bugün
- ali erbaş12
- çin halk cumhuriyeti8
- ellerim bos gonlum hos9
- arda güler13
- avrupanın yarrağı yemesi yakındır10
- karınıza range rover alır mısınız21
- anın görüntüsü15
- kalbin sadece bir kişiyi seveceği saçmalığı18
- icardi190516
- ruh okuzu9
- 31 mart 2024 cumhuriyet halk partisinin zaferi8
- sözlük kızlarının don renkleri14
- chp'li o tekin'in öcalan'ın fotosu ile pozu34
- aynı dizileri tekrar tekrar izlemek8
- icardi1905 silik olsun kampanyası16
- karımın çok mutlu olacağı gerçeği14
- xdearm9
- balayını italyada yapmak isteyen nişanlı8
- boşuna yaşıyorum hissi16
- patiswiss24
- evlilik9
- kadınların boşanmış erkeğe bakışı9
- merfulu8
- sözlük kızlarının ayakkabıları18
- 23 nisan ulusal egemenlik ve çocuk bayramı15
- bir kadında ilk baktığınız yer neresi28
- ups boobss nerelerde ramazan da bitti8
- akrep burcu8
- siklememenin getirdiği huzur12
- yakışıklı erkeği çirkin gösterecek şeyler16
- türk kızlarının beğenmediği erkek tipi20
- modern kadinin ucuz ve kolay ulasilabilir olmasi9
- futbolcu ismiyle nick almak11
- escort fiyatlarının güncellenmesi8
- eloande'ye koca buluyoruz kampanyası10
- evlenmezsek yaşlanınca ne yapacağız sorunsalı11
- her yaptığı yemeği paylaşan kızın amacı10
- murat kurum kurudu gitti8
- haçta iken sevgili ile sevişmek günah mıdır11
- yunanistan bizden çalsa rahatsız olmayacağınız şey11
- akp seçmeni16
- online olup entry girmeyen yazarlar9
- bebek kokusu10
- fenerbahçe'nin bu sene de şampiyon olamaması23
- susmayan durmayan israile gemi ticareti10
- bülent uygun15
- chp genel merkezi önündeki aşırı üks araçlar10
- çirkin erkeği yakışıklı gösterecek şeyler10
- belediyeler el değiştirince bütün foyalar döküldü23
- ismail kartal12
insanın dört çağı
ilk önce bedeniyle yaman bir cenge girdi,
ama beden kazandı, dimdik yürüyor şimdi.
sonradan yüreğiyle çarpışmaya koyuldu;
masumluk da huzur da başka sığınak buldu.
kafasıyla kavgaya kapıştı daha sonra;
o mağrur yüreğini bıraktı bir kenara.
şimdi tanrıya karşı başlıyor savaşları;
zaferi kazanacak gece yarısı tanrı.
ilk önce bedeniyle yaman bir cenge girdi,
ama beden kazandı, dimdik yürüyor şimdi.
sonradan yüreğiyle çarpışmaya koyuldu;
masumluk da huzur da başka sığınak buldu.
kafasıyla kavgaya kapıştı daha sonra;
o mağrur yüreğini bıraktı bir kenara.
şimdi tanrıya karşı başlıyor savaşları;
zaferi kazanacak gece yarısı tanrı.
irlanda'lı şair ve oyun yazarı. 1865-1939 yılları arasında yaşamış.
kendisi ve şiirleri hakkında epey bilgi verilmiş, ben biraz farklı bir konudan bahsetmek istiyorum. istanbul ve william butler yeats.
geçtiğimiz günlerde richard tillinghast'ın istanbul hakkında bir kitabını okudum. kendisi william butler yeats'den alıntılar yaptığı gibi, kitabın bir sayfasında ise kısaca onun konstantinapolis aşkından da bahsetmiş.
hayatı boyunca istanbul'u dünya gözüyle görmemiş olmasına rağmen, bu şehre karşı büyük bir tutku beslermiş. palermo ve ravenna'da gördüğü mozaikler vesilesiyle bizans sanatı ile tanışmış.
