bugün
- erdal beşikçoğlu'nun işçilerle yemek pr çalışması11
- psikoloğa gitmek mi içki almak mı15
- evlenmek istememek ama yalnızlıktan da sıkılmak22
- anın görüntüsü18
- yigitzsche17
- icardi190511
- junkman13
- sözlük kızlarının elleri şuan napıyor sorunsalı14
- erdoğan'dan sonraki başkan19
- başıboş köpek sorunu25
- görümceniz sizi engellese ne yaparsınız14
- çok fazla çirkin erkek olması13
- erdal beşikçioğlu'nun öğle yemeği24
- sexting haram mıdır24
- sophie dee'nin memeleri11
- sözlük erkeklerinin bugünkü kombinleri11
- kurtlar vadisi pusu rezaleti11
- aleyna tilki nin annesi12
- cengiz ünder'in bıyığı12
- ölmeye karar vermek19
- mehmet şimşek'in türk milletine yerel halk demesi15
- icardi1905 silik olsun kampanyası14
- sağlıklı cinsel bir yaşamım var neden konuşuluyor12
- motorcu fırlama hafif demir demirkan tarzı yazar15
- 18 nisan 2024 fenerbahçe olympiakos maçı59
- assembly kodu11
- iremga8
- fenerbahçe taraftarı9
- ezgi mola9
- annem baban uğur dündar dedi9
- kuva'i milliye ne ise hamas da o dur20
- ali koç8
- fenerbahçe13
- arda güler16
- altıncı filoya karşı namaz kılmak12
- uludağ sözlük discord grubu9
- yazarların en rum özelliği15
- ismail kartal19
- konstantinos tzolakis9
- sadece sennn9
- türkiyede bütün yiyecek fiyatları aşırı fahiştir16
- ups boobss nerelerde ramazan da bitti11
- eybırın manyağı kıskanması14
- kadın ayağı kokusu11
- erkeklerin bir kere küsünce geri barışmaması18
- flörtlerinizin ortak özellikleri21
- beni seviyor musunuz8
- anksiyete psikolojik değil fizyolojik bir sorundur11
- bacaklarımdan tahrik olan kız olduğunu sanmıyorum14
- yazarlardan parfüm önerileri14
zerrin üç yıldır beraber olduğu, canından çok sevdiği mahir'den ayrılmak için her zaman gittikleri meteoroloji sırtlarındaki parkı seçmişti. telefonda ''parkımıza gel'' demiş, lafı fazla uzatmamıştı. sonra hala parkımız dediğini düşünüp ağlamıştı.
mahir aylardır aralarında geçen tartışmaların sebebinin kendisi olduğunu biliyor, ne derse desin zerrin'in geri dönmeyeceğini hissediyordu. içindeki kocaman boşluk ve acı da bu yüzdendi. ''o'' gitmişti artık. fakat her zamanki inceliğiyle bunu yüzüne söylemek istiyordu. bu son buluşma isteğine başka bir anlam yükleyememek onu daha da fazla mutsuz etmişti.
parka gittiğinde onu son kez göreceğini bilmenin paniğiyle ve aşık insanların bencilliğiyle ona son bir hediye almak istemişti. o hediye, unutulmaz ve can yakıcı olmalıydı. bir yandan da zerrin'e hediye almanın beyhude ve aşırı bir davranış olduğunu da biliyordu.
bir anda aklına, ablasının eski sevgilisinden alıp kitap aralarında sakladığı çiçekler geldi. kadınlar hatıralarına değer veriyorlardı. böylece onun kendini unutmasını engelleyemese de birgün hatırlamasını garantilerdi.
- ne kadar zavallıyım...
diye söylenerek özenle son buluşmasına hazırlandı.
parka giderken mahir'in yüzü yolda aldığı sarı güllerden de solgundu.
ondan önce gelen zerrin'in çiçekleri aldıktan sonraki ilk cümlesi ''fazla kalamıycam'' olmuştu. oysaki beraberken zamanı unuturlardı. oturdukları bankta manzaranın güzelliğini bozmamak için susuyorlardı. ya da ona öyle gelmişti. belki de konuşacak bir şeyleri kalmamıştı.
zerrin ona bir ömür gibi gelen 5 dakikalık sessizlikten sonra ''hoşça kal'' diyerek onu terketmişti. '' gitme'' diyememişti. kokusunu, dokunuşunu ondan alıp gitmişti.
ta ki yıllar sonra bir kitap arasında sarı güllere rastlayana dek.
mahir aylardır aralarında geçen tartışmaların sebebinin kendisi olduğunu biliyor, ne derse desin zerrin'in geri dönmeyeceğini hissediyordu. içindeki kocaman boşluk ve acı da bu yüzdendi. ''o'' gitmişti artık. fakat her zamanki inceliğiyle bunu yüzüne söylemek istiyordu. bu son buluşma isteğine başka bir anlam yükleyememek onu daha da fazla mutsuz etmişti.
parka gittiğinde onu son kez göreceğini bilmenin paniğiyle ve aşık insanların bencilliğiyle ona son bir hediye almak istemişti. o hediye, unutulmaz ve can yakıcı olmalıydı. bir yandan da zerrin'e hediye almanın beyhude ve aşırı bir davranış olduğunu da biliyordu.
bir anda aklına, ablasının eski sevgilisinden alıp kitap aralarında sakladığı çiçekler geldi. kadınlar hatıralarına değer veriyorlardı. böylece onun kendini unutmasını engelleyemese de birgün hatırlamasını garantilerdi.
- ne kadar zavallıyım...
diye söylenerek özenle son buluşmasına hazırlandı.
parka giderken mahir'in yüzü yolda aldığı sarı güllerden de solgundu.
ondan önce gelen zerrin'in çiçekleri aldıktan sonraki ilk cümlesi ''fazla kalamıycam'' olmuştu. oysaki beraberken zamanı unuturlardı. oturdukları bankta manzaranın güzelliğini bozmamak için susuyorlardı. ya da ona öyle gelmişti. belki de konuşacak bir şeyleri kalmamıştı.
zerrin ona bir ömür gibi gelen 5 dakikalık sessizlikten sonra ''hoşça kal'' diyerek onu terketmişti. '' gitme'' diyememişti. kokusunu, dokunuşunu ondan alıp gitmişti.
ta ki yıllar sonra bir kitap arasında sarı güllere rastlayana dek.
kokusuzdur. solgun ve renksiz.
güncel Önemli Başlıklar