bugün
- arda güler13
- avrupanın yarrağı yemesi yakındır10
- karınıza range rover alır mısınız21
- anın görüntüsü15
- kalbin sadece bir kişiyi seveceği saçmalığı18
- icardi190516
- ruh okuzu9
- ellerim bos gonlum hos8
- 31 mart 2024 cumhuriyet halk partisinin zaferi8
- sözlük kızlarının don renkleri14
- chp'li o tekin'in öcalan'ın fotosu ile pozu34
- aynı dizileri tekrar tekrar izlemek8
- icardi1905 silik olsun kampanyası16
- karımın çok mutlu olacağı gerçeği14
- xdearm9
- balayını italyada yapmak isteyen nişanlı8
- boşuna yaşıyorum hissi16
- patiswiss24
- evlilik9
- kadınların boşanmış erkeğe bakışı9
- merfulu8
- sözlük kızlarının ayakkabıları18
- 23 nisan ulusal egemenlik ve çocuk bayramı15
- bir kadında ilk baktığınız yer neresi28
- ups boobss nerelerde ramazan da bitti8
- akrep burcu8
- siklememenin getirdiği huzur12
- yakışıklı erkeği çirkin gösterecek şeyler16
- türk kızlarının beğenmediği erkek tipi20
- modern kadinin ucuz ve kolay ulasilabilir olmasi9
- futbolcu ismiyle nick almak11
- escort fiyatlarının güncellenmesi8
- eloande'ye koca buluyoruz kampanyası10
- evlenmezsek yaşlanınca ne yapacağız sorunsalı11
- her yaptığı yemeği paylaşan kızın amacı10
- murat kurum kurudu gitti8
- haçta iken sevgili ile sevişmek günah mıdır11
- yunanistan bizden çalsa rahatsız olmayacağınız şey11
- akp seçmeni16
- online olup entry girmeyen yazarlar9
- bebek kokusu10
- fenerbahçe'nin bu sene de şampiyon olamaması23
- susmayan durmayan israile gemi ticareti10
- ali erbaş11
- bülent uygun15
- chp genel merkezi önündeki aşırı üks araçlar10
- çirkin erkeği yakışıklı gösterecek şeyler10
- belediyeler el değiştirince bütün foyalar döküldü23
- ismail kartal12
- sivasspor'a verilen penaltı27
go to power?
ya love ya go. this is turkiye
ya love ya go. this is turkiye
önce bu dersin önemi bilinmelidir ki çocuk bu dersi merak ederek dinlesin.
Türkiye'de ingilizce dersi mi veriliyormuş?
Eğitim sisteminin değil, eğitilen öküzün mallığıdır.
Sen haftada 3-5 saat ayır ingilizceye, onuda zaten anca okulda kitabı açarak yap, kendi kendine çalışma, pratik yapacağım diye turist kovalama, film seyretme, yani kısacası götünü yırtma, sonrada 'okullarda eğitim çok kötü !' .He yarrraaaammm, he..... Biz zaten uzaydan geldikte 3 yabancı dili çatır çatır konuşuyoruz.
Ayrıcada şunuda söyliyeyim, tr deki ingilizce öğretme sistemi neyse birçok ülkedede o. Hatta tr de birçok ülkeye göre hem sistem daha iyi, hemde öğrenme imkanı fazla. Bilip bilmeden atıp tutmayın.
Sen haftada 3-5 saat ayır ingilizceye, onuda zaten anca okulda kitabı açarak yap, kendi kendine çalışma, pratik yapacağım diye turist kovalama, film seyretme, yani kısacası götünü yırtma, sonrada 'okullarda eğitim çok kötü !' .He yarrraaaammm, he..... Biz zaten uzaydan geldikte 3 yabancı dili çatır çatır konuşuyoruz.
Ayrıcada şunuda söyliyeyim, tr deki ingilizce öğretme sistemi neyse birçok ülkedede o. Hatta tr de birçok ülkeye göre hem sistem daha iyi, hemde öğrenme imkanı fazla. Bilip bilmeden atıp tutmayın.
O zaman, "Denk yu".
Egitim sisteminin genelinden kaynaklanan durumdur.
havuz problemiyle matematik ögretmeye calisan sistemin dengesizligidir. Nasil o ögrenci o havuzun sahibi olamiyorsa; derdini bir baska dille de anlatamiyor.
