluğun verdiği kızgınlıkla "eee ne var yani? bundan bizim evde de var" diye serzenişte bulunduğu doğa harikası.
sürekli yanan bu ateşin ilk çağda Chimaera adlı canavarın nefesi olduğuna inanılır.
antalya'nın kemer ilçesinin çıralı köyü yakınlarındaki tarihi mekân. tek numarası taşların altından alevler çıkmasıdır. alevlerin sebebi de çıralı plajının kuzeyindeki sarp kayalıklarda yer alan doğalgaz kaynaklarıdır. mitolojiye göre pegasus'un sırtındaki Bellerophontes, ateş soluyan canavar Khimaira'yı öldürüp buraya gömmüştür. hâla yanmakta olan ateşin de canavarın ağzından çıktığı varsayılır. mekânın biraz aşağısında ise bizanslı demirciler tarafında kutsal sayılan tapınağın kalıntıları bulunur. bazı tarihçilere göre de ilk olimpiyat ateşi bu noktadan getirilmiştir. kimileri tarafından poseidon'un sönmeyen ateşi olarak da bilinir.

yazarın önemsiz notu: ben bir hata yapıp gittim, siz gitmeyin diye anlatayım; bir numarası yok! 45 derece antalya sıcağının altında yürüyerek 1 kilometre dağ bayır çıkmayı sakın göze almayın! alsanız bile yukarıda 1 şişe suya 5, 1 kutu kolaya 10 lira vermek istemiyorsanız çıkarken mutlaka yanınızda götürün. o 1 kilometrelik yolu çıktıktan sonra su içmeden durmak gibi bir şansınız yok zira. bir de siz siz olun, yukarı çıkmaya niyetlenen kişilere " ooho süper yer, çıkın, çok değişik, mutlaka değiyor çıktığınıza" diyerek gaz vermeyin! unutmayın ki dönüş yolunda her zaman karşılaşma ihtimaliniz var, her zaman benim kadar şanslı olmayabilirsiniz.

kendi objektifimden naçizane karelerim;

görsel

görsel

görsel

görsel

görsel

görsel

görsel

görsel

görsel
sucuk götürün yanınızda, ekmek arası yapın yiyin. kişi başı birer litre soğuk su almayı da unutmayın zira hem o yokuşu çıkmak hem de sucuk kavurur içinizi.
buraya her gidişimde sinirimden çıldırıyorum, çünkü girişine üç beş tane mal oturmuş her girenden 3.75 türk lirası alıyor. karşılığında verdikleri tek hizmet ise tuvaletlerine ücretsiz sıçmanıza izin vermeleri. her seferinde de "abicim biz de devlete yıllık 180 bin tl kira veriyoruz" demez mi öldüresim geliyor. hayatımda böyle saçmalık görmedim lan, allahın dağını sen nasıl kiraya verirsin?

ben de apartmanın önündeki yolu çevirip otopark yapmayı düşünüyorum.
yanartaş, antalya'nın kemer ilçesi çıralı köyü yakınlarında küçük, tarihi ve turistik önemi olan doğalgaz kaynağı. denize yakın manzaralı bir konumda yer alır, taşlar arasından çıkan alevler turistlerin ilgisini çekmektedir.
çıralı plajının kuzeyindeki kayalıklarda yer alan doğalgaz kaynağı, eski yunan mitolojisi'ne konu olmuştur. mitolojiye göre, kanatlı at pegasus'un sırtındaki bellerophontes, ateş soluyan canavar kimera'yı (khimaira) burada öldürür. hâlâ yanmakta olan ateşin öldürülen canavarın ağzından çıkan alevler olduğu söylenegelmiştir. bizanslı demirciler tarafından kutsal sayılan bu bölgede inşa edilen tapınağın kalıntıları yanartaş'ın yanında yer alır. yaz kış yanan bu ateşin aslı yeraltı kaynaklarından dışarı sızan doğal metan gazıdır.
bir ismi de poseidon'un sönmeyen ateşidir.
deli gibi özlediğim yerdir. terapi merkezi niteliği taşıyacak kadar huzur verici bir etki yaratmıştır.
Olympos'tan gecenin bi yarısı yaklaşık 10 km yürüdükten sonra vardığımız ve şuana kadar gördüğüm en etkileyici yerlerden biri. ha bir dahakine gece karanlığında gitmek yerine gündüz aydınlığında gitmeyi tercih ederim. hayatımda bu kadar tırstığımı hatırlamıyorum. daha en başta antik kentin içinden geçerken ürpermişken yolun her bir sonraki adımının öncekinden daha ürkütücü olması... o kadar korkudan sonra giriş kısmına vardık sanıyorum ki artık daha güvenli kalabalık bir olacak. nerdee bileti alıp başladık tırmanmaya. ciğerim çıktı zaten sırtımdaki o yükle( fazladan para vermeyelim diye önceden ıvır zıvırı). neyse efendim en önden koşturan sevgili kişisi dedi ki geldik. ben yine saf saf sanıyorum ki alev çıkıyor aydınlıktır! ulan... kapkaranlık, alevlerin yanına yaklaşınca görüyorsunuz başlarında oturan tek tük insanları. hemen iliştik biz de o yorgunlukla birine. çıkardık marshmallow ve çikolatayı ateşte eritip keyif yapıcaz. ha birde sucuk. ister istemez g.o.r.a geldi aklıma (bkz: sucuk ağacı) keyfimiz yerinde uzandık yıldızları izliyoruz, şansımıza gerçekten kum tanesi çokluğundaydı o gece. fakat birden etrafın sessizleştiğini farkettim acı acı, çalılar bi kıpırdamaya başladı. bi biz kalmışız tamam çok güzel bir yer ama korkuyorum kardeşim. ben tedirgin olunca diğer 3 arkadaş da tedirgin oldu haliyle. sevgili kişisiyse uzanmış şarkı söylüyor, dürtüyorum umru değil. çalılardan gelen ses artmaya başlayınca artık apar topar topladık çantaları. arkadaş o yol in in bitmiyor, çalılardan bir şey resmen bizimle birlikte ilerliyor, giriş kısmına varana dek hatim ettim. hayvan saldırısını bırak çarpılacam dye de korkmaya başladım o ağaçların arasında gece karanlığında geçerken. sonuç olarak gelirken o tırsa tırsa geçtiğimiz sahile vardığımızda dünyanın en güvenli yeriymişcesine yığılıp uyuduk gün doğumunu izleyemeden. yıldızlar bir daha hiç o geceki kadar parlak ve çoklukta olmadı maalesef ki...
görsel

Kendi kendine yanıyor hazır.
görmeniz için deli gibi tırmanmanız gereken yer. makbulu gece gitmek. gittim gördüm bol bol alev var. fakat ben gündüzünü merak ediyorum. çevrede acayip bir doğa ve tarih cümbüşü varmış gibi geliyor.
olimpos'dan yürüme gittiğim mabedim. dönüşünü de yürüdüğüm için gün sonu biraz yorucu olur. ama orada ateşlerin içinde sucuk ve şarapla gecenin tadı bir başkadır. bir gecede 12 yıldız kayması gördüğümü hatırlıyorum gökyüzü o kadar berrak ki ışık kirliliği yok.