bugün

görsel

içişleri Bakanı Diyarbakır, Mardin ve Van Büyükşehir Belediye Başkanlarını görevden aldı.
Yerlerine de o illerin valilerini kayyum olarak atadı. hemde hukuk kurallarını hiçe sayarak. ortada ne bir delil ne de bir bilgi var. üstelik 4 ay gibi kısa bir süre geçmiş seçilmelerinin ardından.

Van' da Bedia Özgökçe Ertan' ın görevden alınmasından sonra kayyumluğa getirilen vali Mehmet Emin Bilmez' in ilk icraatı makam odasında ki Atatürk fotoğrafını indirip yerine Tayyip Erdoğan' ın fotoğrafını asması oldu. üstelik bunu yaparken de dışarı da bekleyen kameraları içeri alarak bunu bir şova dönüştürüyor. bir de muzaffer bir komutan havasıyla poz vererek bunu yapıyor.
Atatürk düşmanlığının artık hangi noktalara vardığının da bir kanıtıdır bu iğrenç gösteri.

Vatan topraksa eğer
Ormansa nehirse madense vatan
işçiyse köylüyse aydınsa vatan
Yani yapıp yaratmaksa her şeyi yeni baştan
Sevmeyi yeni baştan
Alkışı yeni baştan
Bir hesabı vardır bunun sorulur
Bir hesabı soracaklar bulunur
Akgün kara günden öcünü alır bir gün…

hasan hüseyin korkmazgil
yazacak onca söz, onca kelime var...dil söylüyor, el yazamıyor...silivri soğuk olur kışın...
o görüntüdeki yalancılığınız yatsıyı bile bulmadı. atatürk'ün daha büyük fotoğrafı asıldı ve olması gereken yere sağ tarafa alındı. diğer tarafta da yine olması gereken gibi erdoğan'ın değil ülkenin cumhurbaşkanının fotoğrafı atatürk'ten küçük boyutlarda olacak şekilde asıldı.

hdp'li belediye bırakın atatürk'ün büyük boy fotoğrafını, küçüğünü bile indirdi. bu olay olurken neredeydi duyarınız?
Böylece sayın van valimiz bakanlığa uzanıyor (bkz: rte’yi en çok benim sevmem)
madem seçime gidilmesin, akp atasın adamlarını her yere. ortada yargıda kanıtlanmış suç yokken bu demokrasiye atılmış bir darbedir. bugün hdp'li belediyelere yapılır.. yarın başka belediyelere..
yapılan hukuksuzluğu görmeyecek kadar taş kafalıysanız, madem yorum yapmayın.
oradaki insanlarla birlikte yaşama mücadelesine de girmeyin, çünkü adamların daha seçim haklarını bile tanımıyorsunuz. ha yargı kararını verir, suç bulunur. o zaman yapılanlara kimse karışamaz. ama bu darbedir. lamı cimi yok.
gün gelir aynı şey sizin düşüncenizdeki belediyelere yapılınca konuşacak yüz bulamazsınız kendiniz de. aymazlık çok kötü bir şey.
atatürk portresini zafer kazanmış gibi kameralar önünde kaldırmak da sizin tatlı su masumluğunuzda açıklanmayacak bir alt metni, mesajı vardır. fakat istenilen yapılsın, siz yok olup gideceksiniz, tarihe bıraktığınız utançla.. atatürkçü düşünce ilelebet kalacaktır.
Atatürk portresi kaldırılma olayı yalan ama mesele o değil.

Valinin cb portresiyle yürüyüşü sorun.

Bak sayın valim.

Seçilmiş bi belediye başkanı haklı ya da haksız yerinden ediliyor yerine sen atanıyorsun. Farkındaysan atanıyorsun. Hani hayatın boyunca olduğu gibi.

Yani hiç bi sik başarmış değilsin. Niye kasılıyorsun?

içişleri bakanı kasılsın. Desin ki bak siz seçtiniz ama ben görevden aldım. Sikerim lan sizi desin eyvallah.

Ama sana ne oluyor valim? Ne sik başardın? Boşaltılan yere doldurulan bi parke taşı gibi bi şeysin bu olayda. Vasıflısındır, bu görevi ifa edebilecek düzeydesindir eminim.

Ama bu yüzden bi şey başarmış gibi yürüme be.

Not: bu arada hdpli belediye başkanlarına oy verenleri de allaha havale ediyorum. Akpye verme tabi de hdpye de verme lan. Rastgele salla bi yere. En azından ne münafık çetesiyle ne de teröristlerle haşrolursun.
Neleri tartışıyoruz, bu tartışma yeni sistemin bize getirdiği kaosların yansıması.
Aslına bakarsanız bu tartışmalar altında yatan en büyük neden cumhurbaşkanının bir siyasi parti başkanı olması.

Halk ve kamuoyu çoğunluğu, yapılan her icraat alınan her karar (örn: belediye başkanlarının görevden alınması, kayyım atanması) için hep siyasi bir hareket olarak görüyor.

Oysa Cumhurbaşkanı tarafsız olsa ve halk kamuoyu tarafsızlığına inansa böyle olaylar göze batmayacak.
Mülkî idare hakimi olarak atanan görev yapan bazı kaymakam valiler icraat söylem eylemleri devlet adamı, temsilcisi değil de bir parti Başkanının temsilcisi Parti'nin il başkanı gibi olduğu eleştirileri de bunda etkin oluyor.

Yeni cumhurbaşkanlığı veya başkanlık adını bile tam olarak ne olduğunu bilmeyen insanların çoğunlukta olduğu ülkede yapılan her iş her karar sorgulanacak.
Halka güven vermek, sistemin işlerliği için bir an önce gerekli düzenlemeler yapılmalıdır.