bugün

birisi milletçidir diğeri milliyetçi değildir. birisi sözde ermeni soykırımını tanımaz diğeri tanır. birisi vatanperverken diğeri türklüğe düşkün değildir.
Sosyalist neticede romantiktir, ulusalcı ise hayvandır. Hele bu topraklarda yaşıyorsa hem barbar hem hayvandır.
sosyalist enternasyonalisttir, ulusalcı ise yerelcidir.

sosyalist tüm dünya işçi sınıflarının birlikte zaferiyle taclandırılacak bir sınıf kazanımını ve iktidarını savuur, ulusalcı ise yerli parababalarının iktidarını savunur.
Gerçek sosyalist vs. komprador sosyalist olarak yazılması gereken önerme. Şu an Marks'ın "Dünyanın bütün işçileri, birleşin!" sözünün ne kadar saçma olduğu ortaya çıkmıştır. Dünyada artık ezen sınıf ve ezilen sınıftan değil, ezen ulus ve ezilen ulustan bahsedilebilir. Iraklı bir burjuva, ingiliz bir işçiden daha fazla ezilmektedir çünkü o ingiliz işçi, o Iraklı'nın petrolünün sömürüsünden pay alarak maaş almaktadır. Burada Iraklı'nın yerine Uygur veya Kazak; ingiliz'in yerine Çinli veya Rus da yerleştirilebilir, sonuçta alayı emperyalist.

Uzun lafın kısası, artık anti-emperyalist ve sosyalist olmak için sınıf edebiyatı yapmak anlamsızdır. Tarih, Kadrocuları ve Sultangaliyev'i haklı çıkartmış, 21. yüzyıl sosyalizmi kavramını literatüre sokan kişi Marksist olmayan, Bolivarcı(yani milliyetçi) olan, Atatürk ve Cemal Abdülnâsır benzeri ulusal sol çizgide bir lider * olmuştur. Milliyetçi olmak solcu olmanın ilk şartı denebilir normalde, hele hele Türkiye gibi emperyalizmin ezdiği bir ülkede...

Son sözü, Mustafa Suphi'ye bırakıyorum:

“Yoldaşlar, ben cenubun feyyaz bir Türk ocağında ihtimal ki bir şovenist olarak doğdum. Avrupalıların, Avrupa kapitalinin zulüm ve zallamı altında şovenist olmayan Türk de bulamazsınız. Fakat bu taassup, bu şovenizm bende Avrupa zulmüne, Avrupa kapitaline karşı… Yoksa Rusya muhit-i inkılâbında tecelli eden o ulvi kardeşliğe bir uzv olmaktan başka bir sözüm veya hareketim yoktur. Fikirlerim, yazılarımın, sözlerim buna şahit. Ben bunları her vakit müdafaaya hazırım.”
Gerek Türkiye komünist partisi gerek sosyalist emekçiler partisi gerekse tgb, ulusal parti gibi örgütlenmelerin toplantılarına çok katıldım yakın arkadaşlıklar kurdum.

Bu gereksiz ön bilgiden sonra,
Tgb'li kendi standına yanaşan polisi görünce;
-abi bişi yapmıyoruz ki Atatürk var bayrak var, belediyeden izin aldık valla bak.

Aynı olayı yaşayan Sep'li sesini son sese çekerek;
-işte bu faşist zihniyet.., Baskılar bizi yıldıramaz

Karakola düşünce anneleriyle konuşurken
Tgb'li;
-anne valla bişi yapmıyoduk nolduğunu bile anlamadım şok oldum.

Sep'li;
-iyiyim iyim bişi yok çıkartırlar birazdan.

Velhasılıkelam tgb'liler ülkeleri için bişiler yapmak isteyen yurdumun sıradan ponçik insanlarıdır. Kimi zaman çok cesur kimi zaman tecrübesiz acemi.

Sosyalistlerin gözü karadır. En milliyetçisinden en yobazına herkesi en korkutan olaylar, ekşınlar sep'lileri gram korkutmaz. Onlar için onur nişanesidir, Bundan zevk duyarlar.

Not; bu değerlendirme yaş, cinsiyet ayrımı gözetmeksizin sadece örgütlü üyeler için yapılmıştır. Örgütsüz bireyler konu dışıdır.
Biri Mhp, iyi Parti, Chp'nin belli vekillerine sempati duyar, diğeri ise hdpye veya tip filan ona.