bugün

isteyen kendine uyarlayabilir, aşk şarkısı değildir kendisi. baya bildiğin çatır çatır syd için yazılmış, son 2.5 yıldır daha da bir anlamlı olan şarkıdır.
incubus'un 2001 çıkışlı morning view albümünün 3 no'lu şarkısı...
özellikle sevgiliden uzak kalındığında dinlenmesi, ayrı bir hissettiren pink floyd şarkısı.
Mükemmel Pink-Floyd şarkısı.

So, so you think you can tell Heaven from Hell, blue skies from pain
Cehennemden cenneti, acılar içinden mavi gökyüzünü anlatabileceğini mi
düşünüyorsun?
Can you tell a green field from a cold steel rail?
Soğuk çelik raylardan yeşil çayırları anlatabilir misin?
A smile from a veil?
Bir maskeden gülümsemeyi?
Do you think you can tell?
Anlatabileceğini düşünüyor musun?
And did they get you to trade your heroes for ghosts?
Ve sana kahramanlarınla hayaletleri takas ettirdiler mi?
Hot ashes for trees?
Ağaçlarla sıcak külleri?
Hot air for a cool breeze?
Sıcak hava ile soğuk bir esintiyi?
Cold comfort for change?
Bozuk para olarak soğuk komfor verdiler mi?
And did you exchange a walk on part in the war for a lead role in a cage
Ve kafesteki başrol için savaştaki sıradan rolü değiştin mi?
How I wish, how I wish you were here.
Burda olmanı ne çok isterdim
We're just two lost souls swimming in a fish bowl, year after year,
Biz sadece balık kabında yüzen iki kayıp ruhuz, yıllar boyunca
Running over the same old ground
Hep aynı yüzeyde koşan
What have you found? The same old fears.
Ne buldun? aynı eski korkuları mı?
Wish you were here ....
Keşke burda olsaydın...
her dinlediğimde aklıma serhan şeşen'i getirecek olan pink floyd şahanesidir. aşkı konu aldığını sananların büyük bir fazlalık olduğu kesindir. dünyalarına alabilenler ne demek istediğini bilirler, günün her saatinde her duruma monte edebilir ve yaptığım gibi devam ederler...
"how i wish, how i wish you were here" der ve insanı orada bitirir. ve o anda o kişi yanınızda degilse, tam yeri tam zamanıdır bu şarkının. eline saglık pinky.
#2989164 falan. yani aslında ben bu albümde, wish you were here dışındaki bütün şarkıları seviyorum sanırım. ama boğuyor ya beni bu şarkı. bence çok gereksiz. ama albümün bütününe bakarsak, ne bileyim illüstrasyonları olsun, tokalaşan adamlar ya da -özellikle- "robot hands" falan, bunları seviyorum. hatta robot hands'in çizimleri bence çok modern, çok güzeller ya. have a cigar mik-kemmel bir girişe sahip, hızlı bir ritmi ve harika sözleri var, yani benim zevkimde eet. welcome to the machine, sözlerini sevdiğim, müziğinin de kimi yerlerini sevmediğim bir şarkı sanırım. shine on you crazy diamond'sa, iki parçasıyla da bana kendini sevdirebilmiş en yavaş şarkı olabilir. lan ben "çok pis metalci" falan gibi hissediyorum kendimi böyle böyle yazınca. ahhahha.

neyse, fena bir albüm değil işte. ama birine pink floyd'u öğretecek* olsam* bu şarkıyı kullanmam. adamların daha neler neleri var holeylelel
pink-floyd şahane şarkılarından biri. Özel bir şarkıdır kendi adıma herzaman da özel kalıcak parça. 'Keşke burada olsaydın'.
pink floyd'u tanimayanlarin bile bildigi, populer kultur malzemesi olmus rock tarihinin en baba sarkilarindandir. We're just two lost souls swimming in a fish bowl, year after year dizesiyle de edip cansever'in "biz seninle iki ayri lamba gibiyiz, iki ayri yerinden aydinlatan odayi" dizelerini animsatan sozlere sahiptir ayrica...
roger waters'ın şarkının tam anlamıyla nasıl ağzına sıçtığını izlemek isteyenler aşağıdaki videoyu izleyebilir. david gilmour'dan dinlemek gerekir. taklitlerinden sakının.

http://www.youtube.com/wa...lI6hI&feature=related
söylemesi bile insan hüzün veren cümledir.
bazen öyle durumlar olur ki dinlenmesi ve sözylenmesi cuk oturan şarkı.
pink floyd'un yüzlerce kez dinlenilmesine rağmen vazgeçilemeyen şarkısıdır.
bu şarkının ruha etkisi, paracetamol'un bünyeye etkisi ile aynıdır. soğuk algınlığına bağlı üşümeye ve buna bağlı ağrılara bire birdir.
(bkz: istemek yetmedi)
radiohead yorumu da pink floyd kadar başarılı olan çok ama çok güzel şarkıdır.

incubus un şarkısı da ayrı bir tattır. bağırarak söylenecek zevkli bir parçadır.
kate voegele adlı sempatik ötesi hatunun güzel sesiyle sevdirdiği şarkı. one tree hill soundtrack inde büyük başarı yakalayan şahane tını.
kişide intihar etme istegini güçlendiren klasik.

en çok acı çekildigi anda intihar düşüncesini beyindeki yerinin saglamlaşması için önce pink floyd 'tan bu güzide eser sonra goodbye cruel world dinlenmelidir..

(bkz: goodbye cruel world)
(bkz: psychedelic)
eğer blackmore's night'tan dinliyorsanız gitar nedir, neden vardır, neye yarar anlamanız hiç zor olmayacaktır. ritchie blackmore insanın ağzına sıçar bu şarkıdaki ağır ama enfes sololarıyla.
adriana lima yı hayal ederek söylediğim cümle.*
echoes'daki yorumunun başında duyulan balgamlar kimindir acaba diye düşüncelere gark etti şimdi birden...
pink floyd dinleme sebebi. kesinlikle sevdiceği beklerken ya da yolculukta kafayı cama dayayıp dinlenmeli.

ikisinde de sevdicek geldi mi? gelmedi. wish you were here.
saatlerce dinlense bile, bıkılmayacak şarkıdır.
kate voegele ilahisi.

"I've seen your act
And I know all the facts
I'm still in love with who I wish you were "
within temptation'in da seslendirdigi versiyonu aslen blackmore's night versiyonudur bu sarkinin. tanim, within temptation'in da seslendirdigi blackmore's night parcasi. (ayni seyi iki kere niye soyledim ki? aman neyse.)
güncel Önemli Başlıklar