bugün

efendim, uludağ sözlük hakkında, entryler hakkında, başlıklar hakkında ya da yazarlar hakkında pek çok yorum yapmaktayız, ben de yapmıyor değilim, birilerine troll diyoruz, birilerine anket açtı, birilerine bilgi içerikli entry giren, birilerine komik, birilerine gözlemci. şimdi bunları tabi söyleyebiliriz, ama daha derin bakmaya çalışabilirsek olaya, ne de güzel olur.

şimdi klasik; tdk'nın sözlük tanımı diyerek başlamayacağım söze ama, özetle bilgi ile birşeyler dönüyor bu ortamda. e bilgiyi inceleyen felsefe dalı da epistemoloji ise, doğru metod bu olabilir.

mesela bir sofist gelse sözlüğe, der ki aman da ne güzel entry'ler bunlar hepsi insanı yansıtıyor, hepsi insana dair, kanıt aramaz, önyargıları kabullenir alkışlar, içi kıpraşır.

ama emprist bu duruma karşı çıkar, yok efendim sen batıya gidince "penis boyunun küçülmesi/büyümesi" entry'si için deney mi yaptın der,

rasyonalist durur mu hemen kızar, kardeşim der: "akıl'dır bilginin kaynağı, deney bir şey ifade etmez." bilgileri akıl ve mantık kuralları içinde irdeler.

öte yandan bu 3 görüş tartışırken analitik felsefeci pis pis sırıtır, kardeş der, ben kullanılan dile bakarım, formata bakarım, bunlar moderatör oluyor galiba, gerçi wittgenstein okumuş moderatör var mı bilmiyorum. belki vardır, belki yoktur.

şimdi o kadar ahkam kestin experimental arkadaşım, sen ne dersin diyorsanız ?

ben epistemoloji, gettier problemi ile patlamıştır, her şeyi bilmeden, hiç bir şeyi bilemeyiz derim. bu sebeptendir ki aslında burada yaptığımız çoğu tartışma anlam ifade etmiyor. ben de arada yapmıyor muyum, yapıyorum, ama daha temelli tartışmalar yapsak keşke.

peşinen edit : seviyorum saat 11:30 sularında beyin fırtınası yapmayı, gözlerini ağrıttığım herkesten özür dilerim.