uzun bir ilişkiden sonra hissedilen boşluk

Aslında seçeneksizliğin yaratmış olduğu boşluktur. ilişkinin nasıl sonlandığıda önemlidir tabi, eğer bir imkansızlıktan dolayı ayrılmak zorunda kaldıysanız başka biri gelsede bu boşluğu hissediceksinizdir. Ara sıra içtiğiniz geceler de ona kızıcak, ayıldığınızda kendinize kızıcaksınız. sıkılıpta ayrıldıysanız durum farklı olucaktır. Burda seçeneklerinizi kullanmak isteyeceksinizdir muhtemelen. Nasıl biterse bitsin aylar yıllar sonra , 'o çok farklıydı..' diyebiliyosanız. hayatınızda şuan kim olursa olsun ' O ' boşluğu dolduramamışınızdır. Acı ama gerçek bu insanın doğasında olan bir şeydir.

saatler süren bir ilişki sonrası dişi tarafından hissedilen boşluk hissi olabilir.

ilişkinin sonundaki açlık hissini veren mide boşluğuna eşdeğerdir acil takviyelenmeli boşluğa yer verilmemelidir.

hayatınızda acılan karadeliğin içinde hissedersiniz önce. biten alışkanlıklar vardır bir sürü. sonra yeni bir aşka yelken acarsınız boşluk moşluk kalmaz.

alışkanlığın bırakılması sonucunda oluşan boşluktur, geçer efendim.

sanki, öncesin de başka bir hayatınız yokmuş gibi hissedersiniz. "o" nsuz nasıl yaşadığınızı hatırlamazsınız. dünya da bir tek siz kalmış hissine kapılıp, şaşkınlaşırsınız. nefesiniz kesilir, midenize yumruk yemiş gibi dolanırsınız. geçer ama delip de geçer.

ilişki sırasında erkek kadının üstüne çok düşüyorsa, yaşamamak imkansızdır. "neden beni bu kadar şımarttın" diye sorar durur iç ses..

hissedilen boşluk değildir kocaman bir yoksunluktur. sigarayı bırakmaktan fena bir durum o, meğer tüm hayatınızı ona endexlemişsiniz haberiniz yokmuş.

hayat ilk zamanlarda öyle anlamsız öyle saçma gelir ki. ama telaş yok geçiyor.
* **

Boşluk değil bildiğiniz kara deliktir. doldurmak için hayatınıza yeni kişiler sokarsınız. yalnızlık dayanılmaz olmaya başlar çünkü. Kendinizi bir nebze avutursunuz belki ama maya tutmaz işte. Hele bir de ortak bir şarkınız varsa ki vardır, o şarkıyı işitirseniz, kendinizi bok çukuru gibi hissedersiniz. Kısa bir film şeridi gibi geçer anılar. izlemesi güzeldir ama son sahnesine bakamazsınız.

Güne gülerek başlatan Günaydın mesajları artık gelmez olmuştur, canınız sıkıldığında "napıyosun aşkım" diye mesaj atcağınız kimse yoktur, akşamları evde bunaldığınızda dışarıya çıkıp dondurma yiyebileceğiniz kişi de yoktur. Artık alışmanız gereken yeni bir süreç vardır. Ve yanınızda sadece yalnızlığa açılan bir boşluk vardır.

Hissedebileceğiniz tek şey işte bu boşluktur.

Bi 5 yılını alır insanın.
Sonra biri çıkar karşına aynı duyguları tekrar yaşatır ve gider.
Olan sizin gelecek 5 yılınıza olur.
Ve bu böyle devam eder. 5 yılda bir kalp ağrısı.
Genel seçim gibi.

Artik o size ait degildir ve buna alismaniz bir hayli zaman alacaktir. Her gun gelen guzel mesajlar olmayacak, sizden habersiz disari cikacak, arkadaslariyla olacak, baskalariyla gulecek. Ve siz bunlarin hic birine bir muddet alisamayacaksiniz. Sanki hep yaninizdaymis gibi, suan mesaj atacakmis gibi, sizden baskasiyla konusmuyormus gibi gelecek. Ve tabiki her son yeni bir baslangic olacak.

3 beyazla doldurulmasi gereken bosluktur..

Beyaz Kadin
Raki
Beyaz Peynir..

Kadınlar icin cok tehlikelidir. Onune gelene verebilme potansiyeli olur bunlarin.

sonra telefonunuza hiç beklemediğiniz bir mesaj gelecek. acaba o mu diye düşüneceksiniz; pişman oldu bensiz yapamadı diyeceksiniz. telefonun kilidini hızlıca açıp bir an evvel mesajı okumaya yöneleceksiniz. adrenalin damarlarınızda fink atmaya başlayacak. kalp atışlarınız hızlanacak, damarlarınız küçülecek, yüzünüz buz kesecek. mesaj açıldığı an ise hayal kırıklığı ile boktan hayatınıza geri döneceksiniz. zira mesaj ondan olmadığını üzülerek fark edeceksiniz.

uzun bir yalnızlıktan sonra hissedilen boşluktan hallicedir. en azından yaşanmışlık vardır eser ortamda hissetmezsiniz kendinizi. üzüntü vardır. hiçlikten iyidir.

Ask degildir. Ask oldugunu dusunup gururunuzu yerle bir etmeyin. Ask baska bir seydir. Bu bosluk bir Surectir. Gecer gider... gitmez dersin ama gider... gitmez dersin. Gider.

uzun süren ilişkilerde çift daha çok sevgili değil, birer aile ferdi gibidir..
kavga edilir, tartışılır, meydan muharebeleri yapılır.. ancak bir türlü ilişki bitmez..
kişiler bu muharebelerde doygunluğa ulaştığında, ilişki kendi kendini emer ve bitirir..
yani taraflar 'bitti, ayrılalım' falan demez..
bir süre sonra kendisi bitmiştir..
işte o biten ilişkinin boşluğu aslında bir elmanın iki yarısı olan çiftin, ayrılmasıyla olan yarım elma eksikliğidir..
bir manava gitseniz, yarım elmayı alır mıydınız?
işte yarısı tükenmiş birey de hayatında değer görmemeye başlayabilir..
ilişki öncesi kendi olan bireyden, insanlara asıl verilmesi gereken 'ilgi, değer, saygı' hepsi diğer yarım elmaya gidince, arkadaş eksiğinden ötürü boşluk yaratmaktadır..

kesinlikle alışılmışlıktan oluşan bi boşluktur. O boşluk içerisinde yeni sevgililer bulunmaya çalışılır fakat eskisi asla unutulmaz, sürekli olarak akıla getirilip takip edilir. bazen lanet olsun onu geri istiyorum bile dedirtir bu süreç. ama en sonunda unutulur. bi şekilde başkası gelir ve bi şekilde unutturur onu. unutturamazsa tekrar denenir fakat farklı bi sonuç çıkmaz yine ayrılınır ve aynı süreç tekrarlanır.

Arada ciddi nefes daralmaları yaşatıyor. Yaşanılan anlar ne kadar çoksa o kadar derinden hissediliyor. Bazen yanınızdan geçen bir kadın parfümü tüm gününüzü mahvedebiliyor.

ama alışılıyor. hatta o kadar çok alışılıyor ki o dönüp tekrar hayatınıza girmek istediğinde bile seviyor olmanıza rağmen hayatınıza alamıyorsunuz çünkü zaten yokluğuna alışmışsıızdır.

O boşluk yıl geçti hala dolamadı. eee bir taraf bunu hissedecekti sonuçta o tarafta kesinlikle ben oldum. Ne acıdır ki demek fazla sevgi buna neden oluyor.