bugün

hiç yakında olmayan insan için değişmeyen acı gerçeklerden biri. aslında bir mucizeye imza atıyoruz. görmüyoruz, sesini duymuyoruz, saçları yüzümüze değmiyor, avuçları avuçlarımıza kapanmıyor, bakışlarında kaybolmuyoruz. daha neler var neler. gel gör ki uzaktasın. tavandaki döşemelere fotoğrafını yapıştırıp ona bakıyorsun saatlerce. hüzünle. ışığı kapamak bile istemiyorsun. "beraber baksaydık şu tavana burnunun yüzüyle olan ilişkisini konuşsaydık, koluma vursaydı dalga geçtiğim için" gibi cümleler geçiyor aklından. daha çok özlüyorsun gerçeğini. özlerken uyuyakalıyorsun hatta. yokluğu o kadar yoruyor ve sevdiriyor ki güneş batarken uyanıyorsun...