bugün

tam başlık; yabancı kökenli kelimeleri cümle içerisinde kullanmaya çalışarak düşülen komik durum

onlarca örnek verilebilir bu konuda. dilimize sahip çıkmamız gerekiyor. bize düşen vazife ise bu kelimeleri olabildiğince en aza indirgemektir. yabancı kökenli kelimeleri cümle içerisinde kullanacağım diye tuhaf durumlara düşebiliyoruz. yanlış yazımlar, anlamını tam idrak edemeden kullanımlar bunun en güzel örnekleri. türk dil kurumu'nun imla kılavuzunda yer alan birçok kelime için mümkün olduğunca karşılığı olarak kullanılması gereken kelimeleri belirtmiştir. örneğin dilimize artık pelesenk olmuş üniversite'nin karşılığı evrensite'dir. bu gibi karşılığı olan hemen hemen tüm yabancı kelimelerde bulunmaktadır. tekrar belirtmek isterim ki kullanılacaksa bile en az -düzey-de kullanılmalı ve dilimizi yok olmanın eşiğine getirmemeliyiz.
(bkz: what dedin gülüm)
kullanmazsak
(bkz: ne dedin gülümcüm)
Dili berbat etmekten öte, iğrenç bir durumdur. Her dil aksanıyla güzeldir. Boşuna içine etmeye gerek yoktur.
bunu yapanlara üzülüyorum ben ya. evet. (bkz: beyin yerine nohut taşımak)
bazılarına göre entellektüel bakış açısının dışa vurumudur.
cümle içerisine birkaç tane söylenişi farklı sözcük yerleştirdiler mi, kendilerini farklı birşey zanneden türün örnek davranışı. üniversite yıllarımda, dersi anlatan bir eğitimcimizin soru soran bir öğrencisine verdiği o güzelim cevap;
"arkadaşlar lütfen bekgurounndınızı zedeleyecek sorular sormayın." alkışa şayan bir cümle.
(bkz: background)
yabancı kelimelerinin parmak işaretleriyle birleşip bi şeyi anlatılmaya çalişilması bi bok bilmiyorum idare edin diye çiğlik atan bi cahilin boktan halidir.
yaa my baby ben just seni seviyorum. onlar dish out atıyor. ben seni aldatmadım.

gibi bişey mi bu.