bugün

Yağmurluğu giydikten sonra dağda bayırda yada deniz kenarında gezip müzik dinlemek.

Tabi bu hayaldi.gerçekler bir başka.
Cam kenarında kahveni içmek.

Şu an içinde bulunduğum an gibi ofiste değil tabii..
bak öyle elde kahve sırtta depresyon hırkası dışarıyı seyretmek falan değil eğer var ise sevgiliniz tutun elinden deli gibi ıslanın insanların koşuşturmalarına aldanmadan.
görsel

Yola çıkmak, yolda olmak, yürümek ve dahi ıslanmak.

Yağmur yağarken sokaklar genelde ıssız olur, bir yerlere yetişmeye ve sığınmaya çalışan insanlarla doludur. O yüzden her zaman yağmurun dikine dikine giden, ıslanmaktan çekinmeyen insanların ruh halini, o özgürlüklerini sevmişimdir.

Bir şeyi düşünmezler, ıslanacağım, hasta olacağım, çirkin gözükeceğim.. Dert mi?
Çıkın ıslanın. Böyle bir keyfi her zaman yaşayamıyoruz. Yolları, sokakları o kadar boş bulamıyoruz. Sanki şehrin hakimiymiş gibi hissettiriyor bu insana.

Fotoğraf: Aybastı
Yürümek.