ögrenci daha kendi dilinde ismin e halini i halini de halini bilmezken; ingilizce dersinde bunlar anlatilmaya calisiyor. Ögrencinin kelime hazinesini arttirmak yerine, cümleyi ögelerine ayirmaya calistiriyorlar.
Bu ögrenci kelime bilmezse, cümleyi zaten anlayamaz. Anlamadigi cümlede de neyin ne oldugunu bilemez.
bu sadece türkiye'de degil, dünyanin bir cok ülkesindeki sacma sapan egitim sistemine sahip diger ülkelerinde de aynisidir.
Umarim bir gün tasakli (argo kullandim af edin) bir egitim bakani cikip "yeter! Bu ögrenciler bundan sonra okulda gercek hayatta kullanabilecekleri konulari ögrenecekler." deyip, sistemi daha serbest hale getirerek hem ögrencileri hem de ögretmenleri ve de velileri rahatir. En azindan daha saglam, daha da sorgulayan bir gelecege sahip oluruz.
havuz problemiyle matematik ögretmeye calisan sistemin dengesizligidir. Nasil o ögrenci o havuzun sahibi olamiyorsa; derdini bir baska dille de anlatamiyor.
ögrenci daha kendi dilinde ismin e halini i halini de halini bilmezken; ingilizce dersinde bunlar anlatilmaya calisiyor. Ögrencinin kelime hazinesini arttirmak yerine, cümleyi ögelerine ayirmaya calistiriyorlar.
Bu ögrenci kelime bilmezse, cümleyi zaten anlayamaz. Anlamadigi cümlede de neyin ne oldugunu bilemez.
bu sadece türkiye'de degil, dünyanin bir cok ülkesindeki sacma sapan egitim sistemine sahip diger ülkelerinde de aynisidir.
Umarim bir gün tasakli (argo kullandim af edin) bir egitim bakani cikip "yeter! Bu ögrenciler bundan sonra okulda gercek hayatta kullanabilecekleri konulari ögrenecekler." deyip, sistemi daha serbest hale getirerek hem ögrencileri hem de ögretmenleri ve de velileri rahatir. En azindan daha saglam, daha da sorgulayan bir gelecege sahip oluruz.
"Like" kelimesini "beğenmek" olarak öğrettiler, sonra dediler ki "sevmek" o da yanlıştı.
Öğrenciler çok sonradan öğrendiler "like" ın "gibi" olduğunu.
Öğrenciler çok sonradan öğrendiler "like" ın "gibi" olduğunu.
Türk Eğitim Sistemi'nin yabancı dil öğretiminde ,ne yazık ki, eksik olduğunun kanıtıdır.
Her şeyden önce çocuklar Türkçe’yi doğru düzgün öğrenemiyor bu yüzden yabancı dili de öğrenemiyor. Anadilinin kurallarını düzgünce öğrenemezsen başka dili nasıl öğrenebilirsin ki? En basit Türkçe cümlenin ne anlattığını, bu ülkede okuyan bir çok çocuk anlamıyor, anlatamıyor. Çok da şaşırmamak lazım ingilizce öğrenememelerine.
ingilizce'yi Dünya'nın büyük bir çoğunluğu ile iletişim kurmaya yarayan bir iletişim aracı olarak değil de sınavından yüksek puan alınıp ailenin övgüsünü almaya yarayan, tarih gibi, kimya gibi bir ders olarak ya da kariyerin vazgeçilmez bir parçası olarak önümüze koymalarından kaynaklanan durumdur.
Üstelik MEB'de çalışan ingilizce öğretmenlerinin %95'i* ingilizce konuşamadıklarına da gözlerimle, kulaklarımla şahit oldum. Kitapta yazılanları tahtaya yazmayı, sınıfta okumayı hiç ingilizce bilmeyen de yapabilir. Yazık, ilkokuldan başlayarak üniversitenin sonuna kadar eziyet ediliyor öğrencilere, zamanları boşa harcanıyor.
Üstelik MEB'de çalışan ingilizce öğretmenlerinin %95'i* ingilizce konuşamadıklarına da gözlerimle, kulaklarımla şahit oldum. Kitapta yazılanları tahtaya yazmayı, sınıfta okumayı hiç ingilizce bilmeyen de yapabilir. Yazık, ilkokuldan başlayarak üniversitenin sonuna kadar eziyet ediliyor öğrencilere, zamanları boşa harcanıyor.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar