bugün

devrimci yol davasında idam edilen ilk devrimci. bir çatışmada yaralı yakalandı ve yaralı haldeyken işkence gördüğü halde tek kelime konuşmadı. cezası 11 haziran 1981'de gaziantep'te infaz edildi. idam sehpasına tekmeyi kendisi atmıştır.
son mektubu:

"değerli babacığım ve tüm dostlarım,

ben hiçbir şahsi çıkarımı gözetmeden ülkemin bağımsızlığı ve halkımın kurtuluşu için doğru bildiğim yolda inanarak mücadele ettim. benim kalbim insan sevgisi ile doludur.

ben kimseyi öldürmedim, suçsuzum.

gösterdikleri gerekçeyi dahi mahkemesi sonuçlanmadan karar verildi.

onlara göre suçlu olabilirim. çünkü onlar ülkeyi yabancılara peşkeş çeken ve onlarla bir avuç işbirlikçi mutlu azınlık işbirliği yapmaktadırlar. halkıma ise zam, işkence ve ölüm reva görünmektedir.

işte ben buna insan olarak karşı geldiğim için onlara göre suçluyum. ama boşuna. çünkü insan kafasındaki düşünceyi yok edemedikten sonra işkence ve idamla bir yere varamayacakları açık.

babacığım,

ben ölüme seve seve gidiyorum, bir namussuzluk ve bir şerefsizlik yapmadım. onun için hiç üzülmeniz gerekmez. benim binlerce annem babam olduğu gibi sizinde binlerce oğlunuz var.

göndermiş olduğunuz mektupları bugün verdikleri için cevabını yazamadım.imam ve sultan'dan da mektup aldım.ayrıca sultan'ın gönderdiği çamaşırları da aldım. tüm dostlardan memnunum ve saygılarımı sunar mutlu yarınların halkımın olmasını dilerim.

size bir tek dörtlük şiir yazıyorum

mezarımı yol kenarına kazın
üzerine devrim şehiti yazın
başına yumruklu yıldız kazın
gidiyorum ölümsüzlüğe hoşça kalın

selamlar.

sizin veysel."
(bkz: http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=194439)
tonton amca kenan evren'in idam kararını verirken elinin titremediği bir şehit.
özgürlük ve dayanışma partisi genel başkanı mehmet ufuk uras tarafından, türkiye büyük millet meclisi başkanlığı'na içişleri bakanı beşir atalay tarafından yazılı olarak yanıtlanması için, veysel güney ile ilgili aşağıdaki soru önergesi verilmiştir.

"türkiye büyük millet meclisi başkanlığı'na,

aşağıdaki sorumun içişleri bakanı sayın prof. dr. beşir atalay tarafından yazılı olarak yanıtlanmasını saygılarımla arz ederim. 20.02.2008

ufuk uras
ödp genel başkanı
istanbul milletvekili

1- 9 haziran 1981'i 10 haziran 1981'e bağlayan gecede idam edilen veysel güney'in cenazesinin, aynı dönemde idam edilen bütün siyasal tutukluların cenazeleri ailelerine teslim edilirken, ailesine teslim edilmemesinin nedeni nedir?

2- ailenin çabalarıyla ancak 25 yıl sonra ulaşılabilen dava dosyasında veysel güney'in cenazesinin 'babası ali güney'e teslim edilmek üzere yüzbaşı burhan erdem'e teslim edildiği' cumhuriyet savcısı mete göktürk, adli tabip fahri zencircioğlu ve cenazeyi teslim alan yüzbaşı burhan erdem tarafından imzalanan tutanakta görülmektedir. yüzbaşı burhan erdem neden cenazeyi aileye teslim etmemiştir? bu şahıs halen askeri görevini sürdürmekte midir? bu şahısa ulaşılıp veysel güney'in cenazesini ne yaptığı sorulmuş mudur? cenazeyi aileye vermeyerek açıkça suç işleyen bu şahısla ilgili her hangi bir adli kovuşturma yapılmış mıdır?

3- gaziantep mezarlıklar müdürlüğü'nün kayıtlarında 9 haziran 1981 gününe ait son kayıtta orduevinden gelen "hüviyeti meçhul" bir kişinin asılarak idam edildiği görülmektedir. türkiye cumhuriyeti yasalarına göre hüviyeti tespit edilemeyen bir kişinin idam edilmesi mümkün müdür? eğer hüviyeti meçhul bir kişi idam edildiyse bu infazı gerçekleştirenlere ilişkin her hangi bir kovuşturma yapılmış mıdır? idam edilen söz konusu kişi veysel güney ise neden kayıtlar "hüviyeti meçhul" olarak geçirilmiştir?

