bugün
- anın görüntüsü16
- karınıza range rover alır mısınız20
- bir kadında ilk baktığınız yer neresi27
- avrupanın yarrağı yemesi yakındır8
- kalbin sadece bir kişiyi seveceği saçmalığı18
- icardi190516
- ruh okuzu9
- ellerim bos gonlum hos8
- 31 mart 2024 cumhuriyet halk partisinin zaferi8
- sözlük kızlarının don renkleri14
- chp'li o tekin'in öcalan'ın fotosu ile pozu34
- aynı dizileri tekrar tekrar izlemek8
- icardi1905 silik olsun kampanyası16
- karımın çok mutlu olacağı gerçeği14
- xdearm9
- balayını italyada yapmak isteyen nişanlı8
- boşuna yaşıyorum hissi16
- patiswiss24
- evlilik9
- merfulu8
- sözlük kızlarının ayakkabıları18
- 23 nisan ulusal egemenlik ve çocuk bayramı15
- ups boobss nerelerde ramazan da bitti8
- akrep burcu8
- siklememenin getirdiği huzur12
- yakışıklı erkeği çirkin gösterecek şeyler16
- türk kızlarının beğenmediği erkek tipi20
- modern kadinin ucuz ve kolay ulasilabilir olmasi9
- futbolcu ismiyle nick almak11
- escort fiyatlarının güncellenmesi8
- eloande'ye koca buluyoruz kampanyası10
- evlenmezsek yaşlanınca ne yapacağız sorunsalı11
- her yaptığı yemeği paylaşan kızın amacı10
- murat kurum kurudu gitti8
- arda güler12
- haçta iken sevgili ile sevişmek günah mıdır11
- yunanistan bizden çalsa rahatsız olmayacağınız şey11
- akp seçmeni16
- kadınların boşanmış erkeğe bakışı9
- online olup entry girmeyen yazarlar9
- bebek kokusu10
- fenerbahçe'nin bu sene de şampiyon olamaması23
- susmayan durmayan israile gemi ticareti10
- ali erbaş11
- bülent uygun15
- chp genel merkezi önündeki aşırı üks araçlar10
- çirkin erkeği yakışıklı gösterecek şeyler10
- belediyeler el değiştirince bütün foyalar döküldü23
- ismail kartal12
- sivasspor'a verilen penaltı27
içişleri bakanınin bir beyanatı. Biz kırarız kırmasına da Uydudan her yet izlenebiliyor. Tarlalara ekilenleri görmüyor musunuz?Neden üretilmesine engel olmuyorsunuz? Siz devletsiniz.
görsel
görsel
Ve bunu diyen bir içişleri bakanı...
Biz cebimizi doldururken bizi işle güçle uğraştırmayın, kendi adaletinizi, kendi ihtiyaçlarınızı falan kendiniz karşılayın deseymiş, daha anlaşılır olurmuş.
Biz cebimizi doldururken bizi işle güçle uğraştırmayın, kendi adaletinizi, kendi ihtiyaçlarınızı falan kendiniz karşılayın deseymiş, daha anlaşılır olurmuş.
süper bir söz.
kim demiş?
süleyman soylu...
kendisi içişleri bakanıdır.
uyuşturucu kullanan, satan gördüğümüzde ayağını kırın diyen adam.
ak bardili...
Abdülhamit Burak Aykut.
bu kim peki?
ak bardi aydın gençlik kolları başkanı ve efeler ilçesi belediye meclis üyesi.
sülüman soylu'yu da çok seviyor, birlikte fotoğrafları var.
görsel
işte bu abdülhamit burak aykut geçtiğimiz gün polisin dur ihtarına uymayarak kaçtı.
ama yakalandı.
üzerinde uyuşturucu madde bulundu.
görsel
yakalanmadan hemen önce aracının camından bazı maddeler dışarı atmış, bunların bonzai olduğu tespit edilmiş.
bu ak partili şahıs sonra kontrole götürülmüş, kan testinden temiz çıkmış.
yani "içiciyim" diyerek yırtma şansı da yok.
bildiğin satıcı, uyuşturucu madde temin ediyor.