'istanbul'un tarihi, kültürü ve yaşamı' adlı kitaptan alıntılıyorum; 'dünyadaki varlığını, sanat ve mimarisiyle halen sürdüren bizans, îrlandalı ustanın o harika şiirlerinin yarattığı etkiye benzer bir nevi ebedi bir hediye, ilham veren bir mucize ve görkem anlayışı barındırır. yeats, bizans’ın hiyeratik mozaik sanatından etkilendi ve onun bu sanatta tasvir edilen kişilerle ilgili sihirli sözleri, parlayan binlerce küçük renkli kareyle tasvir edilenin ruhani ifadesiyle birleşti. yeats’in “tanrının kutsal ateşinde duran bilgeler / bir duvardaki altın mozaikte durur gibi” dizeleri, resmedilenle anlamı arasındaki ilişkiyi çok güzel anlatıyor.'
--spoiler--
ve ben yelkenle geçtim deryayı,
geldim kutsal bizans şehrine bundan dolayı.
--spoiler--
dizeleri ise, richard tillinghast'ın kitapta ilk cümleleri.
kendisi ve şiirleri hakkında epey bilgi verilmiş, ben biraz farklı bir konudan bahsetmek istiyorum. istanbul ve william butler yeats.
geçtiğimiz günlerde richard tillinghast'ın istanbul hakkında bir kitabını okudum. kendisi william butler yeats'den alıntılar yaptığı gibi, kitabın bir sayfasında ise kısaca onun konstantinapolis aşkından da bahsetmiş.
hayatı boyunca istanbul'u dünya gözüyle görmemiş olmasına rağmen, bu şehre karşı büyük bir tutku beslermiş. palermo ve ravenna'da gördüğü mozaikler vesilesiyle bizans sanatı ile tanışmış.
'istanbul'un tarihi, kültürü ve yaşamı' adlı kitaptan alıntılıyorum; 'dünyadaki varlığını, sanat ve mimarisiyle halen sürdüren bizans, îrlandalı ustanın o harika şiirlerinin yarattığı etkiye benzer bir nevi ebedi bir hediye, ilham veren bir mucize ve görkem anlayışı barındırır. yeats, bizans’ın hiyeratik mozaik sanatından etkilendi ve onun bu sanatta tasvir edilen kişilerle ilgili sihirli sözleri, parlayan binlerce küçük renkli kareyle tasvir edilenin ruhani ifadesiyle birleşti. yeats’in “tanrının kutsal ateşinde duran bilgeler / bir duvardaki altın mozaikte durur gibi” dizeleri, resmedilenle anlamı arasındaki ilişkiyi çok güzel anlatıyor.'
--spoiler--
ve ben yelkenle geçtim deryayı,
geldim kutsal bizans şehrine bundan dolayı.
--spoiler--
dizeleri ise, richard tillinghast'ın kitapta ilk cümleleri.
"uzaklıklar sevenler için önemsizdir. çünkü gerçek sevgiyi anlatan tek duygu; özlemektir."
"Sorumluluk rüyalarda başlar."
Ne güzel demiş, güzel insan.
"Sorumluluk rüyalarda başlar."
Ne güzel demiş, güzel insan.
Şöyle güzel bir şiire imza atmış reis. 35 yaş şiirini andırdı.
görsel
Aktaran: robert bly - iron john.
görsel
Aktaran: robert bly - iron john.
"Kimbilir kaç kişi senin zarif hallerini sevdi
Kaç kişi güzelliğini sevdi
Belki gerçek aşkla; belki değil
Ama bir tek kişi seni sevdi.
Bir tek kişi değişen yüzündeki hüznü sevdi."
Kaç kişi güzelliğini sevdi
Belki gerçek aşkla; belki değil
Ama bir tek kişi seni sevdi.
Bir tek kişi değişen yüzündeki hüznü sevdi."
1923 yılı nobel edebiyat ödülü seçim komitesi şunları söylemiştir; onu seçmelerine neden olarak:
"Tüm bir ulusun ruhunu yüksek artistik yazım tarzı ile ifade ettiği, daimi ilham dolu şiir yazma sanatı için."
bu güzel kanıyı perçinleyelim biz de o vakit! ondan alınan şu dizelerle;
"iki yıl sonra
Söylemedi mi hiç kimseler?
gözü pekler daha bilge olmalı diye
veya anlatmadılar mı?
nasıl da mutsuz olur yanarken pervaneler?
Anlatabilirdim, gençsin sen ne var ki
farklı diller konuşuyoruz sanki.
Kardeş düşleyeceksin tüm dünyayı
ah! sen; her ne sunulsa alacaksın
Annen gibi çekeceksin cefayı
Sonunda paramparça olacaksın.
Ne çare yaşlıyım ben sen ise genç,
Bir dil konuşuyorum vahşi, iğrenç."
"Tüm bir ulusun ruhunu yüksek artistik yazım tarzı ile ifade ettiği, daimi ilham dolu şiir yazma sanatı için."
bu güzel kanıyı perçinleyelim biz de o vakit! ondan alınan şu dizelerle;
"iki yıl sonra
Söylemedi mi hiç kimseler?
gözü pekler daha bilge olmalı diye
veya anlatmadılar mı?
nasıl da mutsuz olur yanarken pervaneler?
Anlatabilirdim, gençsin sen ne var ki
farklı diller konuşuyoruz sanki.
Kardeş düşleyeceksin tüm dünyayı
ah! sen; her ne sunulsa alacaksın
Annen gibi çekeceksin cefayı
Sonunda paramparça olacaksın.
Ne çare yaşlıyım ben sen ise genç,
Bir dil konuşuyorum vahşi, iğrenç."
"Uzaklıklar sevenler için önemsizdir. Çünkü gerçek sevgiyi anlatan tek duygu; özlemektir."
simyacının önde gidenidir.
Kimbilir kaç kişi senin zarif hallerini sevdi, kaç kişi güzelliğini sevdi..Belki gerçek aşkla; belki değil.. Ama bir tek kişi seni sevdi, bir tek kişi değişen yüzündeki hüznü sevdi...!!
(1865-1939) irlanda'nın en tanınmış şairidir. Yeats, özellikle, irlanda'nın 19. ve 20. yy'da yetiştirmiş olduğu en önemli şairlerinden biridir. 1923 yılında Nobel Edebiyat Ödülü'ne layık görülmüştür. Sadece yetenekli bir şair değil, aynı zamanda başarılı bir oyun yazarı ve üretken bir nesir yazarı olarak da adını duyurmuştur.
Babasının babası ve onun babası protestan rahipleriydiler. Babası John Butler Yeats, çocuklarına kendindeki yetenekler ve sanat aşkını aşılamış olan çok yetenekli bir sanatçıydı. Şairin erkek kardeşi Jack Yeats irlanda'nın 20.yy'da yetiştirdiği en tanınmış sanatçılardan biriydi. Kız kardeşleri Lily ve Lolly ise irlanda'nın "Irish Arts and Crafts" olarak bilinen sanat akımının önde gelen sanatçılarıydı.
Wlliam Butler Yeats'in eğitim döneminde hiçbir zaman iyi bir öğenci olamaması şaşırtıcı bir gerçektir. Londra'da eğitim gördüğü Godolphin Okulunda, sınıf arkadaşları arasında en başarısız öğrenci olduğu rivayet olunur. 13 yaşından itibaren şiirleri ve oyunlarını kaleme almaya başlamıştır.
Henüz 23 yaşındayken, ilk şiir seçkisi "The Wanderings of Oisin and Other Poems" 1889 yılının Ocak ayında yayınlanmıştır. Ancak Yeats, yazdığı edebi eserlerden para kazanmak için çok çaba sarf etmiştir. Hatta bu amaçla William Blake'in tüm eserlerini yayımlayan Edwin Ellis ile işbirliği yaparak, irlanda folkloru ve şiiriyle ilgili bir kaç antoloji hazırlamış, çok sayıda tanıtım sayısı ve makale yazmıştır.
1938 yılının Kasım ayında "Under Ben Bulben" adlı şiirini yazdı. Bu şiirde mezar taşı üzerine yazılmasını istediği bölüm de bulunuyordu. 28 Ocak 1939'da Fransa'nın güneyinde öldü ve Roquebrune'e yakın bir yere gömüldü.
Babasının babası ve onun babası protestan rahipleriydiler. Babası John Butler Yeats, çocuklarına kendindeki yetenekler ve sanat aşkını aşılamış olan çok yetenekli bir sanatçıydı. Şairin erkek kardeşi Jack Yeats irlanda'nın 20.yy'da yetiştirdiği en tanınmış sanatçılardan biriydi. Kız kardeşleri Lily ve Lolly ise irlanda'nın "Irish Arts and Crafts" olarak bilinen sanat akımının önde gelen sanatçılarıydı.
Wlliam Butler Yeats'in eğitim döneminde hiçbir zaman iyi bir öğenci olamaması şaşırtıcı bir gerçektir. Londra'da eğitim gördüğü Godolphin Okulunda, sınıf arkadaşları arasında en başarısız öğrenci olduğu rivayet olunur. 13 yaşından itibaren şiirleri ve oyunlarını kaleme almaya başlamıştır.
Henüz 23 yaşındayken, ilk şiir seçkisi "The Wanderings of Oisin and Other Poems" 1889 yılının Ocak ayında yayınlanmıştır. Ancak Yeats, yazdığı edebi eserlerden para kazanmak için çok çaba sarf etmiştir. Hatta bu amaçla William Blake'in tüm eserlerini yayımlayan Edwin Ellis ile işbirliği yaparak, irlanda folkloru ve şiiriyle ilgili bir kaç antoloji hazırlamış, çok sayıda tanıtım sayısı ve makale yazmıştır.
1938 yılının Kasım ayında "Under Ben Bulben" adlı şiirini yazdı. Bu şiirde mezar taşı üzerine yazılmasını istediği bölüm de bulunuyordu. 28 Ocak 1939'da Fransa'nın güneyinde öldü ve Roquebrune'e yakın bir yere gömüldü.
nietzsche üzerine en derin kazıları gerçekleştirmiş yazarlardan biridir.
saplantılı aşkı maud gonne için;
''kimbilir kaç kişi seni sevdi
kimbilir kaç kişi senin zarif hallerini sevdi
kaç kişi güzelliğini sevdi
belki gerçek aşkla; belki değil
ama bir tek kişi seni sevdi.
bir tek kişi değişen yüzündeki hüznü sevdi.''
http://www.youtube.com/wa...yxvifuk&tracker=false
''kimbilir kaç kişi seni sevdi
kimbilir kaç kişi senin zarif hallerini sevdi
kaç kişi güzelliğini sevdi
belki gerçek aşkla; belki değil
ama bir tek kişi seni sevdi.
bir tek kişi değişen yüzündeki hüznü sevdi.''
http://www.youtube.com/wa...yxvifuk&tracker=false
1923.
irlanda sokakları çelimsiz ve kirli omuzlarını deviren bir ödül taşıyor ellerinde. kutsal bir ağaca dayamış sırtını irlanda, cinler, periler sevişiyor arsızca. arsızca uçuşuyor her şey. kaldır düşüncelerini maud gonne. kaldır ve halusilasyon yağdır bulutlarımıza. iç çekerek nefeslerimizi kalbimize boğ.
eyy yeats, derin bir kaldırım taşı şairi!
-hiçliğin olduğu yerde tanrı vardır!
+dur orada o zaman. dur ve arı rengi tak takıştır ruhuna!
ahh irlanda ağlama artık, toprağının öyküsü çamurken bu kadar.
http://www.youtube.com/...
irlanda sokakları çelimsiz ve kirli omuzlarını deviren bir ödül taşıyor ellerinde. kutsal bir ağaca dayamış sırtını irlanda, cinler, periler sevişiyor arsızca. arsızca uçuşuyor her şey. kaldır düşüncelerini maud gonne. kaldır ve halusilasyon yağdır bulutlarımıza. iç çekerek nefeslerimizi kalbimize boğ.
eyy yeats, derin bir kaldırım taşı şairi!
-hiçliğin olduğu yerde tanrı vardır!
+dur orada o zaman. dur ve arı rengi tak takıştır ruhuna!
ahh irlanda ağlama artık, toprağının öyküsü çamurken bu kadar.
http://www.youtube.com/...
PALTO
Şarkımdan bir palto yaptım
Her tarafı nakışlarla kaplı,
Eski mitolojilerden çıkıp gelen,
Boylu boyunca topuğa kadar
Akılsızların eline geçti paltom.
Dünyanın gözlerinde giydiler
Kendileri nakışlamış gibi.
Şarkım bırak onların olsun.
Çıplak yürümek daha heyecanlı.
William Butler Yeats
çeviren:Anıl Meriçli
Şarkımdan bir palto yaptım
Her tarafı nakışlarla kaplı,
Eski mitolojilerden çıkıp gelen,
Boylu boyunca topuğa kadar
Akılsızların eline geçti paltom.
Dünyanın gözlerinde giydiler
Kendileri nakışlamış gibi.
Şarkım bırak onların olsun.
Çıplak yürümek daha heyecanlı.
William Butler Yeats
çeviren:Anıl Meriçli
sirk hayvanlarının kaçışı
I
Bir konu bulmaya çalıştım, boşu boşuna bir konu,
Beş altı hafta boyunca her gün durmadan.
Belki de kırgın bir ihtiyar olduğum için artık
Olanla yetinmeliydi kalbim; gel gör ki,
Kış demeden, yaz demeden, yaşlanıncaya değin
Gösteriyi sürdürmüştü sirkteki hayvanlarım,
Sırıkla yürüyen cambazlar, o yaldızlı araba,
Aslanla kadın, Tanrı bilir başka neler.
II
Ne yapabilirim bu eski konuları sıralamaktan başka?
Önce o üç büyülü adaya, simgesel düşler peşinde
Burnundan sürüklenen denizci Oisin'in
O boşuna sevinci, boşuna savaşması, boşuna dinlenmesi
Kırgın bir kalbin konuları bunlar ya da bence öyle,
Eski şarkılara süs ya da saray oyunlarına;
Ama neden bendeki bu kaygı, onu kışkırtan ben,
Ben ki, onun masalsı nişanlısının peşine düşmüşken?
Derken tam tersi bir gerçek çıktı ortaya,
Prenses Cathleen adını verdim ona;
O da merhametle çılgın ruhunu feda etti,
Neyse ki Gökler araya girdi onu kurtarmak için.
Sandım ki sevdiğim kadın yok edecekti ruhunu,
Öyle köle etmişti kendine onu bağnazlıkla kin.
Ve bu düş canlanır canlanmaz içimde, düşün
Kendisiydi aklımı başımdan alan, gönlümü çelen.
Ve ekmeği çalınca Soytarıyla Kör,
Zaptolunmaz denizle savaştı Cuchulain;
Kalbin gizleri bunlar, gene de her şey bir yana,
O düşün kendisiydi beni büyüleyen:
Yalnızca kahramanın yaptıklarıydı
Yaşanan ana dikkat çeken, belleği denetleyen.
Oyuncularla boyalı dekorlara hayrandım ben,
Onların simgesi oldukları şeylere değil.
