bugün

görsel
Tavanı izliyom.
https://www.youtube.com/watch?v=WvIEcOPMYdE
Her zaman şikayet edilecek ama ondan asla vazgeçilemeyecek ruh hastalığı.
(bkz: tek başına langırt oynamak)
görsel
(bkz: ardwen)
Ay'ın doğmadığı bir gecede sakin bir denizdesin.. süzülüyorsun.
kendi kendine öylece yalnız olduğunu hissedersin, aşırı yalnızsan özgüven eksikliğinden bahsetmiyorum bile kendinden bile umudun kalmamıştır artık, bi zamandan sonra kimsenin gelmiceğini anlarsın, telefona boş boş bakmayıda bırakırsın, artık telefonada bakmazsın bilirsin kimseden bi mesaj gelmiceğini kimsenin aramayacağını..
telefon şarjının yüzde 60 in altına düşmemesi.
aynanın karşısına geçip kişinin kendisiyle konuşmasıdır.
tek oturgaçlı götürgeç.
Yalnızlık tıpkı bir olric gibidir.hayali ve içten...
yalnızca selfie çekinmek.
kapı çaldığında irkilmek ve tedirgin olmaktır.
görsel
elindeki kalemi yemektir.
Banyo yaparken kapıyı açık bırakmaktır.
edip cansever'in ruhi bey'i vardır. şu, mısır çarşısındaki baharatçı dükkanlarına benzetilen, tepebaşı'ndan pera'ya yürüyen, kürk tamircisi yorgo ile küçük bir olay yaşayan ruhi bey.

edip cansever öyle der ki, 'bir ayakkabı çivisi gibi batarmış kendisine' ruhi bey. gülmesi hüznüne, konuşması susmasına batarmış.

--spoiler--
Sanırsınız ki işte çok uzaklarda bir Ruhi Bey daha var
Bana öyle gelir ki durmadan geri çağırır onu
Ama durmadan
Ve alır karşısına -neden bilinmez-
Suçlu bir çocuktur da sanki o, gizli gizli azarlar.
--spoiler--
" allah kimseye muhtaç etmesin " duasını sıkça söylemektir.
kahvaltıda pişirilen bir yumurtanın yarısını yiyebilmek.
Aylar önce satın alınan iskambil kağıtlarının ilk günkü gibi taze durduğunu fark ettikten sonra tek başına batak oynamaya çalışmak.
Yatağa tek girmek.
bütün pencerelerde kimseyi beklememek,calmayan bütün telefonlarda kimseyle konusmamak.