universitede odev yapmak

geceyle gündüzü birbirine karıştırmak, a4 kağıtlara düşman gözüyle bakmaktır üniversitede ödev yapmak. elini eteğini muhabbetten çekip kitaplara, internete gömülmektir bazen. fenadır menadır ama dönem sonunu bağlayandır. % lik dilimin 40 ı, öğrencinin kurtarıcısıdır. ha ödevde değildir o, projedir, rapordur, sunumdur, icattır.

coğu hocanın okumadığı ödevleri yapmak, dolayısıyla kopyala yapıştır sen hiç kapanma google.

zaten rapor hazırlamaktan ebesi bellenen mühendislik -özellikle elektronik mühendisliği- öğrencilerine azap gibi gelen eylemdir. ama yine de vizeden iyidir. 2 vize yerine, 1 vize artı ödev olsundur.

bir de buna ödev değil proje denir, öğrenci kendini bişi sansın diye herhalde..

- basit bir ödev olarak görmeyin, çok önemli bir proje bu.
+ hmm tamam o zaman.

eğer elektronik mühendisliğinde okunuyorsa ızdıraptır. o kadar eğlenceli görünür ki dışardan bakana, aa ne güzel der. bi de yapana sor, yok empedans uydurma, yok rezonans frekansı, yok alt kesim frekansı ıcık cıcık.. peeh.

tanım olarak : bazen hayattan soğutan eylemdir.

üniversitede, lise ve ilkokulda olduğu gibi ödev yapmaktır. lakin hocanın verdiği ödeve göre değişir buna verilen önem... bu ödevi eğlenceli şekile getirmeniz sizin elinizdedir... hoca size 3 tane ürün getirip kalite standartları belgelerini sayın derse sizde bizim gibi "miller, gusta, mariahci" götürmelisiniz ki zevki çıksın... ama dolu götürün mutlaka.. ödevi verdikten sonrada okulun bahçesinde afiyetle içiniz.

sabahlamak.. ödevi bitirememe kaygısı olmamak.. nasıl olursa bişeyler yaparız demek.. Sınav olacağına ödev olsun hocam..

eşek kadar olmuş insanların ağırına giden durumdur. efenim öğrenci milleti zaten ortaokuldan başlayıp üniversiteye girene kadar çok çileler çeker. sınavı olsun ödevi olsun bir tokat gibi yıllarca suratına vurulur. sonra üniversiteli olur genç, mutludur. zanneder ki yan gelip yatcam, sınıfıda geçcemdir. ama ödevler sunumlar bir bir önüne çıkar ve üniversiteye girdiği güne lanet eder.

(bkz: üniversite yalanları)