III
O usta işi imgeler eksiksiz oldukları için
Ruhun saflığında ortaya çıkmışlardı,
Ama onların kaynağı ne? Bir yığın çöp,
Boş şişe, kuru kemik,paslı demir,teneke
Bir de kasada oturan o yaşlı sürtük.
Artık merdivenin de devrildiğine göre,
Kalbin köhne o eskici dükkanında
Serilip yatmak gerek merdivenin dibine.
William Butler Yeats ing.den çeviren:Cevat Çapan
I
Bir konu bulmaya çalıştım, boşu boşuna bir konu,
Beş altı hafta boyunca her gün durmadan.
Belki de kırgın bir ihtiyar olduğum için artık
Olanla yetinmeliydi kalbim; gel gör ki,
Kış demeden, yaz demeden, yaşlanıncaya değin
Gösteriyi sürdürmüştü sirkteki hayvanlarım,
Sırıkla yürüyen cambazlar, o yaldızlı araba,
Aslanla kadın, Tanrı bilir başka neler.
II
Ne yapabilirim bu eski konuları sıralamaktan başka?
Önce o üç büyülü adaya, simgesel düşler peşinde
Burnundan sürüklenen denizci Oisin'in
O boşuna sevinci, boşuna savaşması, boşuna dinlenmesi
Kırgın bir kalbin konuları bunlar ya da bence öyle,
Eski şarkılara süs ya da saray oyunlarına;
Ama neden bendeki bu kaygı, onu kışkırtan ben,
Ben ki, onun masalsı nişanlısının peşine düşmüşken?
Derken tam tersi bir gerçek çıktı ortaya,
Prenses Cathleen adını verdim ona;
O da merhametle çılgın ruhunu feda etti,
Neyse ki Gökler araya girdi onu kurtarmak için.
Sandım ki sevdiğim kadın yok edecekti ruhunu,
Öyle köle etmişti kendine onu bağnazlıkla kin.
Ve bu düş canlanır canlanmaz içimde, düşün
Kendisiydi aklımı başımdan alan, gönlümü çelen.
Ve ekmeği çalınca Soytarıyla Kör,
Zaptolunmaz denizle savaştı Cuchulain;
Kalbin gizleri bunlar, gene de her şey bir yana,
O düşün kendisiydi beni büyüleyen:
Yalnızca kahramanın yaptıklarıydı
Yaşanan ana dikkat çeken, belleği denetleyen.
Oyuncularla boyalı dekorlara hayrandım ben,
Onların simgesi oldukları şeylere değil.
III
O usta işi imgeler eksiksiz oldukları için
Ruhun saflığında ortaya çıkmışlardı,
Ama onların kaynağı ne? Bir yığın çöp,
Boş şişe, kuru kemik,paslı demir,teneke
Bir de kasada oturan o yaşlı sürtük.
Artık merdivenin de devrildiğine göre,
Kalbin köhne o eskici dükkanında
Serilip yatmak gerek merdivenin dibine.
William Butler Yeats ing.den çeviren:Cevat Çapan
Bir erkeğin yumruğundan daha serttir bir kadının son sözü, çünkü biri dişlerini döker, diğeri düşlerini.
kimbilir kaç kişi senin zarif hallerini sevdi
kaç kişi güzelliğini sevdi
belki gerçek aşkla; belki değil
ama bir tek kişi seni sevdi.
bir tek kişi değişen yüzündeki hüznü sevdi.
kaç kişi güzelliğini sevdi
belki gerçek aşkla; belki değil
ama bir tek kişi seni sevdi.
bir tek kişi değişen yüzündeki hüznü sevdi.
unutma, her gidiş bir ayrılık değildir. çünkü bazen ne kadar uzağa gidersen git; yüreğin hep bıraktığın yerdedir.
Kimbilir kaç kişi senin zarif hallerini sevdi
Kaç kişi güzelliğini sevdi
Belki gerçek aşkla; belki değil
Ama bir tek kişi seni sevdi.
