bugün

başardım denilen anda uyanacaktır baba söyleyeceği tek kelime şu olacaktır * ver o kumandayı...
büyük hazdır... "güç beeeen dee artıık" diye bağırmak gibi birşeydir.
sonrasında gol atan futbolcu haraketlerini mute modda sergilemeye sebebiyet verecek harakettir.
babanın aslan gibi kükremesine neden olmaktır.
babanın avucundan kumanda kayarken bie anda; hıghdiye bir ses gelir ve
- "uyuduk diye öldük mü sandın lan!" der.
(bkz: sarhos babanin uyumasini beklemek)
(bkz: uyumaya giden babanın koltuğunu kapmak)
(bkz: baba koltuğu)
babanın uyanıp "izliyorum" demesi ihtimali nedeniyle uğraşılmayacak beyhude uğraştır. siktir git baba ya.
(bkz: uyuyan ayıyı odunla dürtmek)
top patlasa uyanmayacak halde olan babanın, kumandanın elinden sıyrıldığını hissetmesiyle uyanmasına sebebiyet veren durumdur. hele bir de saçma sapan bir programı açıp uyuyakalma alışkanlığı varsa, sinirlenmemek elde değildir.
(bkz: uyuyan aslandan kıl koparmak)
tv karşısındaki 2li koltukta cüssesine bakmadan sırf oranın görüş alanı daha iyi diye uzanmışken ve en bir sıkıcı açık oturum programı açılmış, tvdekiler hararetle tartışırken ya da yine bir belgeselde ayı ailesinin ya da fil sürüsünün özel hayatına sorgusuz sualsizce dahil olmuşken biz, yemeğin verdiği ağırlıkla babacık hafiften gözlerini kapatır. daha sonra gelen şiddetli horultuyla babanın uyuduğu anlaşılır. işin kötü tarafıysa üstünün örtülmesiyle ya da tvdeki hararetli tartışmadaki yükselen seslerle uyanmayan baba kişisi, kumanda elinden alındığında, kanal değiştirildiğinde ya da sırf o rahat uyusun diye ışıklar kapatıldığında bir anda şıp diye * uyanıverir.
gizliden gizliye darbe yapmaktır. gücü, bir anlık bile olsa, elinde hissetme dürtüsüyle tetiklenmiştir bunu yapan kişi.
bu zahmete katlanana kadar 2. bir kumanda ile sorun çözülür.
(bkz: hayırlı evlat)
hiç başarılı olamadığım durumdur.
tam elinden alacakken gözlerini birden açması ve sinirle bakması ve de benim geri çekilme durumumdur.
tek çare televizyonun yanına gitmek önce sesini kısmak ve oradan düğmelerle kanal değiştirmektir.
bir ara gözlerini açıp hızlı bir hareketle tekrar eski kanala getirilmesi muhtemeldir.

nur içinde yat canım babam.
seni çok özledim.
babanın genelde irkilmesiyle ve gözlerini dehşete düşmüş şekilde açmasıyla son bulacak hadisedir.
henüz yapabileni görülmemiştir. yeltendiğinizde illaki uyanır ve suratına el feneri tutulmuş tavşan gibi bakınır biraz. sonra uyku semesi tripleri içinde dur kızım izliyorum der, popoyu dönüp uykuya devam eder.
anne dizisini izlemek için mutfaktan gelinceye dek kendisini muktedir sanan babanın, anne daha mutfaktan gelmeden uykuya yenik düşmesi sonucu anlık bir otorite boşluğundan yararlanarak kendisine durumdan vazife çıkaran evin afacan bebesinin yine kendisini muktedir sandığı anda koltuğu anneye devretmesi ile sonuçlanan bir sonsuz döngü.

evinden hayli uzakta bir yaşam kurmuş bireyin gözlerini de hasretle dolduran başlıktır aynı zamanda.
(bkz: tereyağından kıl çekmek).
şahsen tereyağından kıl çeker yaparım..
fakat kendinizi babanız uyuduğu için izleyeceğiniz programın sesini kulağınızın kabul edeceği en alt frekansa indirmek zorunluluğunda hissetmek gerçekten uyuz bir durum, iyisi mi siz odanıza iyi kötü bi tv alın.
gereksiz eylem. zira televizyonun dibine eğilip, önündeki konsoldan discovery channel açılınca, yastığı da güzelce bir hale getirince, ele de harika bir kitap alınınca, o baba isterse kumanda ile sevişsin sabaha kadar.
çok büyük zulüm. kendimi hırsız gibi hissetmeme sebep olan davranış. bir de tam kumandayı çekerken eliyle sıkıyor ya kumandayı, ulan ne heyecan yaşıyorum bir bilseniz. rüyasında en sevdiği programımı izliyor anlamadım ki. bıraksana kumandayı baba!
genelde anne bunu çocuğun yapmasını ister risk almaya korkuyor ya hani çocuğunu atar hemen ortaya. biz saflar da belki benim de sevdiğim bir şeyi açar diye 'he tamam' deyip başımızı büküp o demir yumruğu açıp kumandayı alabilmek için gergin bir şekilde ayağa kalkarız. tabi kumanda avucun içinde olacak diye bir şey yok, hatta genelde koltuğun en saçma yerine girmiş olur. Her neyse. Sonra yavaşça kumandayı alırız ve gururlu bir biçimde anneye teslim ederiz sonra koltuğumuza otururuz ve bir de bakmışız ki anne lale devri'ni açmış...
binbir eziyetle uğraşır insan almak için. tam aldım işte oldu derken uyanıverir.