bugün

etrafınızda sizi sevdiklerini sandığınız insanlar olduğu ve onlara son derece güvendiğiniz anlardır.
bazen, kişi yalnızlığını unutmak için pekçok sosyal aktiviteyle uğraşır. kendisini her türlü faaliyetten zevk duymak için şartlar. ordan oraya sürekli koşturur.kocaman bir arkadaş ortamı yapar. bu durum onu başlarda mutlu eder. kalabalık bir sürüyle ordan oraya sürtmek iyi gelmiştir. birkaç gün oyalansa da eninde sonunda yalnızlığı kafaya dank! ettiğinde iş işten geçmiş, altından kalkamayacağı bir sürü club üyeliği, cart curt gibi şeylerle bütün boş saatlerini doldurmuştur. artık hem yanlız hem de salak hissetmektedir.
yalnızlığın anlaşıldığı anlardansa tercih edilmesi gereken durumdur,yalnızlık hoş bir durum değildir * *
yalnız olmayı seçmeyen kişinin içini cız ettiren anlardır.
(bkz: sevgiliden ayrıldıktan sonraki bir dakika)
annenin saçını okşayıp sıkıca sarıldığı, yanağına düşen iki damla gözyaşını hiç soru sormadan sildiği anlardır.
an itibari aile annenizin yanınıza gelip gelsene yanıma bir şeyler yiyelim dediği andır.
arkadaşlarınızla öylesine vakit geçirirken yalnız olsanız bile yanlızlığınızın farkına varmazsınız. ama gece yatağa yatınca herkes yalnızlığının farkına varır işte o zaman hiç bir gerçek göz ardı edilemez.
telefonunuzun bir haftadır bilgi mesajları hariç herhangi bir mesaj, arama gelmemesi.
-ne maçtı be?

-amma komik filmmiş aq?

-uff hatuna bak tam benlik di mi len?

diye sorulamayan anlar.

*ama ben çareyi buldum. kemal'le tanıştırayım sizi. kemo bak bu sözlük.*
mastürbasyon yaparken. *
kalabalık içerisinde olmanın verdiği ruh haliyle sahte mutluluğu piyasaya sürüp; mutsuzluğun, karamsarlığın, yalnızlığın bir maskeye dönüşüp yüze takıldığı anlardır. kendi taktığı maskeye kendi kanan insanın yaşadığı anlardır aynı zamanda...
aynı kişiden, sık sık telefon geldiği anlardır. yalnızlığın farkına bile varılmaz. düşünülmek, merak edilmek ne güzeldir. tersi bir durumda ise, yalnız değilken bile derin bir yalnızlık hissedilir.
acaba ben yalnız mıyım? diye düşündüğümüz anlardır muhtemelen ki o zaman da yalnız değilizdir çünkü iç dünyamızla konuşmaktayız zira. yani nereye gitsen kendini de götürdüğün için hi mi hiç yalnız kalamazsın.
umutlu olduğunuz her andır.
insan en çok anlaşılamadığı kalabalıklar içinde yalnızdır...
sevgiliyi beklerken... dikkat buyurun sevgiliyken değil çünkü bazen onun yanında da yalnız hisseder insan...
bazen var olduğunu düşündüğümüz insanların aslında hiç olmadıkları ile yüzleşmenin ve bunu anlamanın geciktiği her an, yalnızlığın anlaşılmadığı andır.
--spoiler--
Ne kadinlar sevdim zaten yoktular
Yagmur giyerlerdi sonbaharla bir.
Azicik oksasam sanki çocuktular,
Biraksam korkudan gözleri sislenir.
Ne kadinlar sevdim zaten yoktular
Böyle bir sevmek görülmemistir.
Hayir, sanmayin ki beni unuttular.
Hala arasira mektuplari gelir.
Gerçek degildiler, birer umuttular
Eski bir sarki, belki bir siir
Ne kadinlar sevdim zaten yoktular.
Yalnizliklarimda elimden tuttular
Uzak fisiltilari içimi ürpertir.
Sanki gökyüzünde birer buluttular,
Nereye kayboldular simdi kim bilir.
Ne kadinlar sevdim zaten yoktular
Böyle bir sevmek görülmemistir.*
--spoiler--
hayata dair ''neden'' sorusunun sorulduğu ve cevabın bulunamadığı sonra da bir kadeh şarapla rahatlanıldığı anlardır.
uyurken...
dostunuz sandığınız insanların arkanızdan vurmadığı anlardır...
kalabalık bir ortanda kendinizi yalnız hissetmeniz çok garip olabiliyor. bazen samimi arkadaşlarınızla buluştuğunuz da bile insan kendini yalnız hissedebiliyor. sizi anlayan biri olmadığı sürece...
hayat boyu bunu anlamak zor ve zaman alır.aslında insan yalnızdır kalabalıklar içinde bile yalnızdır bu yalnızlığını zor zamanlarda daha iyi anlar.bir kul için allahtan başka dost ve vekil yoktur.
oturup derleşeçiğin kimselerin olmadığı ve kalabalığı görmediğin anlardır.
evin kapısını anahtarla açmadığınız andır.
var mı böyle bir an diye kendinize sorduğunuz anlardır. en azından beyniniz bişeylerle meşgul olup yalnız olduğunu unutur kısa süreliğine de olsa.