bugün

hayatımız boyunca aklımızdan silinmeyecek diyaloglardır.
anneannemin vefatını beklediğimiz geceydi.
artık insanlar beklemekten yorulmuş, acıkmış. zaten canlar sıkkın. anneannem odada ruhunu teslim etmek üzereyken, insanlara yemek hazırlayalım diye mutfağa girdik.annem, teyzem, dayımın eşi yanımda. anneannemin yanında da kontrol etmek, dua etmek gibi sebeplerden dolayı 3 kişi oturuyor. tabi kendinde değil anneannem beyin ölümü gerçekleşmiş zannediyoruz. sadece nefesi kaldı teslim etmediği.
aradan 15 20 dk geçti. odada bir hareketlenme oldu.tahmin ettim ne olduğunu, ben çaktırmadan geçtim oraya ki, annem anneannemin ölüm anını görmesin diye. odanın kapısına gittiğimde ailenin büyük teyzelerini, ölen insana yapılan standart işleri yaparken gördüm. tabi o sırada bi başım dönmedi, içimden bir çığlığı atmak gelmedi değil. ama annemi sakinleştirebilmek için önce benim sakin olmam gerekiyordu.
artık mutfaktakiler de ne olduğunu anlayıp odaya doğru geldiklerinde en küçük ve aralarında en soğukkanlı olan teyzem odadan çıktı ve anneme:
-"abla başımız sağolsun annemi kaybettik" dedi

annemde hiç bir tepki, hiç bir ses yoktu. ama ben o an o ikisi arasında yaşanan diyaloğu asla unutamayacağım. evet annem cevap vermedi ağzından 1 kelime bile çıkmadı ama o an teyzeme bakışı hissettikleri en kral cümlelere bedeldi.
-büyünce hep oyuncu olmak istedim.
+şimdi neden istemiyorsun?
-çünkü büyüyemeyecek kadar hastayım... gitmenin en kötü yanı ne biliyor musun?
+...
-tüm hayallerini ardında bırakıyorsun.
-biz seninle tanışmadık, kavuştuk .
güncel Önemli Başlıklar