bugün

ilaç etkisi yapan, iyileştirici etkisi olan bir gündür.
o gün güzel bir gündür. o günün hiç bitmemesi istenir. sevgili gittikten sonra gece yapılan gürültü ile ilgili çeşitli şikayetler gelebilir.
bir önemi yoktur. nasılsa gidecek ve ihtiyacın olduğunda yanında olamayacaktır.

boş verin o yüzden uzakları, yakına bakın siz yakına. aldatıcıdır uzaklar. zamanını da sevgini de boşa harcadığını anlarsın çok sonra.
hayattaki en güzel günlerdendir. sımsıkı sarılır bütün o ayrı geçen haftaların, ayların acısını çıkarırsınız. sarılma faslından sonra boynuna öpücük kondurur derin derin koklarsınız. çünkü bütün uykularınızdan sıçrayarak uyandıran koku bu kokudur. o da alnınızı öper hemen. dayanamaz tekrar sarılırsınız... özetle beklenen ama gelmeyen gün.
bi bayram havası olur, bi ağız kulak mesafesinde aptal aptal sırıtarak gezilir..
yanyana gelince ki duygu, mutluluk anlatılmaz yaşanır..
en sevdigi yemekler yapilir,oda toplanilir,dus alinir,en guzel kokular surunulur ve gara sevgili almaya gidilinir.. gerisi azcik özel *
kavga edilir. %95 böyledir. sevişken bir çiftse, sevişmenin ardından geçen 2. saatin başlarında kavga start alır. diğer türlü bir birliktelik ise, 1. saat bitiminde kıyamet kopar.

(bkz: hayat ne garip vapurlar filan)
hayallerindeki gibi olmaz hicbisey.
günler öncesinden hazırlanılmış gündür, ne giyilecek nereye gidilecek ne konuşulacak? Lakin hesaplar tutmaz, çünkü sevgiliyi gördüğünüz an heyecandan eliniz ayağınıza dolanır. Onunla konuşurken kendi sesiniz bile yabancılaşır, hatta boğazınız düğümlenir sesiniz çıkmaz. Elini bir an bile bırakmak istemezsiniz. Onunla yaşadığınız her anı sindirmeye çalışırsınız lakin zaman çabucak geçiverir ve sevgili mesafe olarak uzaklaşır ancak ruhunuz birdir tabi seviyor ve seviliyorsanız.
çok yaşadığım gündür. o gün baya bir mutluluk olur. eh malum özlüyor insan.
inşallah karpuz vardır. yoksa ne çatlatılacak allah bilir.
yakındır.
okullar yarı yıl tatiline girmiş. içim içime sığmıyor. sevdiğim gelecek. - o beni hiç sevmezmiş ben bunu sonradan öğrendim tabi- anlatamam size halim. dünya bir acayip. yerimde duramıyorum.

esenboğa havlimanına vardım. uçağın gelmesine 15 dk falan var.

lakin zamana ket vurulmuş sanki geçmek bilmiyor. heyecan yüreğimi sıkştırmaya başladı.

uçaklara karşı korkusu da olan biriyim. ya düşerse ya ömür boyu onu görmezsem korkusu da bir yandan. kader öyle bir noktaya getirdi gerçi hiç göremiyoruz. benden nefrette ediyormuş. halbuki onu beklerkenki heyecanımı bir bilse değil nefret etmek hayranlık duyardı herhalde.

çünkü kimse kimseyi o heyecanla beklemez. herkes beklediğini zanneder ama benim gibi bekleyemez. o an dünya başka dönüyor. kainatta kimse yok o ve ben. yüzyılda bir yağan yağmuru çölde bitkiler nasıl bekliyorsa bende öyle bekliyorum.

neyse ekranda uçağın indiği yazdı ve anons edildi.

bekleme çizgisinin ordayım. elimden gelse içeriye girecem o derece.

neyse beş dk sonra o gözüktü. ben bir ruyada gibiyim. o eşsiz güzelliğiyle, boynu eğik yürüyüşüyle uğruna dünyaları yakabileceğim kadın geliyor.

karşılaştık boyu benden uzundu. ben ona göre çirkindim zaten. neyse yanaktan öpüştük.

sesi yabancılaşmış sanki.

o sürekli duuyduğum ses o değil.

allahım rüyada gibiyim. ağlamakla kahkahalar atmak arası.

elini tutum çekti. o zaman yüreğime bir sızı çöktü.

sonra soğukluğu sürekli devam etti.

çünkü beyninde yahut yüreğinde başka biri vardı. ben tabi farkında değilim. çok sonradan öğrenecem bunları.

anlayacağınız, karşınızdaki görselliğe önem veriyorsa, iç dünya bi anlam ifade etmiyorsa, en önemlisi de siz bir baltaya sap değilseniz boşverin beklemeyin derim.

yılmaz erdoğan ın dediği gibi, unutmamak mümkün değil ama hatırlamamak mümkün.

öyle işte.

aşıı sevmek nefrete sebebiyet veriyor bunu da bilin.

şimdi ne halde miyim? nefret etmeme ramak kaldı.
Destansı pompa olur.
seninç ve hedefe varmış olmanın verdiği boşluk kaplar insanın içini.
"sevgili bir gün yanınıza gelecektir, işte o gün ne güzel gündür, o gün gelen sevgili ne güzel sevgilidir..."

bu söz, uzak mesafe ilişkisi yaşayan/çeken her insanın avunduğu sözdür... günler, haftalar, aylar... hatta bazen yıllar boyunca sırf bu günün hayaliyle yaşar insan. her türlü kavgaya, saçma sapan kıskançlıklara, abuk subuk triplere susar, susmasa bile sabreder, sabretmese bile eyvallah der, eyvallah demese bile "höööyt ulan bi sus hiiaamınakoyim" der ama yine de haklı olduğunu bile bile gidip özür diler. sırf bi gün kavuşurum umudu ile gece hayatına, alkole veda eden insan gördüm ben! ulan en içme gereken zaman, o gelince de içemezsin... garip yani...

neyse konumuza gelelim, demem o ki o gün çok güzel gündür efenim...

hele bir de hiç gitmemek üzere geliyorsa... aheeeeyyyyy tililililililililili... çalsın davullar! düğün yeri kurulsun! 40 gün 40 gece halaylar çekilsin... sevenler sevdiğiyle kavuşsun, kavuşamayan gitsin 31 çekmeye devam etsin!

ehmm neyse sakinim...

o gün güzel bir gündür. kıymetini bilelim. bokunu çıkarmayalım... sevişmenin de bir adabı var!

not: işbu entry sevgi, saygı, duygusallık, aşk, meşk içerecekti ancak olamadı... bütün sevenlerin kavuşması dileğiyle... esen kalın.