bugün

yorgun olduğumuz zamanlarda, dinlenmemiz, uyumamız gerektiğini bildiğimiz için uyuma eyleminden başka bir şey düşünmememizdir. yatacağız ve sadece "uyumalıyım" diyeceğiz.

bana sorsanız benim için uyumaya şartlanmak veya uyuyamamak gibi bir durum yok. uyuma amacı güdüyorsam zaten uyurum. işin tuhafı "uyumamalıyım" dediğimde de uyuyorum ya neyse. malesef her insan benim gibi değil. uyumuyor, uyuyamıyor, uyumak istediğinde de adeta dünyada hayat duruyor.

hayatın durmasını geçtim, utanmasa "dünya dönmesin de uyuyabileyim" diyecek.

vardı böyle bir komşumuz bizim. paracının tekiydi. gece vardiyasından sabah sekizde gelip bankaya borsaya koşardı. öğlen bir gibi de tekrar eve gelip bir saat uyuyup işe gitmeyi planlardı. uyuyamazdı tabi...

ruh hastasıydı.

çocuklara parkta oynamamalarını söylediğini bilirim. ona kalsa parkı başka yere taşımalılardı belki de. hayır yani, evi denize sıfır olsa millet denize girerken de denizin taşınmasını düşürür bu herif.

ankara'ya denizi de getirir o kafayla!

"klakson çalmayınız" tabelaların yanına "dikkat, eyüp uyuyor" tabelası eklenmeliydi belki de. isim verdim rezil olur mu bilinmez şimdi.

uyuyacaksan uyu kardeşim, madem şartlamışsın kendini, uyu. ne rahatsız ediyorsun insanları?