şimdi sayın süleyman soylu, bu ak bardili başkanın bacaklarını kırar mısın? bekliyoruz, nasıl bacak kırılıyor bize göster lütfen.
hadi soylu. kır şu itin bacaklarını...kamon...
kim demiş?
süleyman soylu...
kendisi içişleri bakanıdır.
uyuşturucu kullanan, satan gördüğümüzde ayağını kırın diyen adam.
ak bardili...
Abdülhamit Burak Aykut.
bu kim peki?
ak bardi aydın gençlik kolları başkanı ve efeler ilçesi belediye meclis üyesi.
sülüman soylu'yu da çok seviyor, birlikte fotoğrafları var.
görsel
işte bu abdülhamit burak aykut geçtiğimiz gün polisin dur ihtarına uymayarak kaçtı.
ama yakalandı.
üzerinde uyuşturucu madde bulundu.
görsel
yakalanmadan hemen önce aracının camından bazı maddeler dışarı atmış, bunların bonzai olduğu tespit edilmiş.
bu ak partili şahıs sonra kontrole götürülmüş, kan testinden temiz çıkmış.
yani "içiciyim" diyerek yırtma şansı da yok.
bildiğin satıcı, uyuşturucu madde temin ediyor.
şimdi sayın süleyman soylu, bu ak bardili başkanın bacaklarını kırar mısın? bekliyoruz, nasıl bacak kırılıyor bize göster lütfen.
hadi soylu. kır şu itin bacaklarını...kamon...
böylemi medeni olacağız biz etkisiz hale getireceksek polis narkotik şube niye var ya biz ayağını kırmadan o bizi bıçaklarsa yada silahı varsa vurursa bunun vebalini kim çekecek ayrıca bu ayak kırma yasalara göre isteyerek ve bilerek adam yaralama sen bize yasaları çiğneyin diyorsun sonrada suç oranı artınca muhalafet yüzünden bay kemal yüzünden daha çok şey derdimde şimdi kış ayındayız silivri soğuktur.
Yerinde bir söylem. Ayak kırmakla yetinmeyip bir güzel eşeklere siktirip doğruca f tipi cezaevine gönderilmeli.
Torbacılarla uğraşmak kolaydır. Kırarsın kolunu bacağını olur biter. Peki ya bu işin başındaki baronlar, uyuşturucu kartelleri ne olacak? Esas malı götüren onlar. işte raporlarla uyuşturucu trafiği ve türkiye;
--spoiler--
140 milyarlık narko-ekonomi:
Türkiye'nin Escobar'ı kim?
Hazırlanan raporlara bakılırsa Türkiye'nin narko-ekonomisi 140 milyar liraya ulaşıyor. Bu GSYiH'nin yüzde 16'sı demek. Bu hacimdeki uyuşturucu trafiğinin bir de Escobar'ı olması lazım değil mi? Oysa insan bir 140 milyara bir de yakalanan torbacılara bakıp Nasrettin Hoca'nın o meşhur sorusunu sormadan edemiyor: Kedi buysa ciğer nerede, yok ciğer buysa kedi nerede?
10 Ocak 2018: Denizli’de 200 polisle yapılan uyuşturucu operasyonunda çoğu kadın 14 kişi yakalandı. Kadınlar adliyeye götürülürken gülerek, “Çıkınca tekrar satacağız” diye bağırdı.
6 Şubat 2018: Keşan’da yüzlerce kişi bonzaiden ölen 17 yaşındaki bir genç için karakola yürüdü. Bağrış çağrışın arasında öndeki kadınların attığı bir slogan dikkat çekti: “Kahrolsun karakol!”
5 Şubat 2018: Kocaeli’de durdurulan bir minibüste 111 kilo eroin yakalandı. Minibüs şoförü baba ve iki oğlu gözaltına alındı.
Ve emniyet müdürü açıklama yaptı: “Uyuşturucu baronlarına gereğini yapacağız!”
Şimdi de bir hatırlatma…
12 Ocak 1998: Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanı Kutlu Savaş, Susurluk Raporu’nu Başbakan Mesut Yılmaz’a sundu. Raporda devlet içindeki bir çetenin faili meçhul cinayetlerden adam kaçırmaya, milyarlarca liralık uyuşturucu ticaretine uzanan kirli ilişkileri yer alıyordu.
EYYY TORBACI!
içişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun uyuşturucu satıcılarını kastederek “Gerekirse ayaklarını kırın” sözleri çok tartışıldı. Bir ayak kırma vakası henüz kamuoyuna yansımadı ama her gün yüzlerce polisin katıldığı onlarca operasyon haberi neredeyse dikkati çekmeyecek kadar çoğaldı. Hani o ünlü sözdeki gibi, durum artık bir trajedi değil, istatistik oldu.
Bundan iki yıl önce sözleri farklı, tınısı aynı bir başka açıklama 9 bin kilometre öteden duyulmuştu. Seçilir seçilmez Mindanao Adası’ndaki Moro islami Kurtuluş Cephesi ile yürütülen ‘çözüm süreci’ni lağveden Filipinler Devlet Başkanı Rodrigo Duterte, “Ülkemde 3 milyon uyuşturucu bağımlısı var. Onları katletmekten memnuniyet duyarım” dedi. Ve bu sözlerin ardından bir yıl içinde uyuşturucu satan ve kullanan 4 bine yakın kişi sokaklarda vurularak öldürüldü.
Pek çoğumuz Escobar’ı anlatan Narcos dizisini ayıla bayıla seyretmişizdir. Pek azımız ise Filipinli yönetmen Brillante Mendoza’nın 2016 yapımı Ma Rosa filmini izlemiştir. Film, sefalet içinde bakkal dükkanı işleten bir kadın ve dört çocuğunun uyuşturucu satmak zorunda kalmasını ve yozlaşmış görevlilerin tepesine nasıl çullandıklarını anlatır.
Rosa ve Escobar, uyuşturucu trafiğinin iki yüzü gibidir. Besin zincirinin en altında, yasaların dışında bir ‘hayatta kalma stratejisi’ geliştirmek zorunda kalan fakir Rosa vardır; tepesinde ise kontrgerilla faaliyetlerinden siyasete, yargıdan CIA’ye uzanan ilişkiler ağında semirmiş Escobar bulunur. Torbacı Rosa’yı ezmek kolaydır, kartel Escobar’ı yakalamaksa zor…
Peki bu ‘besin zinciri’ Türkiye’de ne düzeyde?
TÜRKiYE’NiN NARKO-EKONOMiSi
Narko ekonomiyi ölçmek elbette güç. Ama eldeki resmi raporlardan bir tahmin yürütmek de pekala mümkün. Emniyet Genel Müdürlüğü KOM Daire Başkanlığı, Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisi’nin 2017 raporları dikkate alınırsa, Türkiye dünyada en fazla uyuşturucu miktarı yakalayan ülkelerin başında geliyor. Tüm Avrupa’da yakalanan miktar ise Türkiye’dekine ulaşamıyor bile. Avrupa’da uyuşturucu pazarının hacminin 30 milyar euro olduğu hesaplanıyor. Bunun yüzde 38’i, 10 milyar euro değerindeki esrar. Eroinin hacmi ise yaklaşık 8 milyar euro.
Emniyetin raporuna göre Türkiye’de geçen yıl 20 bin kilo eroin, 146 bin kilo esrar, 845 kilo kokain, 241 kilo metamfetamin ile, 3.7 milyon adet ecstasy, 12.9 milyon da captagon yakalandı. AB’nin saflığına göre verdiği fiyatlara bakılırsa bu miktarların parasal değeri 2 ile 3 milyar euro yani 9 ile 14 milyar lira arasında.
Gelelim asıl mevzuya. BM Uyuşturucu Kontrol Kurulu’nda yer alan Prof. Dr. Sevil Atasoy, pazara sürülen uyuşturucunun ortalama yüzde 10’unun ancak yakalanabildiğine dikkat çekiyor. Hemen altını çizelim, bu oran tamamının Türkiye’de satıldığı anlamına gelmiyor. Dolayısıyla Türkiye üzerinden geçen uyuşturucu trafiğinin hacmi tahminen 90 ile 140 milyar lira civarında. Bu ne mi demek? Geçen yıl rekor büyüme göstererek 827 milyar liraya çıkan Gayrı Safi Yuriçi Hasıla’nın yüzde 11’i ile yüzde 16’sı kadar bir ‘gölge ekonomi’ var demek!
