bugün

ağlarlar, koridor boyunca yürürler, arkanızda oturuyorsa mutlaka annesinin kucağında ayağa kalkıp sizin başınızı ellerler, cama vururlar.
bu çocuklar hep vardır. ya hiç büyümezler, ya da otobüs firmalarının kadrolu elemanlarıdır bu çocuklar.
ilk ağlamasıyla birlikte aşağı atılması gerekir.
normal şartlarda sessiz durabilen bir çocuk bile otobüse binince canavarlaşır, farklı bir kimliğe bürünür, acımasız bir gürültü ve ağlama makinesi haline gelir. bunlardan bir tane olması bile yolculuğun gürültü patırtı içinde geçmesi ve başınızın şişmesi için yeterlidir. Zaten zor uyunan gece yolculuklarının uykusuz geçmesine neden olur. daha da fenaları ekmek arası sucuk, köfte vs yer ki gürültünün yanında koku ile de sabrınızın sınırlarını zorlar.
günümüz itibariyle her koltukta tv olduğundan kulaklık takılıp büyük miktarda rahatsızlığı azaltılabilecek sinir durum.
hep arka koltuğunuzda olan veletlerdir.*
siz koridor tarafındasınızdır.çişi gelir,ağlar o yolun son 1 buçuk saati kaldığında bursa'da iner annesi de sorar 'ay sen burada inmiyor musun?'
doğu arabalarında ayağınızın altında bi çocuğun uyuması...
Hele ki yol çok çok uzunsa yolculuk hiç bitmez. Misal ankara dan ığdır a gidiyorsanız yandınız demektir, yanmıştım ordan biliyorum.
otobüse binmelerinin tek amacı insanları rahatsız etmek olan çocuklardır. seslerin desibeli çok yüksektir ve beyninizi deler. yolculuğu çekilmez hale getirirler. anneleri uyur, siz kafayı yersiniz.
onları dinlemek kafayı yemek için güzel bir yöntemdir. hiç susmazlar. bağırırlar. uyumazlar. kısacası bitmez bu yolculuk.
güncel Önemli Başlıklar