bugün

uzun seven yazardır. sen hiç girmiyorsun uzun uzun diyorlar. benim için önemli olan girmek ama uzun girmemi istiyorsan, uzun uzun gireceğim. once bir nefes al derin derin, sakinleş , heyecanlanma eminim ilk uzun giren ben değilimdir. alışmışsındır artık. keyif almaya bak. sen istesen de istemesen de girmeye başlayacağım birazdan. emin ol yavaş yavaş giriyorum, sende alman gerekeni yavaş yavaş alırsın. başlayalım artık ikimizde hazır sayılırız.

bu entrymin baş kısmı. girmesi en zor kısımdır. karşındakinin tepkisini bilemezsin, hızlı hızlı girmek yerine zamana yaymalı usulca girmelisin. mümkünse karşındakini övmelisin bu bölümde, yavşamalısın gerekirse yalamalısın da. ortam yumuşamalı, kayganlaşmalı böylece karşımızdaki de girerken bize fazla tepki göstermeyecektir. kontrol sende olmalı her zaman, kendini salmamalısın. nasıl olsa baş kısmını girdin işin artık daha kolay.

burası da entrymin orta kısmı. yolun yarısındayım, baş kısmını girdim, orta kısım nasıl olsa girer. sende fazla kasma kendini, iyice bırak. nasıl olsa girdim artık dönüşün yok ki... uzun seviyorum diyordun belki bu kadar uzun olması korkuttu seni, takma bitecek her şey birazdan. dişlerini sık biraz daha ne kadar kötü olabilir ki. anlamsız anlamsız da bakma daha tamamlamadım. tamamladığımda eminim mutlu olacaksın.

entrymin son kısmı. son kısımda artık dibine kadar girmeliyim. mesaj yerine ulaşmalı. bütün kuvvetimi toplayıp tekrar yükleniyorum. zevkin doruk noktasına ulaşmalıyız son kısımda. bitiyor artık çünkü bu işkence. işkence diyorum kusura bakma belki senin hoşuna gitmiştir böyle uzun uzun girmem. kendi adıma gram zevk almadım. uzun uzun girmek hiçte hoş olmuyor, hemde yorucu. artık çıkmam lazım patlamak üzereyim sıkıntıdan. bir daha da girmeyeceğim böyle uzun uzun. ilk ve son olsun benim için.
uzun olunca daha iyi olduğunu düşünen yazardır.

önemli olan işlevi
uzun yazmak iyidir hoştur o konuda çok birikimin, çok bilgin/ilgin olduğunu gösterirde bu iş biraz risklidir.

şöyleki; uzun entry yazdığında büyük ihtimalle bir kaç düşük cümle veya bir kaç gereksiz yineleme olur.*
mutlaka bahsedilen konudan bir kaç milim şaşılır anlatılmak istenen dağılır onlar dağılınca dikkat de dağılır.
yazmanın verdiği ağırlık en çok burada hissedilir çünkü yazdıkça insan daha iyi anlar ne yaptığını ne ettiğini, açıldıkça açılır bu kişi ve açıldıkça saçılır doğal olarak.
en önemlisi de biz halk olarak uzun şeyleri okumayı sevmeyiz, derdin neyse iki satırda anlat bitsin deriz, sabır çoğumuzda yoktur genelde vakitte yoktur* bu yüzden uzun entryler bir kaç sıfır yenik başlar olaya.
tabi derseniz ki bütün riskleri göze alıyorum döşüyorum uzun entryi kapıyorum şukelaları helal olsun kardeşim...
evinde entry giren yazardır *.
(bkz: internet cafeden entry girmek)