bugün

yalnızlığın depresyonla beraber hüküm sürdüğü anlardan kurtulmak için yapılması gerekenlerdir. zannedildiği gibi insanlarla bağını koparmamak, haftasonlarında milletle takılmak, sevgilnie daha çok zaman ayırmak vb şeyler değildir. 22 yıllık tecrübelerim bana yalan söylemiyorsa (ki hiçbir zaman yalan söylemez) bunun sadece bir yolu vardır. yeni bir başlangıçtır. atalarımın yöntemi bu konuda işe yarardır.

(bkz: göç)
(bkz: yeni bir başlangıç)
yalnız yaşayanlar bir yerde birleşip yalnızlıklarını giderebilirler.
(bkz: psikiyatr)
bir şişe votka. *

vesselam...
bazılarına göre olmayan yollar ya da tercih edilmeyen yollardır. kimisi sever yalnızlığı, kalabalıklardır onu yalnız kılan. o yüzden şikayetçi değildir, kendince meşgaleleri vardır. hal böyle olunca arayış içine girmez ve yalnızlığıyla sevişir.
kitap okumak az da olsa işe yarar. *
sevecegin birini bulup, onunla bir hayat paylasmaktir.
yalnızlıktan kurtulmanın yollarını aramayıp, iyice karamsarlık ve boşluğa düşmemek, bazen de kendini akışa bırakıp hiçbir şey yapmamaktır.
köpek alıp onu besleyip eğitmek gibisi yoktuk. yalnızlığa iyi gelir.
yazmaktır. kağıtlarla dertleşmek yalnızlığınızı gerektiği kadar alır. aslında yalnızlık en güzel şeylerden biridir.
bu saatte sozluge yazmak.
kendinizi sevin.
hemen dışarı çık ve ilk gördüğün kıza seni seviyorum de.
(bkz: #17693231).
Bir meşgale bulmak işe yarar. 20 dakika gibi kısa sürelerle yavaş yürümek işe yarar. Müzik dinlemek yararlı değildir, zira kendisini daha çok üzebilir. Evcil hayvan almak çok işe yarar. Bir muhabbet kuşu mesela.
dışarı çıkıp iki insanla konuşmak yalnızlıktan kurtulmaya bire bir.
evcil hayvan beslemektir ama bir yere kadar! bu da alışkanlık yapıyor ve artık insanlar size itici gelmeye başlıyor. her şeyiniz o hayvanlar oluveriyor. yapmayın...
(bkz: osbir)
kurtulmak uğruna fazla çırpınarak batmaya sebebiyet verilecektir. aman dikkat.
100 dolar.
Kesin bir dille söylenebilir ki yalnızlıktan kurtulmanın yolu yoktur. içimizde bir yerlerde, kafamızın ta ortasında bir siyah nokta karanlık bir yer var. Biz bile el süremeyiz bazen ona, bizde ama bizden bağımsız yerdir orası; dokunulmaz, görünmez ancak bilinir. Zira bununla doğduk ve bununla öleceğiz. Bir düşünün: Kafamızı yastığa gömüp ağlarken, en karanlığında gecenin, ıkınırken tuvalette, rüyalarımızda, öfkelerimizde yalnızız... Yaratılışımız bu bizim ve sahibi olduğunu düşündüğümüz bedende ya da ruhta bilemediğimiz anlatamadığımız yerlerin varlığıyla öleceğiz çünkü; ölürken de yalnızız. Dolayısıyla olmayan yola sapmanın saçmalığı üzerine konuşmaya gerek yok. Arada sırada bunu bastırmak , unutmak hoş ama ; insanlığa tek başına lığın bazen müthiş bir şey olduğu anlatılmalıdır. Çünkü; insanlar yalnızlıktan korkuyorlar. Soğukta üşüyen koyunlar gibi sıkışıyorlar, kalabalıklaşıyorlar. Yalnızlığı yeren anlamsız masallar silsilesi son bulmalı artık; insanlık benliğiyle, düşünceleriyle, duygularıyla, etiyle ve kemiğiyle kendi kendisiyle karşı karşıya kalmayı , bu cesareti göstermeyi öğrenebilmeli. Yoksa korkuyor mu insanlar kendisiyle konuşacak bir şeyi olmamasından? Boş ve sığ düşüncelerinden mi korkuyor insanlar yoksa? Ticarileşmiş ve dikte edilmiş duygularından mı çekiniyor ? Bilinmez...
el is a bet.
(bkz: buncainsan yalnızkenneden bunca insan yalnız)
yalnızlıktan kurtulmak için aranılan çözumler ve çözumlere ulaştıktan hemen sonra yalnızlıga ne kadar alıştıgın aslında yalnızlık mutluluktur dedıgın an.
benimkinden bir üstteki yorum sayısı sübliminal mesajı vermiştir zaten..