bugün

An itibariyle metroya binmeden önce yaptığım eylemdir. Bir nevi meditasyondur. Aklınıza olanlar, olması gerekenler bir bir gelir. Şöyle olsaydı, böyle olsaydı, yanında eşlik edecek biri olsaydı diye düşünürsün o yağmurun altında şemsiyesiz yürürken.
bu gün bütün gün yaptığım eylem. hiç bir numarası yoktur, kendi kendiniz küfür edersiniz "amk böyle havanın, bot giymeyen aklımı sikeyim" gibi.

işin bir de yağmurlu havada saat 19.00 da metrobüse binme kısmı vardır ki oraya hiç girmiyorum.
aksine yağmur dindikten sonra özellikle sahilde yapılması güzel olan hareket.
yo yoo yalnız değilim. bulutsuzluk özlemi var.
yağmur damlalarını tek tek hissetmektir. üstünüze düşen her damlanın içinizdeki kirliliği sizden alıp götürmesidir. gökyüzüne dokunabilmektir bir nebze. avuçlarınıza huzurun dolup taşmasıdır.
yanınızda birinin olmasına gerek olmadan yürürsünüz, dilinizde sessiz bir dua '' bu günümüzü aratma rabbim '' ardından şükür gelir. yağmur güzeldir. en güzeli, yalnız yürüyüş yaptığınızda zihninizi temizlemesi, doğru olanı görmenizi sağlamasıdır.
gerçekleştirilirken tümü ve onu hissedip bütünleştiğiniz ân

"Rain down, rain down
Come on, rain down on me
From a great height
From a great height, height "

dizelerini söylemenizin farz olduğu durumdur.
Adamı sigaraya başlatır. Ben bilmem öyle diyorlar.
dün gece yaptığımdır.
arkadaşım gelmeyecek olsa şu an yine çıkabilirim.
sikerler böyle can sıkıntısını diyip kendinizi dışarı bırakın.
zira bu havalar her zaman yakalanmıyor.
hergün yaptığım aslında yanlız değilim kulaklığım ve güzel bi müzik arşivi yetiyor bana bütün dertler uçar gider .
insanı arındıran ferahlatan ve rahat düşünüp kendini ve seçimlerini yargılamasını sağlayan hadise. Tabi sevdiceğinle yürümekle eş tutulamaz.
üstünüze mont giymeyi ihmal etmeyin, cırcır olursunuz.
insana sebepsiz bir mutluluk verir. Bir de kulakligi takarsaniz tadindan yenmez.
üniversite yıllarında yapardım bunu. kulaklığımı takar sagonun şarkıları eşliğinde hayaller kurarak yürürdüm.
Yalnızlık bir yana rezilliktir.

Lan ağustos sonları işte. Sokakta kolsuz t-shirt ve kapriyle dolanıyorum. Yağmur bir bastırdı. Ama öyle böyle değil. Gözümü açamaz oldum. Durağa yetişmek için resmen yağmur suyunun yaktığı o kıpkırmızı gözlerle %90 görüş kaybıyla dar attım kendimi durağa. Rezillik amk.
aklımdan geçen tüm düşüncelere, hislere küçük bir peki getirir. sadece peki.
Bir de kulağında sevdigin Melodiler varsa tadına doyulmaz.
Gideceğin yeri kaç defa geçer yolu uzatır tekrar tekrar dolanırsın amaçsızca..
edebiyat yapmayın yağmur yağıyorsa ve siz yürüyorsanız ya bi tentenin altında yağmurun biraz olsun dinmesini beklersiniz ya da adımlarınızı genişleterek hızlanırsınız. ayrıca yağmur yağarken telefon kullanamazsınız basmaz dokunmatik, görünmez ekran. şayet kullanmak isteyen kendi bilir.
Derhal kredi çekip araba alınası durumdur.
Yağmur yağsa da yapsam dediğim. Hele o yağmur sonrası toprak kokusu yok mu işte yaşamayı en sevdiğim anlardan bi tanesi.
Çoğu insanın tadını çıkarmak yerine koşar adımlarla bir saçak altı arayışında olduğu anlardan birinde yalnız olmamanız zaten pek mümkün değildir. özellikle çevreniz zevksiz, ânı yaşamaktan korkan insanlarlala doluysa.
Bu anlarda Bülent ortaçgil ve MFÖ şarkılarının dinlenilmesi tavsiye edilir.
Her damlanın yüzünüze vurması ve her attığınız adımın sahte pembe mutluluğa doğru adım atmasıdır.

Yürürken, şehirde yürüyen insanların da arada bir yüzüne bakarsınız. Kiminin elinde bir poşet, belki ekmek almış kişi, evine gidiyor.

Her adım ayrı bir umut, her yüze düşen damla ayrı bir rahatlama hissidir. Kafanızdan hep olumlu şeyler geçer nedense yağmurlu havada yürürken. Sanki o yağmur sizin için yağıyordur. Bir an için, yürüdüğümüz süre kadar da olsun mutluyuzdur, yağmurlu havada yürüdüğümüz süre boyunca. Ve her bir gri bulut bizim arkadaşımızdır. Evet.
güzeldir. sevdiğinle yürümek kadar bazen yalnız yürümek de güzeldir. ama en güzeli yağmurda koşmak bence.
Ormanda patikada yürüyorsan hoştur.
Önceden severdim hafif yağmurlu bir havada yürümeyi, üzerime düşen her yağmur tanesi tuhaf bir huzur verirdi. sonra büyüdüm ve bunun bildiğin gerizekalılık olduğunu anladım.