bugün

ancak romantik insanların hoşlandığı şeydir. ben gibi misal.
Bir beyaz elbıseyle yağmurda ıslanmak kadar sexy değildir.
Aslında ruhun ıslanmasını sevmektir. yağmur bedenden önce düşünceleri ve duyguları ıslatır.
Romantiziminize sokayim dedirtir sucuk su olduk burda.
Yağmurda ıslanmayı sevmektir. Yağmurun o ılık ılık teninize değmesi, yüzünüze tane tane yağması kadar güzel birşey yoktur. Yağmur bir çok insan için bir çok şey simgeler. Yağmur hayattır bazen, bazen serinlik, bazen ise duyguların yoğunluğu. Yağmur güzeldir ve yağmurda ıslanmakda.
Yağmur da ıslanmayı çok seviyorum . Düşüncelerimi toparlamama yardımcı oluyor. Şu an yağmur yağıyor, kulağımdaysa more than words çalıyor. Yüzüme de salıncakta sallandığım için hava çarpıyor. Saçlarım dağılıyor ama umrumda değil. işte yağmurun bana verdiği bu özgürlük ve yalnızlık hissini çok seviyorum.
(bkz: gençlik)
yanında sevgili denilen bir varlık olunca güzel olan bir eylemdir. tek başına pek bir zevki çıkmaz.
güzel bir duygudur. sevilir elbette.
koşan mı daha çok ıslanır ? yürüyen mi ? sorusu akla gelir.
Eğer saclarima fön cektirmemissem yağmur damlalarinin saclarimin arasından yüzüme süzülüşünü seviyorum. Garip bi his veriyor. Ama fön cektirdiysem vov.
Yağmur öncesindeki kasvetli havasından kurtulup farklı bir duruma geçildiği için sevilebilir.
Ayrıca yağmur büyük ihtimal negatif elektriği aldığı için huzur vermektedir.
Ayrıca romantik amk. Standart bir hava olayı olduğunu biliyoruz ama acayip güzel bir şey.
Hani bazı yağmurlar vardır ne rüzgar eser ne de soğuk olur sadece siz ve yağmur varsınızdır koca yolda.terapi gibidir onlar sanki yağdıkça hüzünleriniz,korkularınz,acılarınız onla beraber giderler.bu yağmurları ben de severim ama işin içine katerina kasırgası gibi bir rüzgar girerse tüm bu ortam bozulur.
Yağmur damlalarının yüze, ellere tıpır tıpır damlamasını sevmek, damlalarının bıraktığı ıslaklıkları benimseyip, ıslanmaktan memnun olmaktır.
Güzeldir. Geçenlerde yağmurlu bir havada dışardaydım. Yağmur yağarken bir yandan yürüyor bir yandan soda içiyordum. Her bir yudumda yüzüme yağmur taneleri düşüyordu ve bu güzel bir histi. Kulağımda müzik yağmurlu bir havada yürüyüşe çıktığımı hatırlıyorum. Çok keyifliydi. Yağmuru seviyorum ben. Yağmurda ıslanmayı da.
akşamsa ve etrafınızda kimse yoksa ve derdiniz varsa en güzel şeylerden biridir. o an o yağmur tanelerinin sesi bile huzur, verir yaşanmışlıları hatırlatır.
Hemencecik hasta oluverirse sevemiyor insan.
hele birde gece vakti yağmurda ıslanıyorsan, keyfine diyecek olmamalı.
ertesi sabah da kendime küfür etmektir. (bkz: bok vardı da mı koşmadım)
Kafası karışık insandır, kalbi kırılmıştır, ciğerleri paramparçadır ve canı Arnavut ciğeri çekmiştir.
Ne zaman yağmur yağsa tek başıma yürümeye çıkıyorum. insanlara bakıyorum hepsi ya koşuyor yada şapkalarını takiyorlar. Aslında çok şey kaciriyorlar anın tadını yağmurun tadını çıkarmayı bilmiyorlar.alnıma saçlarıma düşen damlaları hissediyorum teker teker. işte o an hiç olmadığım kadar özgür hissediyorum kendimi. Yağmuru seviyorum.
duygulandıran başlık. en son onunla yağmurda ıslanmıştım sonra hep şemsiye açtım yağmur yağınca..
Rüyalarda konuşmaktır içindeki özlemin arttığı her dakikada..
Sessizlikte boğulmaktır ruhundaki her damlada..
En güzel Antalya'da olur bu eylem. Kulaklığı takarsın ve saçlarımı açık bırakırsın. Bir damien rice yada birdy açarsın ve vol'ü ortaya getirirsin.
Hem yağmurun tıkırtısını, hemde birdy'nin huzur dolu sesini kulaklarına doldurursun.
Göz kapaklarına yağmur damlaları düşerken tebessüm edersin ve 'I've seen fire and I've seen rain' nakaratını mırıldanırsın.
Hayatımda bir kere yağmurda ıslandım. Hem de ne ıslanmak. iliklerimde hissettim o yağmuru. Artık ıslanamıyorum çünkü sevgilim kızıyor ve ıslanmamı istemiyor. Ama o ıslandığım yağmur bütün detdimi alıp gitmiş ki sanırım o yağmurdan sonra hayatıma giren adam hala yanımda. Bu olay altı yıl önce olmuştu.