bugün

kendisi jay jay okocha'ya sorulduğu zaman okocha kitlenmiştir, "shaka?" diye kalmıştır. öyle de büyük bir yıldızdı. transfer olduğu takımda ilk 18'e dahi giremeden yollanan ender futbolculardandır.
sayın(!) mehmet ali yılmaz'ın "yamyam" fobisini başlatan şahıs, 1997-1998 sezonunda bir güney kore takımından kiralanmıştı. türk futbol tarihinin efsanevi transferlerindendir, hatırlandığı vakit yüze gülümseme yerleştirir. dönemin geyik başkanı mehmet ali yılmaz "nijerya milli takımından adam aldık"* demek için böyle bir adam getirmiş, bu adamın imza töreninde birkaç kere top sektirmeye çalışıp da maksimum 4'e ulaşabilmesi akıllarda kalan detay olmuştur. trabzonspor'da kaldığı birkaç ay içerisinde ilk 18' dahi giremeden, şehrin tarihi dokusu hakkında bilgiler alıp, hamsi tava yedikten sonra gönderilmiştir. yaratıcı medyamız da şaka gibi bu "shaka" transferinden pay çıkarmasını bilmiştir, "shaka gibi" misal. tabi bu adamdan lafı açıp da şuna değinilmezse olmaz; (bkz: jean jack misse misse)
trabzonspor un mundar ettiği birçok futbolcu olmasına rağmen trabzonspor u mundar eden bir tek bu futbolcu olmuştur. harika düz koşu yapar, çabuk überschlag lar atardı. akçaabat köftesi ne de yan gözle bakmazdı.
17 yıllık futbol hayatında sadece 25 gol atabilen futbolcu. bu arada forvet olduğunuda belirtmek gerek.
tolunay kafkas gazetecilerin ısrarlı sorularına dayanamayıp,
- bu abimiz çok iyi göğüs istopu yapıyor diyerek olayı geçiştirmiştir.
Bu vatandas Trabzonspor a geldiğine kendi kabilesindeki adamlar da inanamamış Trabzonspor a fax çekmişlerdi ve şöyle bir ricaları vardı : " Biz de Shaka ayarında topçularız biz de denenmek üzere Trabzonspor da top oynamak istiyoruz. *
trabzonspor a gelen çakma nijeryalı. geldiğinde şu kadar ümit, bu kadar a milli oldu diye basında çıkan haberler üzerine bir spor programında yayına bağlanan nijeryaokechukwu uche 'ben bunca yıldır oynuyorum böyle birini tanımıyorum' deyince trabzonspor yönetimi hatasını anlamış futbolcuyu geri postalamıştır. daha sonraki gazete başlıklarını hiç unutmuyorum: 'shaka gibi', 'shaka yaptık' v.s