bugün

Eğer yüksek lisans yapılan alan istenilen ve sevilen bir alansa yükselir okulda kalırsın. O alanda kendini çok iyi yetiştirirsin ve uzmanı olursun ama özel bir yerde çalışıyor ve akademik yaşamın sana bir getirisi olmuyorsa da gereksizdir.
bilgi düzeyini yükseltir ve ufuk açar. ama tek başına iş hayatında çok fazla bir getirisi olmuyor diyebilirim.
askerlik tecilinden başka bişey katmaz.
Ekstra bir göz bozukluğu katabilir.
Şuanda bir firmada muhendis olarak calisiyorum. Yasi ilerlemesine ragmen yuksek lisans veya doktorasini henuz yeni yapan muhendisler var. Yuksek Lisans onemli bir olay kabul. Ama insanlar sizi ise alirken nerde nasil yuksek lisans yaptiginiza degil de o isyerinde is gorup is bitirip bitiremiyeceginize bakiyor. Yani diyecegim su ki yuksek lisans yapmis olsaniz da lise mezunu ve isi bilen biri sizin basvurdugunuz yerde zaten yillardir calisiyor olabilir.
hiçbir bok katmıyor özel sektör için. savunmayı versem de kurtulsam.
Neşe katar.
Kafayi isle bozmus modern kolelere ne anlatsak bos bu konuda. Hala erkenden kalkip ise gitmeye devam mi kardesim? Ahahaha.
dert katar
acı katar
ızdırap katar

ama en çok ikide birde dosyayı kaydet alışkanlığı katar. (otomatik kaydet süresini düşürmeyi akıl etmediyseniz.)
lisans eğitiminden sonra en az iki yıl bir işte çalıştıktan sonra yapılırsa, çok şey katar. lisanstan sonra, iş deneyimi olmadan yapılan yüksek lisans emek israfıdır.
antisosyallik.
Ozel sektor icin konusursak;

Orta seviye yoneticilik pozisyonu, biraz daha iyi bir maas miktarindan baska bir boka yaramaz. Akademisyenlik yapmayacaksaniz tezsiz yapmakta fayda var.
yabancı dilde yapılırsa bir ihtimal yurtdışına kaçıp kurtulma imkanı katar. türkiyede hiçbir halt katmaz.
alanınız ve hedefinize göre inanılmaz değişkenlik gösterecek cevabın sorusudur.

genel konuşup boş muhabbet çevirmek amma da hoşumuza gidiyor be.
master yapanların ya da yapmaya çalışanların başlıkta toplandığını göstermiştir.

ışığı gördüm geldim,

lisans eğitimi boyunca yediğin hurmaların lisans üstü eğitime başlayınca götünü tırmalamaya başladığını görürsün.

-okunacak çok kitap var
-sunumum var
-makale okumalıyım
-seminer hazırlamalıyım
-tez önerisi yazmalıyım
-bu spss ne mübarek şeydir arkadaş
gibi cümlelerle sinire strese sokar insanı, o kadar uğraşırsın hocanın egosuna yetişemezin oturur baştan başlarsın.

tabi bu kadar sıkıntıyla uğraşınca, insanın ömrünü yedikçe, doğal olarak sorgulanıyor bu ne katacak bana da bu kadar heba ediyorum kendimi diye.

ama hiçbir emek boşa gitmez avuntusuyla yalnızız.
Yüksekten baktırır.
akademik bir kariyer izlenmeyecekse veya askerlik durumu yoksa(ki bizim ülkede genelde sebep budur) tamamen zaman kaybıdır. sektöre girip çalışmaya başlamakta fayda var, 5 tane yüksek de yapsanız özel sektör yine de yapabileceklerinize bakacaktır, okuduklarınıza değil...
akademik hayata dair bir öngörü kazanabilir.
on numara okuma listeleriniz olur.

vizyonu göt kadar insanlardan uzaklaştırır.
yapıyorum. ne kattı diye bi düşündüm de. zaman kaybı sadece sanki.
2 yıl boyunca ne yapıyorsun sorusuna bir cevap verebilmeyi sağlar mesela, önemli şey bu.
bölüme, üniversiteye, şehire göre değisir. örneğin benim bölümümden yapmam sadece zaman kaybı ve boşa masraftır.
bu soru, lise eğitimi ile üniversite eğitimi arasında ne fark var gibi sorudur.
elbette ki aldığınız eğitim konusunda beyninizi daha çok şekillendirir. misal mühendisseniz daha çok mühendis olursunuz.
yapın. boşa gitmez.