bugün

(bkz: rosa luxemburg)
başka bir dünyanın mümkün olduğunu daha 20.yüzyılın başında belirten rosa lüxemburg'un yazısı. dönemini tahlil ederek, emperyalistleri ve onun köpeklerine karşı durulması gerektiğini, savaşın insanlığın yıkımı olacağını belirten rosa lüxemburg günümüz koşullarında daha da bir anlam kazanan sloganı. ama dönemin bolşlevikleri tarafından eleştirlmiştir, evet kısmen doğru eleştirilerdi, fakat şimdilik işin burası önemli değil. günümüz emperyalist şartlarında dile getirilen bir zorunluluk; ya sosyalizm ya barbarlık!
Sosyal hakların savunucusu bir halkın tabandan tavana milli iradeye hakim olamayacaksa demokrasinin bir barbarlık olacağını ifade eden bir önermedir . Sosyalizm bir çoğunluk diktatörlüğü değildir ; değiştirilen ve içi boşaltılan kavramlar sayesinde neredeyse faşizm ile eşdeğer tutulan sosyalizm belki de demokratik cumhuriyetin yaşayabilmesi için faşist iktidar bilinci tarafından ve işbirlikçi emperyalistler tarafından siyasi ve ekonomik anlamda izole edilmiş tek yöntemdir.
sadece sosyal hakların savunulması demokrasi savunmak değildir. gerçek demokrasi halkın kendi diktatörlüğünü kurduğu zaman yaşayabilir. fakat bu diktatörlük şu anda kullanılan diktatörlük değildir, işçi sınıfının kendisine karşı olan sermaye sınıfını baskıya almasıdır ki günümüzde bunun tersi yaşanmaktadır. sosyalizm ise çoğunluğun diktatörlüğü değil, işçi sınıfının diktatörlüğüdür. tabi burada tiranların diktatörlüklerine övgüler düzülmüyor. bu diktatörlük yalnızca ismindeki sertliği ifade etmektedir yoksa bu bir işçi demokrasisidir. tüm sosyal demokrasilerden yüz kat daha demokratiktir. bunun dışında kurulan her diktatörlük iğrenç bir kukladan ibaret olacaktır, oligarşinin elinde eriyip gidecektir. faşizm ise çok ayrı bir konudur. faşist yönetim bilinci ancak sermayenin diktaötrlüğünde kurulur günümüz kapitalistleri ise bu gerçeği tahrif ederek burjuva demokrasileri dışındaki tüm yönetimleri faşist ilan etmiştir. halbuki kendi faşistlikleri ortadayken bu yapılan kaypaklık yalnızca kendi eserleridir. tüm buna karşın işçi sınıfının kurtuluşu kendi eseri olacaktır bu eserin yönü ise besbellidir.
alev yayinlarindan cikmis bir yusuf zamir kitabi.
çıkarcı sosyalistlerin işçi sınıfını uyutmak için anlattıkları masaldır. kendi sistemleri dışındaki tüm rejimlerin tu kaka olduğunu iddia eden bu kişiler barbarlığın daniskasını yapmaktadır. belirtilen sosyalizm hakkında ayrıntılı bilgi için (bkz: faşizm)
ayrıca;
(bkz: komunizm isci sinifinin afyonudur/#4559739)
ÜRETEN BiZiZ YÖNETEN DE BiZ OLACAĞIZ SÖYLEMi iLE HALKIN ÇIKARLARI DOĞRULTUSUNDA iŞÇi SINIFINI BiLiNÇLENDiRMEK iÇiN ANLATTIĞI GERÇEKLERDiR.
hee.

sosyalist olmayan herkes barbardır zaten.

mesela biz yani sosyalist olmayanlar yani barbarlar her akşam yemeğinde sosyalist kızartıyoruz. haşlaması da güzel oluyor ama kızartmasına ketçap dökünce kolayla iyi gidiyor.
en basit hali ile, ya sosyalizm ya da barbarlık düzeni demektir. yani sosyalist olmayanlar, barbardır demek istenmemiştir.

(bkz: ali topu at)
*
teknik olarak doğru önermedir.
fakat sosyalizmin adam gibi olması şarttır.
sosyalist olmayan her sistem barbarlık demek istenmiştir.

halkın iradesi hiçe sayılmış, kendi rejimini belirleyebilme ve yönetenini seçebilme hakkına hakaret edilmiştir. içerisinde halkçılık barındıran bir sisteme aykırı bir söylemdir.

şu olabilir; sözün ilk söylendiği zamanda ve şartlarda mevcut barbar düzenin tek alternatifi olan sosyalizmin propagandası için denmiştir. ama günümüzde mevcut bir çok alternatif olduğu gibi, alternatif yaratma hakkı da vardır. bu yüzden barbarlık karşıtı tek sistem kesinlikle sosyalizm değildir.
rosa luxemburg bu sözü ilk defa bundan neredeyse 100 yıl önce 1915 yılında yazılı ve sözlü olarak dile getirmiştir.

friedrich engels'in şu sözünden yola çıkarak bunu söylemiştir: "burjuva toplumu şu an bir yol ayrımında: bir tarafta sosyalizme geçiş duruyor, diğer yanda barbarlığa dönüş."

ve... luxemburg'un kısaca "ya barbarlık içinde çöküş ya sosyalizm" olarak bilinen sözünün tamamı şu şekildedir:

"bugün burada tıpkı friedrich engels'in bir nesil önceden öngördüğü gibi bir seçimle karşı karşıyayız: ya emperyalizmin galibiyetini ve kültürlerin çöküşünü kabul edip, bunun sonucu olarak, aynen eski roma'da yaşandığı gibi, büyük göçleri, salgınları, kıtlığı, savaşları, yıkımları, yozlaşmayı ve tabii muazzam genişlikte mezarlıkları seçeceğiz; ya da emperyalizmin bu savaşına karşı sosyalizmin zaferi için bilinçli ve aktif uluslararası işçi mücadelesini seçeceğiz."

şimdi... bir durup düşünelim. burada yanlış olan nedir? yalan olan nedir? emperyalizm yüzünden 2 dünya savaşı, açlık, kıtlık, ölümler, katliamlar, yozlaşmayı görmedik mi? kendi kültürlerimize yabancılaşmadık mı? ömür boyu çalışıp eline bir şey geçmeden yaşayan, aslında tek tek, büyük küçük, zengin fakir, emperyalizmin kölesi olmaktan öteye gitmeyen insanlar olup çıkmadık mı? peki bu sözün neresinde "sosyalist olmayan her sistem barbarlıktır" yazıyor? bilmeden konuşmak bize ne fayda sağlıyor? bilen var mı?...
kısır döngüdür. çünkü anlatılan değil uygulanan sosyalizm göz önüne alınırsa sosyalistler barbardır. şu sebepten:

(bkz: tüm insanlar eşittir ama bazıları daha eşittir)
(bkz: barışçı yollardan sosyalizme geçmek)
sosyalizm barbarlığının arkasına saklandığı yalan.

nerde gördünüz sosyalizm rejimi olan bir ülkede refah seviyesinin yüksek olduğunu? işçi sınıfının kalkındığını? lan çinde 1 dolara çalıştırıyorlar köpek gibi işçileri, bu mu sosyal adalet? bu mu barbarlık karşıtı ideoloji? tamam kapitalist sistemlerde de eziliyor işçi kesimi lafım yok ama sosyalizmi bukadar büyütmeyin. sovyetler anasını ağlattı emekçinin... küba'nın hali ortada... isterseniz bir de kuzey vietnama bakın ha! sosyalizmin nimetlerini görün. barbarlık nedir anlayın.

kapitalizm insanı siker atar ama en azından yeniden başlama ve yükselme fırsatı sunar, sosyalizm ise sadece siker, siker siker... sonu yok. karar verin şimdi hangisi barbarlık.
kapitalizmin barbarlık olduğunu, yüzlerini ağa babalarının parlak arabalarından, lüks evlerinden, kabarık cüzdanlarından çevirmedikçe görmekten aciz olacak bünyelerin içeriğini anlayamayacağı sözdür.
(bkz: ya sosyalizm ya barbarlık)
(bkz: sosyalizmin çöktüğünü kabul edemeyen insan tipi)
barbarlığı kabul ediyorum!
en azından dürüstler.
(bkz: ya siyah ya beyaz)
her zaman arada renk tonları vardır.
(bkz: hayat renkli daha güzel)
kızıl rosa'nın en çarpıcı sözüdür, ve gayet açık, nettir.
ya barbarlık, ya sosyalizm.

bu kadar net olamazdı.
karşı çıkmak, 80 küsur kişinin 3 milyar insanın servetini aşan servete sahip olmasına evet demek olan haklı sözdür.

kimse kıvırmasın, laf salatası yapmasın. yukarıdaki acı gerçeği ya haklı bulursunuz ya da haksız. ortası yoktur. tabi bazıları hem haksız bulup, hem de sosyalizme hayır diyebilir. böyle bir tutum almak ancak ortaya alternatif bir çözüm koymakla makul olur.
sosyalizm demiş kömünizm den örnek vermiş, birazdan da lanet olsun size anarşistler demesi olası.
Rosa luxemburg mudur kimdir, onun gibi çıfıtlardan alacağımız tavsiye ile iş yapacaksak, sonumuz barbarlıktan ötedir.
son yaşananlardan sonra bir kez daha haklılığını göstermiş olan söz.
güncel Önemli Başlıklar