Tüpraş’ın piyasa değerinin 30 milyar lira, Erdemir’in 27 milyar lira, Aselsan’ın 26 milyar lira olduğu düşünülürse, narko-ekonomi Türkiye’de şu anda en büyük sektör.
Değirmenin suyu nereden mi geliyor. işte orada sanki uyuşturucu ile hiç ilgisi yokmuş gibi tartışılan politikalara bakmak lazım…
NARKO-EKONOMi, NARKO-POLiTiKASIZ OLMAZ
Futbol nasıl ki sadece futbol değilse, uyuşturucu da asla tek başına uyuşturucu değildir. Aynı zamanda savaş, çatışma, faili meçhul cinayet, rüşvet, yolsuzluk, sefalettir. Dün Güney Amerika’da CIA eliyle karteller oluşturulup toplumsal hareketler bastırılmış, kontralar finanse edilmişse; bugün de çark farklı işlemiyor aslında.
Adli suçla politik suç, uyuşturucu parasının iki yüzünü yansıtır. Türkiye’deki tabloya bir de bu açıdan bakmalı.
Nitekim Türkiye’deki trafiğin bu denli yoğunlaşması ile Afganistan’daki Taliban’ın ve ardından El Kaide’nin güçlenmesi neredeyse at başı ilerledi. Bunu BM de söylüyor. Ve hatta içişleri Bakanı Soylu da. Afganistan’daki afyon üretiminin 2017’de yüzde 90 arttığını açıkladı Soylu ve ekledi: “Dolayısıyla yakalamamız gereken miktar 2018’de 40 tona çıkmalı.”
Yeniden rakamlara dönelim… 2017’de Afganistan’daki Afyon üretimi 9 bin ton oldu. Bu, 1994’ten bu yana ulaşılmış en yüksek miktar. ABD müdahalesi toprağı coşturmuş. Askerleri ülkeye ayak bastıktan bir yıl sonra afyon üretimi yüzde 657 artarak dünya üretiminin yüzde 92’sini karşılar hale geldi. Üretilen tüm afyondan elde edilen eroin miktarı ise 530 ton kadar. Eroin iki yoldan Batı pazarına geçiyor. Biri Ukrayna, diğeri Türkiye. Ancak Suriye’deki ‘vesayet savaşları’ sonrası üretilen eroinin neredeyse yarısı Türkiye hattına kaydı. Bu da 200 tondan fazla demek. Bunu BM ve AB raporları açıkça, Emniyet raporu ise zımnen kabul ediyor.
Suriye içişleri Bakanlığı da bir rapor hazırladı. Bir zamanlar ‘uyuşturucusuz ülke’ olarak BM listesinde yer alan Suriye’nin IŞiD ve iç savaşla birlikte hızla narkotik üssüne döndüğü vurgulanıyor raporda. Verilere bakılırsa 2016’da 1433 uyuşturucu partisine el konuldu, 40’a yakın çete çökertildi. Ülkede Captagon hapı üreten fabrikalar mantar gibi çoğaldı.
Dolayısıyla tüm iç ve dış siyaseti kendine endekslemiş bir savaş ile iç içe geçmiş uyuşturucu trafiğinin sadece torbacı, TIR şoförü, bir kaç kılıksız Kurtlar Vadisi tipi olarak ortalıkta gezmesini beklemek hayalcilik olur.
Uyuşturucunun gerçek yüzünü nerede mi göreceğiz? işte, Hasan Ferit Gedik’in dosyası orada duruyor…
HASAN FERiT GEDiK’i VURAN KURŞUNLAR…
21 yaşındaki Hasan Ferit Gedik 29 Eylül 2013’te Gülsuyu’nda uyuşturucuya karşı yapılan bir yürüyüşe ateş açılması sonucu vurularak hayatını kaybetti. Otopside gencecik vücudundan altı kurşun çıktı. Onu vurmaktan yargılananlar 31 Ocak 2018 günü cumhurbaşkanlığı makamına besmele ile başlayan şu satırları yazdılar: “Cezaevlerinde emirlerinizi bekleyen, Afrin’de savaşmaya hazır neferleriniz var.”
Gedik cinayeti küçük çaplı bir Susurluk vakasıdır. Kutlu Savaş’ın raporu da gösterdi ki, bu ilişkilerin ucundan mutlaka bir Escobar ve etrafına örümcek ağı gibi örülmüş ‘resmi-gayrı resmi’ ilişkiler ağı çıkar.
Tamam, torbacıları gene yakalayın ama; insan bir yanda kameralara gülümseyip “Çıkınca gene satacağız” diyen kadınlara, diğer yanda 140 milyar liraya bakıp Nasrettin Hoca’nın meşhur sorusunu sormadan da edemiyor: Kedi buysa ciğer nerede, yok ciğer buysa o halde kedi nerede?
https://www.gazeteduvar.c...-turkiyenin-escobari-kim/
--spoiler--
görsel
görsel
görsel
görsel
--spoiler--
140 milyarlık narko-ekonomi:
Türkiye'nin Escobar'ı kim?
Hazırlanan raporlara bakılırsa Türkiye'nin narko-ekonomisi 140 milyar liraya ulaşıyor. Bu GSYiH'nin yüzde 16'sı demek. Bu hacimdeki uyuşturucu trafiğinin bir de Escobar'ı olması lazım değil mi? Oysa insan bir 140 milyara bir de yakalanan torbacılara bakıp Nasrettin Hoca'nın o meşhur sorusunu sormadan edemiyor: Kedi buysa ciğer nerede, yok ciğer buysa kedi nerede?
10 Ocak 2018: Denizli’de 200 polisle yapılan uyuşturucu operasyonunda çoğu kadın 14 kişi yakalandı. Kadınlar adliyeye götürülürken gülerek, “Çıkınca tekrar satacağız” diye bağırdı.
6 Şubat 2018: Keşan’da yüzlerce kişi bonzaiden ölen 17 yaşındaki bir genç için karakola yürüdü. Bağrış çağrışın arasında öndeki kadınların attığı bir slogan dikkat çekti: “Kahrolsun karakol!”
5 Şubat 2018: Kocaeli’de durdurulan bir minibüste 111 kilo eroin yakalandı. Minibüs şoförü baba ve iki oğlu gözaltına alındı.
Ve emniyet müdürü açıklama yaptı: “Uyuşturucu baronlarına gereğini yapacağız!”
Şimdi de bir hatırlatma…
12 Ocak 1998: Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanı Kutlu Savaş, Susurluk Raporu’nu Başbakan Mesut Yılmaz’a sundu. Raporda devlet içindeki bir çetenin faili meçhul cinayetlerden adam kaçırmaya, milyarlarca liralık uyuşturucu ticaretine uzanan kirli ilişkileri yer alıyordu.
EYYY TORBACI!
içişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun uyuşturucu satıcılarını kastederek “Gerekirse ayaklarını kırın” sözleri çok tartışıldı. Bir ayak kırma vakası henüz kamuoyuna yansımadı ama her gün yüzlerce polisin katıldığı onlarca operasyon haberi neredeyse dikkati çekmeyecek kadar çoğaldı. Hani o ünlü sözdeki gibi, durum artık bir trajedi değil, istatistik oldu.
Bundan iki yıl önce sözleri farklı, tınısı aynı bir başka açıklama 9 bin kilometre öteden duyulmuştu. Seçilir seçilmez Mindanao Adası’ndaki Moro islami Kurtuluş Cephesi ile yürütülen ‘çözüm süreci’ni lağveden Filipinler Devlet Başkanı Rodrigo Duterte, “Ülkemde 3 milyon uyuşturucu bağımlısı var. Onları katletmekten memnuniyet duyarım” dedi. Ve bu sözlerin ardından bir yıl içinde uyuşturucu satan ve kullanan 4 bine yakın kişi sokaklarda vurularak öldürüldü.