4- gaziantep cumhuriyet savcılığı'nın daha önce tbmm insan hakları inceleme komisyonu aracılığıyla ailenin avukatına gönderdiği belgede 'her ne kadar yapılan dna testi sonucunda düzenlenen raporda adli tıp kurumu veysel güney ile annesi zeynep güney ve babası ali güney arasında kan bağı kuramamışsa da, 1981 yılı içerisinde ilimizde bir idam olayının gerçekleştirildiği ve maktulün cenazesinin de, ilişik mezarlık kayıt defterinden anlaşılacağı üzere 9.6.1981 tarihinde 105341 numaralı mezara gömüldüğü anlaşılmıştır' denmektedir. dna testi uymasa da açılan mezardaki kişinin veysel güney olduğu doğru mudur? doğru değilse, açılan mezar 105341 numaralı mezar değil midir? eğer açılan mezar 105341 numaralı mezar değilse bu numaralı mezar yeri nerededir?

5- gaziantep mezarlığı'nda yapılan ayrıntılı incelemede 105338, 105342 gibi veysel güney'e ait olduğu söylenilen mezar numarasının hemen öncesindeki ve hemen sonrasındaki mezar numaralarına rastlanırken 105341 numaralı mezara rastlanamamıştır. diğer mezarlar ve numaraları ortadayken, bu numaranın ve mezarın yok olması nasıl açıklanabilir?

- veysel güney'in mezarının verilmemesi sorununu çözerek kamu vicdanını bir ölçüde de olsa rahatlatmak için girişimlerde bulunmayı düşünüyor musunuz?"
"onlara göre suçlu olabilirim. çünkü onlar ülkeyi yabancılara peşkeş çeken ve onlarla bir avuç işbirlikçi mutlu azınlık işbirliği yapmaktadırlar. halkıma ise zam, işkence ve ölüm reva görünmektedir."

hafiften milliyetçi olması muhtemel şahıs.
bugün yeniden andığımız, devrimci...
cuntanın talihsiz kurbanlarındandır....

web sitesini yaparken davasını inceleme şansı bulmuştum ve ilginç şeylere rastladım.

veysel güney gaziantep'te arkadaşı ali ihsan ile kaldığı eve baskın yapıldığı gece şahin akkaya'yı öldürdüğü iddia edilir.operasyon planında veysel güney'in şahin akkaya'yı öldürdüğü iddia edilen yerle veysel güney'in askerlerce sıkıştırıldığı nokta arasında duvarlar ve askerler vardır.yani veysel'in ordan askerleri yarıp sadece teğmeni vurup geri dönmüş olması gerekir.

diğer ayrıntı ise daha ilginçtir operasyon gecesi ölen teğmene operasyondan bir gün sonra yazılmış bir emir vardır.bu veysel güney'i yakalamak için yapılan operasyonun emridir.bir insan öldükten sonra neden öldüğü operasyon için görevlendirilir?

en önemli ayrıntı ise ölen teğmenin solcu çıkmasıdır.ordu içi bir temizlik veysel'in üstüne mi kalmıştır?

burdan çok sonuç çıkar,ya veysel 8 askerin arasından hayalet gibi geçebilip teğmeni özellikle vurdu ya da teğmeni askerler vurdu yanlışlıkla veysel güney'e kaldı suç..bir diğer sonuçsa askeriye içinde bir solcuyu başka bir solcuyla tokuşturmuş gibi yapıp temizledi.

şimdi bunları benim çıkardığımı söylüyor olabilirsiniz,o zamanın savcısı bu davalara bakan adam kitabında da yazmış bunları. mete göktürk - adaleti gördünüz mü

veysel güney dev-yol davasından beraat edip şahin akkaya'yı öldürmekten idam edilmiştir.temyizi beklenmemiştir.idam edilen ilk dev-yol'ludur.mezarı hala kayıptır.
idamının üzerinden 28 yıl geçmiş olan devrimci militan. gördüğü ağır işkencelere rağmen(aslında suçsuzdur) asla konuşmamış, oligarşinin istediği ifadeyi imzalamamıştır.
devrimci yol'un iskenderun sorumlusudur.
12 eylül askeri darbesinden sonra gaziantep'e geçen güney, burada kaldığı evde polis baskını ile yaralı olarak yakalanmıştır. çatışmada ölen teğmen şahin akkaya'nın faili olarak sıkı yönetim mahkemesinde yargılanan ve avukat tutmasına izin verilmeyen güney, tck'nın 450/9 maddesinin ihlali suçundan idam cezası almıştır. infazı 10 haziran 1981 tarihinde gaziantep e tipi cezaevi'nde gerçekleştirilmiştir.
cenazesi ailesine teslim edilmeyen güney'in mezarının akibeti için istanbul 1. bölge milletvekili ufuk uras 20 şubat 2008 tarihinde meclise soru önergesi vermiştir.

kaynak: wikipedia
"veysel kalkıyor hesap soruyor,
güneş güneş yine doğuyor..."

bandista'nın hiçbir şeyin şarkısında adı geçen devrimci.

(bkz: dev yol)
mezarının nerede olduğu hala bilinmiyor. bunun hesabının sorulması gerekmektedir. bu bir insanlık sorunudur.
güncel Önemli Başlıklar