bugün

binlerce yıldır anadolu'da yaşayan ve anadolu'nun gerçek sahipleri olan tüm halklara söylenmesi abes olan faşist söylem. kürtler, türkler, ermeniler, lazlar, rumlar binlerce yıldır bu toprakları paylaşmışlar. yüzyıllardır iç içe geçmiş ve birbirinden beslenmiş bu halkları ne hakla kovmaya çalışıyosun bre deyyus demezler mi adama.
sevmiyoruz,terketmiyoruz da...can babadan
bu ve benzeri sloganlar sebebiyle türkiye'de hala insanlar düşünceleri yüzünden öldürülmekte ve türkiye'nin dünyadaki imajı zedelenmektedir.
(bkz: hrant dink in oldurulmesi)
yanlış önermedir. aşırı uçlar birbirine yakındır aslında... dağdaki pkk'lı teröriste karşı olduğunu 'söyleyen' ama önemli bir kısmı şehir teröristiliği yapmaktan hiç de geri durmayan bir grubun yüzeysel ve bencilce lafıdır... bu ülke ne çektiyse, 'önüne' gelene, beynini kullanana, lafta değil icraatta iş yapana tahammül edemeyip 'hareket' çeken milliyetçi(!) (ister kürt, ister türk) evlatlarından çekiyor zaten...
ya bunu söyleyenler bi siktir olup gitse başımız rahatlayacak.
hükümet olabilmiş ancak iktidar olamamış bir aklı evvel parti sloganı, laf milliyetçiliği...
(bkz: şövenizm)
'kırk yasin' yerine 'kırk ya sev' okuyan ve bunu rahatsız edici sesle yapan modifiye maganda(nın) icraatı(!)
kolay degildr ki bu seçimi yapmak gitmek ya da kalmak...sevmek ya da terk etmek.. ortası duygularda yaşayabilir insan.
kamyon arkalarinda sikca görülebilecek özlü söz.
can dündar'ın cevabı için;
(bkz: sevmiyoruz terk etmiyoruz da)
hakim olduğu 4 yılda bir değişebilen hükümetleri sevmeyenlere değil, içinde yaşadığı ona aş veren ekmek veren devleti sevmeyenlere söylenebilecek gayet öz bir söz.
ülkemizin son dönemlerde içinde bulunduğu karmaşık durumlar da göz önüne alınınca doğruluğu konusunda zinhar şüphe bırakmayan ifadedir. unutulmamalıdır ki atatürk'ün karanlıktan aydınlığa taşıdığı bu ülke yine atatürk'ün ünlü özdeyeşinde de *görüleceği üzere türk'ündür.

ancak doğruluğu konusunda en ufak bir şüphe bile bırakmayacak bu durumu, aydınlık cumhuriyetimizin kuruluşundan beri içine sindiremeyen topluluklar da mevcuttur malumunuz. işte bu topluluklar, adına ister irtica deyin, ister gericilik deyin, isterseniz de bölücük deyin türlü türlü dalaverelerle ülkeyi izinde bulunduğu aydınlık yoldan döndürmeye çalışmakta, adeta laik cumhuriyetin düşmanlarına cephane sağlamaktadırlar.

efendim işte böyle ihanet içinde olan güruhlara söylenmesi gereken ilk cümle budur. ya sev ya terket. bilinmelidir ki laik cumhuriyetin yılmaz savunucuları zamanı geldiğinde bir atatürk ya da bir kubilay olup vatanın bekçiliğini en sert şekilde yapaktan asla imtina etmeyecektir.
vatan haini vatanseverlerin, amerikancılıklarına amerikancılık ekledikleri slogan. amerikan faşistleri zamanında bu slogani çok kullanılmıştı, şimdi bu amerikancılar kullanıyor.
hah işte gecenin başlığı, çok doğru bir önermedir, sen hem sevmiyorsun ama hem de burada yaşıyorsun, yani sadece bu ülkede yaşanan bir takım olaylardan dolayı ben bu ülkeyi sevmiyorsam gitmeliyim, bir gece de batıp bir gece de çıkmayı sevmiyormusun? git, senden alınan vergilerin siyasi partilere yardım olarak dağıtılmasını kaldıramıyormusun? git, ankara da en ucuz evin asgari ücretten pahalı olmasını istemiyormusun, sevmiyormusun? git, valla ben giderim hemşerim, sevmiyorum.

(bkz: alın uçak biletimi gitmessem namerdim)
yok ya sen de sonra bu ülkeyi p.ç et değil mi diye cevaplanası öneri.
rte' nin bekir coşkun' önerisi. halbuki kendisi terkederse seveceğiz bunu anlamıyor.
vatandaşın devletle ve diğer vatandaşlarla ilişkilerinde haklarının yasalarca korunduğundan, demokrasi denen bokun ise birbirini sürüden kovma kavgası değil, çoban olma kavgası olduğunu bilmeyenlerin edeceği laftır. şüphesiz, faşist bir söylemdir.

öyle ki, karşısına dikilip "senin cumhurbaşkanlığını istemiyorum!" diyen adama edilecek en iyi söz "peki o zaman. buyur, koyunları ikna et, sürüyü sen güt!" demektir. bu davet tabi ki cumhurbaşkanı olma daveti olmayabilir; fakat kendi alternatifini meydana çıkarıp destekleme çağrısıdır.

çünkü demokrasi, esasen azınlığı çoğunluğa, vatandaşı devlete ezdirmemek için vardır (en azından teoride.). aksi halde her kim ki çoğunluk olur, onun "ya sev ya terk et" deme hakkı doğar. derken, mollalar iran'a, komünistler küba'ya, işbirlikçiler abd'ne, laikler (o da neyse artık) vatikan'a *, kürtler kuzey ırak'a gider. çekik gözlü, kımız içip kopuz çalan yusuf halaçoğlu ve arkadaşları da halaya durur.
basbakanını sevmeyen halka rte'nin bulduğu çözümdür. kendisi türkiye'nin dikdatörlükle yönetildiğini sanmakta. biri rte'nı bu rüyadan uyandırsın. eğer bekir coşkun bu ülkeyi terk etmesi gerekiyorsa benimde çekip gitmem gerek.
ahmaklığın en büyük abidesi..bir içi boş sahiplenmenin küheylanlığı.. yarar sağladığını düşünen beyinciklerin sivri ayakkabılarının ucundaki bok izleri..
Vatan için olmaz o.Asıl seviyorsan terk etmeyeceksin.
cumhuriyet ile sıkıntı yaşayanlara, rejimi içine sindiremeyenlere, demokrasiyi özümseyemeyenlere, kafası bedeninden 100 yüz geride gelenlere söylenmesi gereken söz öbeği.
eskiden ercan saatçi bu faşizan şiarı çıkarmıştı, şimdilerse ise başbakan ilginç daha ne diyeyim?
(bkz: ya hep ya hiç)
Teorik olarak doğru bir kelime olmakla birlikte, niyete göre farklı yerlere çekilebilecek zira anlamını kaybederek fasist bir soylem haline gelebilecek cümle. insan'ın sevmediği yerde yaşaması ne kadar mantıklıysa, sevmediği yerde yaşamaması da bir o kadar dogrudur.
örneğin; ben pakistana gittim ama hiç sevmedim şimdi orada yaşasam çelişki olmaz mı? Bunun gibi birşey diyim, hep beraber olmuş gibi yapalım.
bitti..
(bkz: rahatsız olan taksiye binsin kardeşim)
aynı mantık işte.
güncel Önemli Başlıklar