Pek çoğumuz Escobar’ı anlatan Narcos dizisini ayıla bayıla seyretmişizdir. Pek azımız ise Filipinli yönetmen Brillante Mendoza’nın 2016 yapımı Ma Rosa filmini izlemiştir. Film, sefalet içinde bakkal dükkanı işleten bir kadın ve dört çocuğunun uyuşturucu satmak zorunda kalmasını ve yozlaşmış görevlilerin tepesine nasıl çullandıklarını anlatır.
Rosa ve Escobar, uyuşturucu trafiğinin iki yüzü gibidir. Besin zincirinin en altında, yasaların dışında bir ‘hayatta kalma stratejisi’ geliştirmek zorunda kalan fakir Rosa vardır; tepesinde ise kontrgerilla faaliyetlerinden siyasete, yargıdan CIA’ye uzanan ilişkiler ağında semirmiş Escobar bulunur. Torbacı Rosa’yı ezmek kolaydır, kartel Escobar’ı yakalamaksa zor…
Peki bu ‘besin zinciri’ Türkiye’de ne düzeyde?
TÜRKiYE’NiN NARKO-EKONOMiSi
Narko ekonomiyi ölçmek elbette güç. Ama eldeki resmi raporlardan bir tahmin yürütmek de pekala mümkün. Emniyet Genel Müdürlüğü KOM Daire Başkanlığı, Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisi’nin 2017 raporları dikkate alınırsa, Türkiye dünyada en fazla uyuşturucu miktarı yakalayan ülkelerin başında geliyor. Tüm Avrupa’da yakalanan miktar ise Türkiye’dekine ulaşamıyor bile. Avrupa’da uyuşturucu pazarının hacminin 30 milyar euro olduğu hesaplanıyor. Bunun yüzde 38’i, 10 milyar euro değerindeki esrar. Eroinin hacmi ise yaklaşık 8 milyar euro.
Emniyetin raporuna göre Türkiye’de geçen yıl 20 bin kilo eroin, 146 bin kilo esrar, 845 kilo kokain, 241 kilo metamfetamin ile, 3.7 milyon adet ecstasy, 12.9 milyon da captagon yakalandı. AB’nin saflığına göre verdiği fiyatlara bakılırsa bu miktarların parasal değeri 2 ile 3 milyar euro yani 9 ile 14 milyar lira arasında.
Gelelim asıl mevzuya. BM Uyuşturucu Kontrol Kurulu’nda yer alan Prof. Dr. Sevil Atasoy, pazara sürülen uyuşturucunun ortalama yüzde 10’unun ancak yakalanabildiğine dikkat çekiyor. Hemen altını çizelim, bu oran tamamının Türkiye’de satıldığı anlamına gelmiyor. Dolayısıyla Türkiye üzerinden geçen uyuşturucu trafiğinin hacmi tahminen 90 ile 140 milyar lira civarında. Bu ne mi demek? Geçen yıl rekor büyüme göstererek 827 milyar liraya çıkan Gayrı Safi Yuriçi Hasıla’nın yüzde 11’i ile yüzde 16’sı kadar bir ‘gölge ekonomi’ var demek!
Tüpraş’ın piyasa değerinin 30 milyar lira, Erdemir’in 27 milyar lira, Aselsan’ın 26 milyar lira olduğu düşünülürse, narko-ekonomi Türkiye’de şu anda en büyük sektör.
Değirmenin suyu nereden mi geliyor. işte orada sanki uyuşturucu ile hiç ilgisi yokmuş gibi tartışılan politikalara bakmak lazım…
NARKO-EKONOMi, NARKO-POLiTiKASIZ OLMAZ
Futbol nasıl ki sadece futbol değilse, uyuşturucu da asla tek başına uyuşturucu değildir. Aynı zamanda savaş, çatışma, faili meçhul cinayet, rüşvet, yolsuzluk, sefalettir. Dün Güney Amerika’da CIA eliyle karteller oluşturulup toplumsal hareketler bastırılmış, kontralar finanse edilmişse; bugün de çark farklı işlemiyor aslında.
