bugün

an itibariyle atv'de yayınlanmaya başlayan yazlık dizi.
yalancısın sen yalancı
ne olursun gitme dur
unuttun mu küçüğüm
kızımız olacaktı.
izleyecek bir şey bulamadığım için azıcık izlediğim, ve bana boş ve gereksiz gelen dizi.
"ben hiç kopkoyu bir gaita yapmadım" diyecek kişiye söylenecek cümle.
edit: anlaşılmamış entrimmiş bu benim. şöyle ki psikolojik testlerde yalan ölçeği kullanılır ve bir takım buna benzer ifadeler koyulur ve sosyal beğenirlik düzeyi karıştırıcı değişkeni kontrol altına alınmaya çalışılır. ve anlaşılmamış entry de tam olarak böyle olur! ahanda size kapak bi bok anladınız böyle sanki.
sakin, tatlı bir dizi. kavga, gürültü yok ya. seveni az olur.
Feride Çetin ile Serkan Kuru' nun baş rollerde oynadığı dizi. Feride Çetin dizide yıllar evvel kocasının terkettiği oyuncakçı ve iki çocuk annesi Nazan'ı canlandırırken; Kuru ise Ömer isimli çapkın bir boşanma avukatını oynamaktadır.
başı sonu belli olan dizilerdir. çift(nazan-ömer)aşık olur ve sonsuza dek mutlu olurlar.izlemekle vakit kaybetmeye gerek yoktur.
karina selin gükrer için arada izlenebilecek yaz dizisi. hatırla sevgilideki küçük rüyanın biraz büyümüş ama hala tatlı bir kız çocuğu ve güzel rol yapıyor.
öğrenci evimizde televizyon kullanmamamızın verdiği o garip duygu ile, ailemin evindeki televizyonu amaçsızca karıştırırken yine amaçsızca izlemeye başladığım ama bırakamadığım dizi. sanıyorum ki bırakamamamın en büyük etkisi dizinin müzikleri. (bkz: incesaz) duyunca dayanamadığımı fark ederek diziyi severek izledim. sadece bir bölüm izledim, başka da izleyeceğimi düşünmüyorum eğer rast gelmezsem.(dizi takip eden biri olsaydım, belki.)
uzun yıllardır "kavga, gürültü sevmeyen" benim gibilerin özlemini çektiği dizilerden. geçen sene elif dizisi vardı. yaz dizileri olarak gösteriliyor ve uzun ömürlü olmuyor. fazla bir entrika, aksiyon yok ve olaylar hep güzel biçimde sonuçlanıyor. fakat toplumumuz başkalarının acılarından zevk aldığı için bu tür diziler uzun ömürlü olamiyor. illa ki cinsellik olacak, toplum yapısına aykırı absürt olaylar yaşanacak, içimizdeki sapık fantaziler normalmiş gibi ortalara dökülecek. illa birileri birilerine çok kötü kazık atmalı yoksa bizim dizilerin ömrü olmaz. yazık...

bizim millete para için kendini satan, yengesiyle, üvey kızı veya sığınması ile aşk yaşayacak, ağası veya patronu tarafından tecavüze uğrayacak, ailesi tarafından para karşılığı peşkeş çekilecek şeklinde diziler gerek. böyle günlük yaşamda yaşayacağımız olaylara benzer dizilere ihtiyaç duyan az.

hele son 5-8 yıldır zengin bir erkeği yola getiren hırçın kızın aşkı modası ne zaman bitecek bakalım. birde bu sulukulelilerin ürettiği bağıra bağıra konuştukları eğlencelik diziler var. içimizde ne kadar çok çingenelik varmış.
güzel başlayan ancak kanalın sürekli gününü değiştirmesi sonucu yazık edilen keyifli bir dizi.
aşk-ı memnudan daha çok izlenmeyi hakeden bir yaz dizisiydi.ama bizim türk halkına entrika lazım,yalan lazım,aldatan bi kadın/adam lazım.malum ayna lazım millete işte.
güzeldi kanaatimce..