Bir tek kişi değişen yüzündeki hüznü sevdi...
Kaç kişi güzelliğini sevdi
Belki gerçek aşkla; belki değil
Ama bir tek kişi seni sevdi.
Bir tek kişi değişen yüzündeki hüznü sevdi...
(bkz: maud gonne)'a dört kez evlilik teklif etmiş ve reddedilmiş yazar.
--Brown penny (Üç kuruşum)
Şöyle fısıldadım "Çok gencim."
sonra şöyle "yeterince yaşlıyım."
payıma aşk düşecek mi diye üç kuruşumu fırlattım.
Git ve sev genç adam git ve sev
kadının genç ve dürüst olsun
Ah kuruşum benim üç kuruşum.
Düğüm düğüm kadınımın saçlarına dolandım.
Aşkın dalaveresi çok
kimsenin aklı ermez
gerçekte nedir kimse bilemez
Aşk nedir diye düşünmeye kalsa
yıldızlar kaçar gider
gölgeler ayı karanlığa sevk eder.
Ah kuruşum benim üç kuruşum.
Bundandır aşka erken kalışım.
Şöyle fısıldadım "Çok gencim."
sonra şöyle "yeterince yaşlıyım."
payıma aşk düşecek mi diye üç kuruşumu fırlattım.
Git ve sev genç adam git ve sev
kadının genç ve dürüst olsun
Ah kuruşum benim üç kuruşum.
Düğüm düğüm kadınımın saçlarına dolandım.
Aşkın dalaveresi çok
kimsenin aklı ermez
gerçekte nedir kimse bilemez
Aşk nedir diye düşünmeye kalsa
yıldızlar kaçar gider
gölgeler ayı karanlığa sevk eder.
Ah kuruşum benim üç kuruşum.
Bundandır aşka erken kalışım.
1865-1939 arasinda yasamis dublin dogumlu irlandali sairdir.21 yasinda ilk siir kitabi "a poem" yayinlanir.londrada yasadigi bu donemde yazarlarin takildigi bir klupte arkadaslik kurdugu oscar wilde,arthur symonsgibi adamlarla iliskiler kurar.1902 de irlanda cagdas tiyatrosu kurulus asamalarinda onemli gorevler ustlenir(irish national theatre society)asil ilgi alani mythler ve efsaneledir.fakat garip bir sekilde kulturel yonunden cok politik yonunu on plana cikartmistir.senator olarak politikada aktif yer alan yazar, nobel odulunu 1923 yilinda edebiyat alaninda kazanir.mitoloji uzerine derin bilgisini karmasik bir dil yerine anlasilir ve guclu hikayelerle sunmustur.kelimelerin usta dizgicisi diye anilir ozelestirisini saygi duyulacak sanatsal ifadelerle sunmasi bir nevi sanat ve yaraticilik gucunu gosterir.
soyle der hatta *cevirimin kusurlarini gozardi ederseniz turkce soylemeye calisayim*
" gunluk konusmayi tutku ile cakistirilmis bir siir dili yapmaya calistim" (i tried to make the language of poetry coincide with that of passionate,normal speech)
siirleri ve tiyatro eserleri olumunun ardindan toplu basimlarla yayinlanmistir keza mektuplari ve denemeleri de
soyle der hatta *cevirimin kusurlarini gozardi ederseniz turkce soylemeye calisayim*
" gunluk konusmayi tutku ile cakistirilmis bir siir dili yapmaya calistim" (i tried to make the language of poetry coincide with that of passionate,normal speech)
siirleri ve tiyatro eserleri olumunun ardindan toplu basimlarla yayinlanmistir keza mektuplari ve denemeleri de
irlanda nın en ünlü şairi. the cranberries adlı grup vefa örneği göstererek kendisi için şarkı yapmışlardır.
(bkz: yeats grave)
(bkz: yeats grave)
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar