bugün
- yakışıklı erkeği çirkin gösterecek şeyler13
- fenerbahçe'nin bu sene de şampiyon olamaması18
- her yaptığı yemeği paylaşan kızın amacı10
- bir kadında ilk baktığınız yer neresi21
- türk kızlarının beğenmediği erkek tipi17
- chp'li o tekin'in öcalan'ın fotosu ile pozu27
- kalbin sadece bir kişiyi seveceği saçmalığı12
- eloande'ye koca buluyoruz kampanyası8
- boşuna yaşıyorum hissi11
- murat kurum kurudu gitti8
- arda güler12
- futbolcu ismiyle nick almak11
- icardi190511
- icardi1905 silik olsun kampanyası24
- haçta iken sevgili ile sevişmek günah mıdır11
- yunanistan bizden çalsa rahatsız olmayacağınız şey11
- sözlük kızlarının ayakkabıları14
- akp seçmeni16
- online olup entry girmeyen yazarlar9
- bebek kokusu10
- evlenmezsek yaşlanınca ne yapacağız sorunsalı10
- karınıza range rover alır mısınız18
- şu anda çalan şarkı8
- susmayan durmayan israile gemi ticareti10
- ali erbaş11
- anın görüntüsü17
- bülent uygun15
- chp genel merkezi önündeki aşırı üks araçlar10
- güzel kızların size abi demeye başlaması12
- çirkin erkeği yakışıklı gösterecek şeyler10
- belediyeler el değiştirince bütün foyalar döküldü23
- ismail kartal12
- sivasspor'a verilen penaltı27
- sinemaların batma aşamasına gelmesi22
- patiswiss17
- 23 nisan ulusal egemenlik ve çocuk bayramı14
- 22 nisan 2024 sivasspor fenerbahçe maçı31
- trollerin karışması8
- fenerbahçe11
- sözlük yazarlarının pankekleri13
- yoga eğitmeni uzun boylu motorcu şamatacı erkek9
- profesyonel fotoğraf makinası tavsiyeleri10
- inmesi binmesinden daha zor olan şeyler14
- stanleywhite10
- siklememenin getirdiği huzur9
- galatasaray9
- bakire misin diye soran erkek11
- xdearm8
- johnny bellington13
- icardi1905'in adam gibi adam olması15
insaoğlu uzun zaman önce beyni yerine kas gücünü kullanmaya başladı ve sonuç şu ki: iş hayvanlara karşı atletik hünerleri sergilemeye geldiğinde pek hünerli sayılmayız. Tabi istisnai bir durumu göz ardı etmememiz gerekir: Uzun-mesafe koşusu. Uzun-mesafe koşusu sözkonusu olduğunda hayvanlara karşı üstünlük kurabilmemiz mümkün oluyor.
Gallerde düzenlenen Man vs. Horse (http://en.wikipedia.org/w...Man_versus_Horse_Marathon) adlı maraton, insanların hayvanlara karşı üstün gelebileceğini kanıtlamamıza yardım eden bir yarış. Fikir babası Gallerde bar işletmecisi olan Gordon Green. Green, 1979 yılında bir gün jokey arkadaşıyla insanların da atlar kadar güçlü olduğuna dair bir tartışmaya giriyor. Green, bir insanın atı uzun mesafe koşusunda yenebileceğini savunuyor. Hatta savunmakla kalmayıp bunu kanıtlamak için 1980 yılında bir maraton yapılması için girişimde bulunuyor. Greenin 24 yıl süren iddiasındaki mağlübiyeti tam 24 yıl aradan sonra, 2004 yılında Huw Lobb isimli bir koşucunun yarışı kazanmasıyla son buldu. Huw Lobbtan üç yıl sonra Florian Holzinger attan daha hızlı koşmayı başardı. Tabi bu durum medyanın ilgisini çekti. insanın köpeği ısırması kadar ilginç bir haberdi ne de olsa.
http://www.youtube.com/watch?v=vLGVewfpTlE
Ancak şu bir gerçek ki 2004 yılında bahisciler, Harvard Üniversitesi antropologu Daniel Lieberman ve Utah Üniversitesi biyologu Dennis Bramblenin çalışmalarını takip etselerdi kesinlikle çok para kazanırlardı. 2004 yılında yayınladıkları çalışmada, evrimin bize bahşettiği özellikler olduğunu yazan Lieberman ve Brambleye göre bacaklarımız yay gibi sıçramamızı sağlayan lifler, bağlar ve kirişlerden oluşuyor. Bunlar daha esnek hareket etmemizi sağlıyor. Bu lifler ve bağlar Australopitekus adı verilen yaklaşık 4 milyon yıl önce Afrikada yaşamış insana benzer varlıklarda yoktu. Kasları kirişleri dizin altından, bacağın alt parçasına, aşil kirişi de, baldır kaslarından ayağa kadar uzanan bacaklarımız, atalarımızın bize yadigarıdır. Dayanıklıdır; ancak hayvanların bacakları ile kıyaslandığında, hayvanların bacakları avlanmak için hızlı koşmaları gerektiğinden hızlı koşmaya daha uygundur. Ama biz çıplak maymunların vücut ısıları diğer memeleri hayvanlara göre daha çabuk dağılır. Rakiplerimiz atlar ve Afrika antilopları hızlı koşsalar da vücut ısınmadan koşamazlar. Köpekler, 10-15 dakika boyunca nefes nefese kalmadan koşabilir. Saniyede 3,8m hıza ulaşabilir. Atlar, saniyede 5,8m hıza ulaşırken, antiloplar saniyede 5,1m hıza ulaşabilir. insanlar ise saniyede 6,5m hıza ulaşabilir. Hatta sıradan, antrenmansız koşucular saniyede 3,2 ila 4,2m aralığında bir hıza ulaşabilir. Yani bir köpekten daha hızlıdır. insanları sürdürülebilir mesafede yenmek zordur. Afrikalı av köpeği günde 10 kilometre koşabilir. Kurtlar ise günde 14 kilometre koşabilirken, sırtlanlar 19 kilometre koşabilir. Tekrarlanan mesafe koşularında atlar günde 20 kilometre koşabilir. insanlar ise gün içerisinde yalnızca birkaç saat içinde 42,2kmlik maratonları koşabiliyor. Her yıl on binlerce insan 100 kilometrelik ultra-maratonları koşuyor. Tüm bu bilgilerden sonra, Man vs. Horse Maratonunu bir insanın kazanmasının neden 24 yıl sürdüğünü merak etmiş olabilirsiniz. Öncelikle, profesyonel koşusucular Galler gibi kırsalda düzenlenen tuhaf yarışlara katılmazlar. Ayrıca, Galler maratonu 26,2 kilometrelik mesafesiyle 42 km'lik maratondan daha kısadır. Nemli bir yerde gerçekleştiği için atlar ısı-stres sorunu yaşamaz; ancak koşucular bu problem nedeniyle arka sıralara geriler. Peki nasıl bu hale geldik? Nasıl bu kadar iyi uzun-mesafe koşucuları olduk? Lieberman ve Bramblenın cevabı: kapan, ağ, ok ve yay homo sapiensler tarafından icat edildi. Taş Devrinden önce avcıların keskin sopalardan daha iyi silahları olduğuna dair bir kanıt yok. Zaten bir hayvana yaklaşarak avlanma şekli insanların hayvanlar tarafından alt edilmesine neden olurdu. Bu yüzden insan ırkı, takip ederek avlanma yöntemini kullanmıştır. Örneğin, bir antilopu yorgun düşene kadar takip ederek bitkin düştüğü anda avlamışlardır. Yani insan ırkı da avlanmak için koşmuştur. Amerika Ulusal Yaşlanma Enstitüsü nörologu Mark Mattsonda, insan ırkının yemek ve su bulmak, avlayacakları hayvanların izlerini takip edebilmek için zaman içinde evrimleştiğini savunuyor. Yapılan bir araştırma, insanların koşma yetisine yatkın olarak doğduğunu gösteriyor.
Kısaca, koşmak için doğduk ya da doğuştan koşucuyuz diyebiliriz. Her ikisi de Galler maratonu için iyi bir slogan olurdu.
Gallerde düzenlenen Man vs. Horse (http://en.wikipedia.org/w...Man_versus_Horse_Marathon) adlı maraton, insanların hayvanlara karşı üstün gelebileceğini kanıtlamamıza yardım eden bir yarış. Fikir babası Gallerde bar işletmecisi olan Gordon Green. Green, 1979 yılında bir gün jokey arkadaşıyla insanların da atlar kadar güçlü olduğuna dair bir tartışmaya giriyor. Green, bir insanın atı uzun mesafe koşusunda yenebileceğini savunuyor. Hatta savunmakla kalmayıp bunu kanıtlamak için 1980 yılında bir maraton yapılması için girişimde bulunuyor. Greenin 24 yıl süren iddiasındaki mağlübiyeti tam 24 yıl aradan sonra, 2004 yılında Huw Lobb isimli bir koşucunun yarışı kazanmasıyla son buldu. Huw Lobbtan üç yıl sonra Florian Holzinger attan daha hızlı koşmayı başardı. Tabi bu durum medyanın ilgisini çekti. insanın köpeği ısırması kadar ilginç bir haberdi ne de olsa.
http://www.youtube.com/watch?v=vLGVewfpTlE
Ancak şu bir gerçek ki 2004 yılında bahisciler, Harvard Üniversitesi antropologu Daniel Lieberman ve Utah Üniversitesi biyologu Dennis Bramblenin çalışmalarını takip etselerdi kesinlikle çok para kazanırlardı. 2004 yılında yayınladıkları çalışmada, evrimin bize bahşettiği özellikler olduğunu yazan Lieberman ve Brambleye göre bacaklarımız yay gibi sıçramamızı sağlayan lifler, bağlar ve kirişlerden oluşuyor. Bunlar daha esnek hareket etmemizi sağlıyor. Bu lifler ve bağlar Australopitekus adı verilen yaklaşık 4 milyon yıl önce Afrikada yaşamış insana benzer varlıklarda yoktu. Kasları kirişleri dizin altından, bacağın alt parçasına, aşil kirişi de, baldır kaslarından ayağa kadar uzanan bacaklarımız, atalarımızın bize yadigarıdır. Dayanıklıdır; ancak hayvanların bacakları ile kıyaslandığında, hayvanların bacakları avlanmak için hızlı koşmaları gerektiğinden hızlı koşmaya daha uygundur. Ama biz çıplak maymunların vücut ısıları diğer memeleri hayvanlara göre daha çabuk dağılır. Rakiplerimiz atlar ve Afrika antilopları hızlı koşsalar da vücut ısınmadan koşamazlar. Köpekler, 10-15 dakika boyunca nefes nefese kalmadan koşabilir. Saniyede 3,8m hıza ulaşabilir. Atlar, saniyede 5,8m hıza ulaşırken, antiloplar saniyede 5,1m hıza ulaşabilir. insanlar ise saniyede 6,5m hıza ulaşabilir. Hatta sıradan, antrenmansız koşucular saniyede 3,2 ila 4,2m aralığında bir hıza ulaşabilir. Yani bir köpekten daha hızlıdır. insanları sürdürülebilir mesafede yenmek zordur. Afrikalı av köpeği günde 10 kilometre koşabilir. Kurtlar ise günde 14 kilometre koşabilirken, sırtlanlar 19 kilometre koşabilir. Tekrarlanan mesafe koşularında atlar günde 20 kilometre koşabilir. insanlar ise gün içerisinde yalnızca birkaç saat içinde 42,2kmlik maratonları koşabiliyor. Her yıl on binlerce insan 100 kilometrelik ultra-maratonları koşuyor. Tüm bu bilgilerden sonra, Man vs. Horse Maratonunu bir insanın kazanmasının neden 24 yıl sürdüğünü merak etmiş olabilirsiniz. Öncelikle, profesyonel koşusucular Galler gibi kırsalda düzenlenen tuhaf yarışlara katılmazlar. Ayrıca, Galler maratonu 26,2 kilometrelik mesafesiyle 42 km'lik maratondan daha kısadır. Nemli bir yerde gerçekleştiği için atlar ısı-stres sorunu yaşamaz; ancak koşucular bu problem nedeniyle arka sıralara geriler. Peki nasıl bu hale geldik? Nasıl bu kadar iyi uzun-mesafe koşucuları olduk? Lieberman ve Bramblenın cevabı: kapan, ağ, ok ve yay homo sapiensler tarafından icat edildi. Taş Devrinden önce avcıların keskin sopalardan daha iyi silahları olduğuna dair bir kanıt yok. Zaten bir hayvana yaklaşarak avlanma şekli insanların hayvanlar tarafından alt edilmesine neden olurdu. Bu yüzden insan ırkı, takip ederek avlanma yöntemini kullanmıştır. Örneğin, bir antilopu yorgun düşene kadar takip ederek bitkin düştüğü anda avlamışlardır. Yani insan ırkı da avlanmak için koşmuştur. Amerika Ulusal Yaşlanma Enstitüsü nörologu Mark Mattsonda, insan ırkının yemek ve su bulmak, avlayacakları hayvanların izlerini takip edebilmek için zaman içinde evrimleştiğini savunuyor. Yapılan bir araştırma, insanların koşma yetisine yatkın olarak doğduğunu gösteriyor.
Kısaca, koşmak için doğduk ya da doğuştan koşucuyuz diyebiliriz. Her ikisi de Galler maratonu için iyi bir slogan olurdu.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar