bugün

görsel

(Evet)

[hayır]
sözlük sayfalarını dolduran çığlıklardır.
bir insan düşün nerde kimbilir ve nasıl sancısı ne, neyin gizini çözer düşlerinde, nedir seçenekleri
yoksa intihar mı eder?
şiir kırıntıları var yüzlerinde o sabırsız insanların.
çiçekler gamlanır canevimde
erken ölmek ölmek değil ölümsüzleşmektir. ah çatlayacak sabrımız, sezgimiz yorgun demek

sıkışmış yüreğimize kimbilir ne kadar hüzün?
yitik değil yarınlarımız, yeşerir elbet
dönüşümüz kesin değil
tanyerinde su, ateş, toprak, hava
alacahöyük A mezarında yatan seslen bana

Dikey, yatay, çapraz (ölüm ışıklarını) boyadık
son soluğunda yıkıldı yere bir martı
düştüğü yerde bir uygarlık.

K. i
galerideki çocuklar konuşuyordu, onlardan işittim. yalom, hayatı, dans pistinde anlamsızca hareketler yapan insanlarla tasvir edermiş. schopenhauer (google'dan baktım) "mutlu bir hayat imkansızdır, insanın erişebileceği en iyi şey, ... kahramanca bir hayattır". dermiş. filozoflar böyle derken, dinler de her zaman hayattaki "mana"yı yakalayabilmekten bahsetmiştir.

benim aklım ermiyor böyle şeylere. düşünmüyorum da. şunu hissediyorum sadece;

öleceğini bile bile, manyakça yaşayan, mutluluğu aramağa çalışan zavallı canlıya insan denir.

galerideki satışlar, çay ocağının çaya zam yapması, çocukların istikbali, torunu kucaklayacağım gün.

basit bir adamım. çığlıkları bastırmalıyız.