bugün

ulan felek, tam gönlümüz konacak yumuşak bir zemin buldu taktın çelmeyi di mi.. şimdi gene kalbimizin anahtarı şu denizin dibinde bi midyenin içindeki inci tanesine bağlı durmakta ve gene onu bulacak deniz kızını bekleyeceğiz..

ve ben yalnızlığın iğneli fıçısında oturup vücudumda kaç delikten kan sızdığını sayarak bu yaşadığımı da hayat sanacam.

işte bütün hadise bundan ibaret..

umut mu?

az denemeyecek kadar yok, yok denebilecek kadar hiç..

''senin canın benimkinin içinde, onlar ancak beraber ölürler'' diyebilecek miyim bir gün..

edit : 10 yıldır yazıp bitireceğim diye uğraşıp bitiremediğim romandan alıntı. bok biter bu roman ahahahah.