vermeyen güzel hatun vs veren çirkin hatun

vermeyen güzel hatunla veren çirkin hatun un karşılaştırmasıdır.

kesinlikle veren çirkin hatun erkekler tarafından daima hep tercih edilmiştir. hatun ne kadar güzel olursa olsun vermediği zaman belli bir noktadan sonra süs için taşınan bir aksesuar dan başka değildir erkek için. "aklı sikine kaçmış abazan" tabirlerini duyar gibiyim lakin her ne kadar tepki gösterilirse gösterilsin ülmekizdeki gerçeklerden biridir malesef.

çirkin hatun verdiği sürece asla erkeksiz kalmaz, belki sahip oldugu yada seviştiği erkek tarafından koluna takılıp gezdirilmez ama elinin altında çoğu zaman belki rüyasında bile göremeyeceği kadar yakışıklı erkekler olur daima. erkek çirkin hatunu koluna takıp gezdirmez, arkadaşlarından saklar hatta tanıdık birilerinin oldugu yerlere gitmekten çekinir çoğu zaman. fakat kapalı mekanlarda tüm erkekliğini hediye eder kendisine futursuzca veren hatuna.

vermeyen güzel hatunun durumu daha acınasıdır. görsel güzelliği için erkekler sevişmesede bu gibi hatunları koluna takıp ortam ortam gezdirip ne kadar arkadaşı tanıdığı varsa göstermekten çekinmez ve hatta çoğu zaman bununla iftahar eder.

veren çirkin hatunun kafasına poşet geçirmek suretiyle üstesinden gelinecek karşılaştırma.

kese kağıdı ile üzerinden gelinebilecek problem. poşet geçirmek ise pek sağlıklı değil. özellikle nefes alsın yeter diyen bünyelerde işin ortasında nefes almayan kadın bu tip arkadaşların performansını düşürür. poşette boğulma tehlikesi var.

bu camiada kısaca "veren" olarak anılacak kıyaslama.*

vermesede verdi derler.

başlangıçta, veren çirkin hatunun kazandığı gözlemlense de işin aslı vermeyen güzel hatun parmağına yüzüğü takarak yarışı en önde bitirir. veren çirkin hatun ise, mahallenin jale ablası olarak gençlere tavsiyelerde bulunur.

(bkz: veren saat)

veren çirkin hatunla eğlenilir. vermeyen güzel hatunla evlenilir.

"en güzel hatun veren hatundur." şeklindeki vecizeye istinaden, bir hatun cinsel münasebete yatkınlık gösteriyorsa hiç de çirkin değildir, denebilir, denmeyebilir de. ayrica bana ne, ne dersen de.

(bkz: çirkin kadın yoktur az votka vardır)

(bkz: ceren vs kezban)

"veriyosa çirkin değildir o"

(bkz: nefes alsın yeter)

güzel hatun ve çirkin hatun diye ayırt edilebicek olay.

vermeyen güzel hatun yoktur, veren çirkin hatun vardır.

(bkz: veren el alan elden üstündür)

10 tane veren çirkin bir tane vermeyen güzel etmez.

erkeklerin hala vermek kelimesini utanmadan kullanmalarına neden olan başlık. vermek nedir ya! önce bir oturun 2 defa düşünün. buna ek olarak da, çirkin kadınlar veya kızlar ne derseniz deyin eğer gelenekçi de değillerse asla evlenilmeyecek kızlardır benim gözümde çünkü çoğu her türlü fanteziyi yaşarlar bir şekilde. sonuçta erkek karı çirkin de olsa sevişmek, kamışını mutlu etmek isteyecektir. güzel kadın her daim asildir ve seçicidir. güzel kadın saçmalamaz kısacası ama istisnalar da kaideyi bozmaz tabi ki..!

ikisinin de yeri ayrı ne desem bilemedimki şimdi.

kmise söylemeden ben söyleyeyim: ben güzele güzel demem güzel bana vermeyince.

veren vermeyenden iyi midir yoksa vermeyen verenden iyimidir sorunsalını ortaya çıkarır.

ilk defa sex içerikli bir konuya yorum yapacağım başlıktır. her ne kadar yorum yapacak olsam da sözlükte sol frame'in sex kokmasından nefret ediyorum, istemiyorum, kınıyorum. sözlük lan bura.

evet sayın suserlar, veren çirkin hatun her zaman öndedir. neden ? çünkü veriyordur. hayır tabii ki de bundan bahsetmiyorum, aşağı gelin.

söz konusu kezban yatağa girince, o çirkinliğini ört pas edebilmek için öyle numaralar yapar, öyle taklalar atar ve sizi öylesine kendinizden geçirebilir ki finalde ağzıma sıç diyebilecek kadar çirkinleşebilirsiniz. tamam abartmış olabilirim ama durum aşağı yukarı budur.

arkadaş bu kadar mı tipsizsin ? hep çirkin kızlara mı iteledin ? tarzı sorular aklınıza gelmesin lütfen. oğlum hep çirkin kızlarla itelesem bu kıyaslamayı nasıl yapabilirim ? ayrıca tipsiz falan değilim gayet giderim var. sadece, bazen alkolün etkisi ve yokluğun vermiş olduğu yalnızlık ile bazı hatalar yapabiliyorsun. önemli olan bu hataları derse çevirmek, hatta bu hataları tavsiye edebilecek duruma gelebilmek. hatalar insanlar için değil mi zaten ? bizler de insanız her ne kadar içimizde bir hayvan beslesekte.