Adli suçla politik suç, uyuşturucu parasının iki yüzünü yansıtır. Türkiye’deki tabloya bir de bu açıdan bakmalı.
Nitekim Türkiye’deki trafiğin bu denli yoğunlaşması ile Afganistan’daki Taliban’ın ve ardından El Kaide’nin güçlenmesi neredeyse at başı ilerledi. Bunu BM de söylüyor. Ve hatta içişleri Bakanı Soylu da. Afganistan’daki afyon üretiminin 2017’de yüzde 90 arttığını açıkladı Soylu ve ekledi: “Dolayısıyla yakalamamız gereken miktar 2018’de 40 tona çıkmalı.”
Yeniden rakamlara dönelim… 2017’de Afganistan’daki Afyon üretimi 9 bin ton oldu. Bu, 1994’ten bu yana ulaşılmış en yüksek miktar. ABD müdahalesi toprağı coşturmuş. Askerleri ülkeye ayak bastıktan bir yıl sonra afyon üretimi yüzde 657 artarak dünya üretiminin yüzde 92’sini karşılar hale geldi. Üretilen tüm afyondan elde edilen eroin miktarı ise 530 ton kadar. Eroin iki yoldan Batı pazarına geçiyor. Biri Ukrayna, diğeri Türkiye. Ancak Suriye’deki ‘vesayet savaşları’ sonrası üretilen eroinin neredeyse yarısı Türkiye hattına kaydı. Bu da 200 tondan fazla demek. Bunu BM ve AB raporları açıkça, Emniyet raporu ise zımnen kabul ediyor.
Suriye içişleri Bakanlığı da bir rapor hazırladı. Bir zamanlar ‘uyuşturucusuz ülke’ olarak BM listesinde yer alan Suriye’nin IŞiD ve iç savaşla birlikte hızla narkotik üssüne döndüğü vurgulanıyor raporda. Verilere bakılırsa 2016’da 1433 uyuşturucu partisine el konuldu, 40’a yakın çete çökertildi. Ülkede Captagon hapı üreten fabrikalar mantar gibi çoğaldı.
Dolayısıyla tüm iç ve dış siyaseti kendine endekslemiş bir savaş ile iç içe geçmiş uyuşturucu trafiğinin sadece torbacı, TIR şoförü, bir kaç kılıksız Kurtlar Vadisi tipi olarak ortalıkta gezmesini beklemek hayalcilik olur.
Uyuşturucunun gerçek yüzünü nerede mi göreceğiz? işte, Hasan Ferit Gedik’in dosyası orada duruyor…
HASAN FERiT GEDiK’i VURAN KURŞUNLAR…
21 yaşındaki Hasan Ferit Gedik 29 Eylül 2013’te Gülsuyu’nda uyuşturucuya karşı yapılan bir yürüyüşe ateş açılması sonucu vurularak hayatını kaybetti. Otopside gencecik vücudundan altı kurşun çıktı. Onu vurmaktan yargılananlar 31 Ocak 2018 günü cumhurbaşkanlığı makamına besmele ile başlayan şu satırları yazdılar: “Cezaevlerinde emirlerinizi bekleyen, Afrin’de savaşmaya hazır neferleriniz var.”
Gedik cinayeti küçük çaplı bir Susurluk vakasıdır. Kutlu Savaş’ın raporu da gösterdi ki, bu ilişkilerin ucundan mutlaka bir Escobar ve etrafına örümcek ağı gibi örülmüş ‘resmi-gayrı resmi’ ilişkiler ağı çıkar.
Tamam, torbacıları gene yakalayın ama; insan bir yanda kameralara gülümseyip “Çıkınca gene satacağız” diyen kadınlara, diğer yanda 140 milyar liraya bakıp Nasrettin Hoca’nın meşhur sorusunu sormadan da edemiyor: Kedi buysa ciğer nerede, yok ciğer buysa o halde kedi nerede?
https://www.gazeteduvar.c...-turkiyenin-escobari-kim/
--spoiler--
görsel
görsel
görsel
görsel
Ilk once psikopat katillerin acik cezaevinden kacmasini engelleyin.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar