bugün

- uludağ sözlük yönetiminin vizyon problemi

- uludağ sözlük yönetiminin havuz problemi (bir no.lu zall, tek başına açıkken uludağ sözlük havuzu'nu 3 saatte niteliksiz yazarla doldurabiliyorken; iki no.lu zall, uludağ sözlük havuzu'ndan 5 saatte nitelikli yazarları sözlükten boşaltma kapasitesine sahiptir. iki zall'ı aynı anda açtığımıza göre, aşağıdakilerden hangisiyle sevişmeliyiz?

a) zall
b) zall
c) zall
d) zall
e) vaudeville for vendetta.

hint: şıkları eleyerek giderseniz doğru cevaba ulaşmanız daha kolay olur.)

- uludağ sözlük yönetiminin siklememe problemi

üçlemenin son filmi.(10000 kez tuşa bastığım bir entry'mi "bir şey" yerine "bişey" yazdığım için ispiyonlama azim ve çalışkanlığını gösteren; bana, gammaz istatistikleri'ne girmenin günlük hayatında gerçekten ne gibi değişikliklere sebebiyet verdiğini iflah olmaz bir çılgın gibi merak ettiren sevgili gammaz dostum için özel tanım. gavur evladı buna "for dummies" diyor. eloğlu sağa bağa benzemiyor kardaş, alaman domuzu sen ben değil gardaş, vur ha vur, vur ha vur...)

şimdi bu durum nicedir dikkatimi çekiyordu da, sözlüğe girip, zall'ın 3 mayıs 2009 saat 19:25 itibariyle gelişmeler'de yaptığı duyuru ile iyice tavan yaptığına müşahade edip hadiseyi dillendirmeye karar verdim. ulan valla şaşkın şaşkın gülüyorum arkadaş; kıyametin küçük alametleri tamamlanmış, yer yerinden oynuyor, diğer sözlüklerde yetmiş yedi adamın yetmiş yedi kabilesine yetecek kadar taşak malzemesi vermişiz, adam "baba tarafından arnavut, ana tarafında çerkez'im; mevzu inatsa keçinin sakalını sikertirim. ama hadi yine vicdanlı tarafıma geldi, sakin olun lan elbette dördüncüye başımıza gelen bu rezalete kalıcı bir çözüm bulacağız, yüreğinizi serin tutun" gibi bir açıklamaya yapacağına, en azından konumu gereği bu mecburiyete tabi olduğuna uyanacağına, çıkmış diyo ki "gammazların donanımın arttırdık, yeni yazarları big brother izliyor." hadi ya? vay be. yani arkadaş, ben ciddi anlamda nasıl bu derece gamsız ve siklemez olunabilir bu konuda kendisinden ders almak istiyorum. ya kardeşim cümle kuramıyorum, adam harbiden şaka yapıyor olmalı. inan bana, gelişmeler ışığı yandığında; rs ne la'nın türkçülük günü'nü kutlayan, salca'nın beşiktaş-fenerbahçe maçına dair ya da july4th'un renk renk sevgi kelebekleri olduğumuzu hatırlattığı bir içerikle karşılacak olmak beni daha az şaşırtırdı. sözlüğün tabiatını sikmişler yavrum zall hala gammazda cambazda.

ha diyorsan ki "adamlar formata uygun paşalar gibi 10 entry giriyor, biz de haliyle yazar yapıyoruz fakat akabinde eleman cozutuyor", o noktada gerçek bir çözüm üretmiş olmamakla kalmıyor, mevzudan ne kadar haberdar olduğunun da fikrini veriyorsun. zira son iki haftadır ortalığı karıştıranların bilgilerine baktığımızda iki adet birinci nesil, bir adet de dördüncü nesille karşılaşıyoruz, yani açık ve net hesap hackleme söz konusu.

mevzuya kıyıdan girelim babalar. öncelikle yıllar sonra bu entry'yi okuyup, neden bahsediyor lan bu bülbül siki diyecek kardeşlerimiz için, uludağ sözlük yönetiminin sikleme problemi'ni açıklamak, açıklarken de hadiseler sıcak olduğu için son dönemde yaşananları hareket noktası olarak almak istiyorum. şimdi abi, bir arkadaşımız muhtemelen online listesindeki yazar nicklerini sırayla deneyip şifre hanesine "123456" yazmak suretiyle sözlük hesabı hackliyor, hackledikten sonra da evvelden tartıştığı diğer yazarlara, siyasi görüşleri ve taraftarı olduğu futbol takımıyla çelişen gerçek/tüzel kişiliklere galiz küfürler edip, sağlıklı bir insanın tercih etmeyeceği bir tatmin yolu seçiyor. üstelik bunu da bir kez değil, tam dört kez gerçekleştiriyor. asıl sorun, hadiseler gerçekleşirken ortalıkta bir adet moderatörün olmaması ve saatlerce de uğramayacak olması amına koyim. artık aramızda bi samimiyet doğsun diye küfrettim şeyapmıyon di mi lan? emziğini emeyim ben senin.

şimdi, moderatörlerin bu siki taşağına denk tavırlarını görünce insanlar da haklı olarak isyan ediyor ve tepki gösteriyorlar. geleceğim yer çok net: 4 mayıs 2009 uludağ sözlük protestosu.

bir açıklama yaparak gireyim, reşat çalışlar ve sikik türevlerinin "karması yüksek olan ortalamaya hitap ediyordur" önermesine aksi kanıt oluşturacak biçimde şahsen bu sözlükte bir var oluş kazandım. asla politik olmadım, asla çoğunluğun gönlünü hoş tutayım gibi bir tavrım olmadı, teveccüh buyuranlar sağolsun, entrylerimde eleştirdiklerim dahi soğukkanlılıkla bana hak verdiler. bu önaçıklamayı yapma sebebim de elbette protestonuzu eleştirecek olmamdır, söyleceklerimin de kavga eder değil, teati üslubu çerçevesinde tartışmaya açık olduğunu belirtmek isterim.

bir kere doğu/yakındoğu toplumlarında "protesto kültürü" oturmamıştır babazan. 1 mayıs kutlamalarında atm parçalayan gösterici, ne bileyim, danimarka'da bir karikatüristin hz.muhammed'in karikatürünü çizmesi üzerine pakistan'da yapılan protesto gösterilerinde onlarca insanın ölmesi (ulan herif protesto ederken ölüyo be) çabucak aklıma geliveren örnekler. sözlük özelinde yorumlayacak olursak protestocu arkadaşların duygusal davranmaları onları son derece faydasız ve başarısız bir protesto "girişimi"ne ittiğine şahit oluyoruz. abi ben size açık açık söyleyim, tek parça kozla ihaleye girmiş gibisiniz. adam muhatabına yaptırım uygulayacaksa elinde bir silahı, bir argümanı olmalıdır değil mi? neymiş, bir gün boyunca online olmayacakmış da, bir gün boyunca entry girmeyecekmiş. e girme? girme amına koyim, zall'ın da çok sikinde. 5 mayıs'ta sike sike gireceksin o entry'yi, o online listesinde avaz avaz görüneceksin. noldu, ne sike derman oldun sen şimdi? neyi değiştirebildin arkadaşım, bi tıfılın peşinde, protestosunun altını ne ideolojik ne sistematik olarak dolduramamış bir gaz genconun ardında rezil ediyorsun kendini böyle. protestoyu usturupluca eleştiren bazı yazarların da entrylerinin çatır çatır eksilendiğine şahit oldum ben bu gece. hani online olmuyodunuz? ha eksileyenler protestocu arkadaşlar değilse, o eksileyenler neden protestoya dahil olamadı? 1 gün entry girmemeyi götlerine yediremediklerinden mi, yoksa eylemde belirlenmiş pratikleri siktir edilecek derecede yetersiz bulup dahil olmadıklarından mı? her şekilde sakat, her şekilde çürük ve gerçek manasıyla: ayıp...

madem öyle yol gösterici olalım. arkadaş bir kampanya başlatın, deyin ki 2 hafta içerisinde bu sözlükle gece gündüz ilgilenecek bir moderatör atamazsanız, kampanyaya müdahiller olarak hesaplarımız tüm entrylerimizle birlikte sildireceğiz. ha koçerom, sen bunu de, zall'ı şöyle bi sırttan sırttan ürpertecek kozu sür masaya, hiç özel mesajla falan sormana gerek yok, ilgili kampanyaya katılacaklar listesinin en başına beni yazabilirsin, son derece net taahhüt ediyorum bunu ben.

yeni moderatör atanana kadar moderasyon, kısa vadeli bir çözüm olarak öncelikle daha fazla mesai yapacak, gelişmeler'den yok "çocuk bayramı'nızı kutlarız her türlü şirinliğe gelince bizden maharetlisi yoktur", vay efendimi fordlayayım "itü sözlük'le maç yaptık biz, kavga çıktı, aman sakin olalım küfürleşmeyelim, bizler dostuz (banane sizin maçınızdan amına koyim)" gibi alakalı alakasız laubalilikler yerine yazarlara 123456'dan daha insan evrimine layık şifreler seçelim (geçen aya kadar benim msn'in şifresi de 12345678'di lan) gibi duyurular yapılacak, ayrıca online listesi yazarlar tarafından bir süreliğine görüntülenemeyecek. benim aklıma bir çırpıda gelen kısa vadeli çözüm önerileri bunlar.

yine bir önaçıklamayla "yeni moderatör" meselesine değinelim. moderasyonla alakalı yapacağım yorumlar, moderasyondan ayrılırken kendilerine müsterih olmaları gerektiğini hatırlatarak "moderasyona dair bildiklerim yalnızca bende kalır" sözümle çelişmeyecek, herhangi bir yazarın bileceği şeyler üzerinden akıl yürütme odaklı olacaktır. tek tek inceleyelim:

***

- july4th: moderasyonda bulunduğum süre zarfında yaşadığımız birebir tartışmaya kadar, oturup çalıştığına bir allah'ın günü şahit olmadım, ayın en azimli moderatörleri istatistiğine de zaten yansımaktaydı. ha doğrusuyla yanlışıyla uzun yıllardır sözlüğe verdiği emek için elbette kendisine müteşekkiriz, hakkını teslim etmeyi kendi açımızdan görev biliriz o ayrı. fakat -tamamen kişisel fikrimdir- kendisi, sözlüğü niteliksel bağlamda dibe vurduracak pratik ve teorileriyle fuzuli eylemler peşinde olduğundan entry silmek, bir derdim var şikayetleri cevaplamak, yazar onaylamak, çaylaklık/siliklik cezası vermek gibi işlere hiç bulaşmıyordu. ben de illa ki birilerinin göt yaydığı mecrada kendimi paralayacak değildim fakat tüm yük josef k'nın üzerine binmekte ve herkes hey culayım, can culayım, seni biz kucağımızda mıncırırız culayım derken, cümle taife garibim cozef'i sikizlemekteydi. ne ironiktir ki, istatistiklere yansımasından müşahade ettiğimiz üzere şimdi de bütün yük july4th'un üzerinde.

- rs ne la: ben bu arkadaşın genel olarak sözlük formatına hakim olduğundan şüphe duymuyorum. fakat gerek gelişmeler fonksiyonunu kullanış şekli, gerekse de gammazların görevleri başlığındaki entrysi ile uludağ sözlük moderasyonu'nun içinde aykırı bir ses olamadığını ve moderasyondaki hakim görüşe biat ettiğine inanıyorum. kendisini birebir tanımadığım için yazarlığı üzerinden bir değerlendirme yapmam gerekirse, sözlüğe atılımlar yaptıracak yaratıcılıkta bir insan olduğunu da düşünmüyorum açıkçası. ayrıca ayın istatistikleri inceleyecek olursak kendisinin de uzun süredir çalışmadığını anlamamız mümkün. bi kere her şeyin ötesinde adam baba oldu olm. lan ben baba olsam, sikmişim sözlüğünü de iki yüzlü lanet insanlarını da deyip kaçızlarım, ne işim var? hal böyleyken kendisinin çalışmıyor oluşunu kişisel eleştiri olarak algılamasını hiç istemem.

- salca: 3 nisan 2008'de moderatör oldum, kendimi bildim bileli bu arkadaşın zerre işe karıştığına şahit olmadım, sadece bilgilerine tıkladığımızda görünen şey "birinci nesil moderator" olduğudur moderatörlüğüne dair bildiğimiz. arkadaş, yapmıyorsan, yapamıyorsan, ilgilenemiyorsan bırakacaksın. yine birebirde tanımadığım, konuşmuşluğum olmayan biri. muhtemelen kendisi trt'ye kapak atarak 40 sene çalışıp gençlerin önünü tıkayanlara sövüyordur özel hayatında. fakat pratikte uyguladığı, o trt sabunluklarından ve taşralı bir makam sevdası anlayışından başka bir şey değil.

- cikarinbeniburdan: kendisini hiç tanımıyorum, benim zamanımda yoktu fakat ayın en azimli moderatörleri istatistiğine bakıldığında kendisinin iyi niyetli fakat yetersiz bir çaba içinde olduğunu kavramak mümkün.

***

bu söylediklerimizden uludağ sözlük yönetiminin taşakları halıya sermiş olduğuna ve aynı zamanda zall'ın da yeni bir ya da daha fazla moderatöre ihtiyaç duyulmasına rağmen uzunca süredir kulaklarını kapayıp mevzuyu siklemediğine şahit oluyoruz. yahu al arkadaş ismini cinsini popülarite derecesini önemsemeden, gammaz istatistiklerinde her hafta tavan yapan (nicedir şikayetçi olduğum işgüzarlardan bahsetmiyorum), uzun saatler -gece ve gündüz- sözlükte online kalabilecek, formata hakim olduğundan emin olduğun birilerini. allah aşkına ekşi sözlük'te neutralife'ı, galadnikov'u, eski'yi kaç kişi tanıyordu? ya da kaçımız bu adamların halihazırda ekşi sözlük moderatörü olduğundan haberdar? fakat çatır çatır entry gammazlıyordu herifler, popüler bir yazarı moderatör yapmaktansa iş yapacak kişileri o mevkiye getirmek daha mantıklıdır. misal haftada 65-70 entry gammazlayan vaudeville for vendetta'ya moderatörlük teklif etmek son derece stratejik bir hataydı zira moderatörlük evrak işidir, istekli olana ve çalışkan insanlara teslim edilmelidir, popülaritesi ya da formata hakim olduğundan şüphe duymamak yeterli sayılmamalıdır. benim kafamda bazı isimler var, talep dahilinde zikretmemiz mümkün.

son olarak birkaç hususa daha kısaca değinerek mevzuyu noktalayalım.

başlıklarda standardizasyon gibi konularda, iyi niyeti ve bilgisinden şüphe duyulmayan birkaç kişinin görevlendirilmesi gerektiğini söyleyen arkadaşlar oldu [yanlış hatırlamıyorsam eski moderatör arkadaşım oyuncakbulut'tu bunu yazan, edit: (bkz: türkçe başlık timi)], sikleyen yok; ortam fonksiyonu, özellikle de uludağ modern'de görevlendirilecek kişiler olması gerektiğini söylüyoruz (oranın müptelaları var arkadaş, ver görevi adam seve seve yapacak. biz de son kötü oylanan entrylerinin screenshot'ını alan amcıkağızlılardan kurtulmuş oluruz), onu da sikleyen yok; ne bileyim bir ad-soyad mevzuu oldu, ikna ve tatmin edici bir tek açıklama yapılmadı(ulan burası hacklenmiş bir sözlük, elbette insanlar sana güvenip de adını soyadını yazmayacak oraya. bana bile herif mesaj atıyor "kız arkadaşımla dalga geçmişsin bir entry'nde ya sil ya da gaziosmanpaşa yıldıztabya'dayım oraya gel" diye, he amına koyim ankara'dan onun için kalkıp geleyim deyyus emredersin).

***

- siktiriboktan internet kanallarındaki röportajlarında "sözlük benim değil, yazarlarındır" diye haybeden sallamakla, atmacanın dübürünü vurmakla bu insanlara hak ettiği değeri vermiş olmuyorsun zall kardeşim.
- hmm anladım.
- anlamadın.
dün akşam gelişmeler bölümünde bir atraksiyon olmuştu oysa tam heh işte bakalım dedik bir de baktık gammaz ispiyon şöyledir böyledir. ota boka gelişmelere duyuru verip önemli olaylarda oralı olmamalarıdır.
sözlüğün geldiği noktanın en önemli sebebi bu şüphesiz. eskiden şöyleydi, şimdi böyle; önceleri şunlar şunlar vardı; roman yazsa okuturlardı, şimdilerde 3 cümleyi geçeni tokatlıyorlar herhal gibi muhabbetlerden hazzetmiyorum. neticede dönemsel olarak değişime son derece açık yerler sözlükler. ama kalite standartı diye de bir şey var. daha önce yazan adamlar bir sebeple ayrılmıştır, eyvallah. kimisi canı sitemediği için yazmıyordur, ona da tamam. ama sen, yönetici olarak en az onlar kadar iyi yazabilecek adamları seçeceksin yazar onaylarken. seçmelisin. eğer ortaya çıkardığın yer içün belli bir noktadan sonra "sözlük bizim değil yazarlarındır" diyebiliyorsan sorumluluğu alacaksın üzerine güzel kardeşim. kişisel bilgilerimde "moderatör", "admin" yazsın yeter demekle olmuyor bu işler.

çürük elmalar yok mu? olmayacak mı? her sözlükte var ve muhakkak burda da mevcudiyetlerini koruyacaklar. önemli olan bu mevcudiyeti minimize edebilmek. maharet isteyen bu; yöneticiyim diyorsan bunu yapacaksın.

ben yazar olduğum ilk günden beri (2,5 yılı geçti sanırım) sözlüğün gelişimine yapılmış bir katkı görmedim. hala da göremiyorum. yapılanlar diğer sözlükelrin çok daha önceleri yaptığı atılımların kopyası. ortaya konulmuş, elle tutulabilen bir fasiliteyi şöyle kenara koydum; orjinal bir düşünce bile yok. ekşi bunu yapmış, arakla. itü şöyle bişi eklemiş sözlüğe, arakla. nereye kadar böyle gidecek? daha ne kadar devam ettireceksiniz?

düzenli olarak birileri gelip bilimum yazarın anasına, kız kardeşine küfrediyor. yetmiyor ırklarına, tuttukları takımlara da saydırıyorlar. hastalıklı bir ruh hali bu evet ama engellemek bu kadar mı zor? neden anında müdahale edebilecek kimse yok? ya hu burası iş yeri değil ki belli bir saatte kapansın. 24 saat yaşıyor. sen de buna göre önlem alacaksın. görev vereceğin kişinin online süresine, hangi aralıklarda sözlükte olduğuna, format bilgisine bakarsın; uyuyorsa verirsin görevi. olası bir saldırı olabilecek en ufak sıkıntıyla atlatılır. isminizin önüne gelecek sıfatlar elden gidecek diye tutuşmanın anlamı ne? gitmez hem, korkmayın. kimsenin koltuğunuzda gözü yok hacı.

hülasa; sözlüğün sikilerek öldürülmüş ebesi için reenkarne şansı hala var. kullanabilirsen tabii. birazcık burayı düşünüyorsan, insanların yaptığı katkıyı birazcık önemsiyorsan harekete geçersin. röportajlarda atıp tutmakla olmuyor bu işler maalesef. icraat da görmek istiyor yazarlar.
(bkz: sikimden aşşa kasımpaşa)
(bkz: 320 online insanın emegini hiçe saymak)

(bkz: madem bakamıcan niye dogurdun)

(bkz: sözlük yönetimi bize özür borçludur)





(bkz: uludağ sözlük moderasyonunun istifa etmesi)
(bkz: moderasyon siklemeyince bizde siklememiş sayıldık)
bir derdim var ve yaşanmışlıkları başlıkları ilgili şikayetler ve 7 sayfayı sürmüş geyikler buna büyük bir örnek olabilir.. ciddi hiçbir probleme zamanında ve çözüme dayalı tepki vermezlerken iş geyik yapmaya gelince saniye kaçırmayışları insanın aklını kurcalıyor hacı!

ayrıca bunların arasında dedikoduyu çok seven biri var.. kendi içlerinde olanları bile neredeyse tüm sözlük biliyor fakat dillendiremiyor! çok garip! hem gizlilikden bahsedip hem de içeride olanlrı sızdırmak üzücü!

son olarakta bunların içinde sözlük içi yaratıcılığını kullanacak birilerinin olamaması büyük bir eksikliktir..

(bkz: zall ın bu sözlük benim değil sizin yalanı)
gamsız takılmakta ya da salak yapmaktadırlar. yoksa bu kadar adamın isyanına bu kadar insanın bu kadar sozune tepki vermemek yüzsüzluktur.
dur dur, siklese hoşunuza gidecek yani?*
(bkz: siklemek)

"...siklememe problemi" yönetimin bu tarzda bir başlığın açılmasına izin vermesi kendi koymuş olduğu kuralları bile siklemediğini gösteriyor ki; kullanıcıları da siklememesi pek normal.

peki alternatif nedir? yapılması gereken? yapılmaması gereken?

sözlük formatını yerin dibine mi sokmak yada sokulmasına izin mi vermek?
içeriği ile değil de başlıkta yazanlarla ilgilenen insanların her zaman umursamayacağı bir problem! başlıktaki "sik" her erkek evladının önünde var hacı bu kadar problem etmeyin bunu!

o başlık öyle yazıldığı için kimsenin ahlakı da bozulmuyor! böyle triplere girmemek gerekir!
iyiden iyiye paradokssal bi hal almaya başlayacaktır. ben uludağ gözlük moderasyonunu tayyip erodağan'a benzetiyorum. onun gibi eleştirileri duymamazdan geliyolar, yokmuş gibi davranıyolar. şimdi bu kadar yazılmış dökülmüş, "zararın neresinden dönülse kardır" diyip bir özür yayınlayacaklar mı, çözüm üretecekler mi? yoksa dalgaların yatışmasını bekleyip bizim koyun olduğumuzu bildiklerinde unutmamızı mı bekleyecekler.

gerçekten zor değil; iyi niyetine güvenilen, eski nesillerden, formata hakim ve extreme online saatlerine sahip 3-5 tane bekçi seçeceksin. bak moderatör demiyorum bekçi. bu adamların görevi hatalı sıkıntılı gördükleri noktalarda başlığı, entryi dondurmak olmalıdır. görünmez ve donmuş bir halde bekler entry-başlık ta ki bir moderatör görüp işlem yapana kadar. böylece çok sevdikleri o makam tutkularıda zedelenmemiş olur, aralarına kimse girmez.

konuyla alakalı olarak; (bkz: #5049747)
(bkz: uludağ sözlük yönetiminin bafileme problemi) *
(bkz: bafi mi sik mi sorunsalı) *
cidden böyle bir sorunun olduğunu özellikle dün idrak ettim.
lan nasıl bir inat var arkadaş aklım hayalim almıyor.
hani 3 yaşında çocuklar vardır olum bunu böyle yap dersiniz inadına yapmaz delitir sizi aynı abi.

yahu belli bir sıkıntı var işte yazarlar bir şeyler karalıyor bu sıkıntının artık bitmesini istiyorlar bazı çözüm önerileri snuyorlar falan iyi güzel gammazların yetkilerini arttırdınız tamam güzel hoş yanlız be abicim olay sadece bu değil.

hani dün gelişmeler bölümünden denseydiki ''20 tane moderatör alındı mevcut moderasyon komple değişti'' yine de insanlar hoşnut olmayacaktı. aslında olay çözüm değil abi bu ''siklenmeme'' olayı. yani burada bir çok kişiye ana avrat küfür edildi alanen açıkca yazarlardan basbakana oradan nba takımlarına kadar küfürler edildi kardeşim bir özür dilenir bir şey yapılır yani sadece ''çözüm üretmek'' yeterli olmaz.

herkes bir açıklama bekliyor ''samimi'' bir açıklama ''evet biz hatalıydık bütün yazarlardan özür diliyoruz bir daha bu tür o layların olmaması için elimizden geleni yapacağız şimdilik gammazların yetkilerini arttırdık'' gibi bir açıklama bile çoğu yazarı sakinleştirmeye yetecekti eminim.

yani olay bu yoksa siz dün ''50 moderatör daha alındı'' deseydiniz bile ''yazarları siklememiş'' olacaktınız..
(bkz: moderasyonun siki tutumu)
bu olay bizlere göre problem onlara göre kinder çikolata... onu biliyoruz anladık tamam. başlığa takılmayın bu kadar. herzamanki gibi baştan sona okumadığınız için içeriği kaçırıyorsunuz. konunun derinliği kinderin içinden çıkan oyuncakta saklı nitekim. yani vaudeville for vendetta da...

öncelikle şunu söyleyeyim. vendetta hakkında ilk kez yazıyorum.* çünkü ondan böyle bi hamle bekliyordum yazmak için. hem konunun özünden ayrılmayacağım hemde ara ara onu kendime göre tanımlayacağım.
şu sözlük tarihinin en taşşaklı eleştirisi bi kere bu. eskiden moderatörlük yapmış birisi tek tek isim vererek, tanım yaparak şu andaki modları tanımlıyor bize. nedir ne değildir tam olmasa da öğreniyoruz. tam olmasa da diyorum çünkü vendetta şunu söylüyor;
"moderasyona dair bildiklerim yalnızca bende kalır"
bunu demeden önce de modlara "müsterih olun" demesi aslında onlara vurduğu en büyük darbe/eleştiri bana göre. kirli çamaşırlar hala saklı yani. müsterih olun.

sözlükte beğenilen-celebrity olan bi yazarın bunları yazmasını ben açıkçası ayakta alkışlarım. susup, tribünlere oynayarak yazdığı tematik entrylerle karmasını 12666'a doğru (wuuu çok kuul bi karma puanı oldu) çıkartabilirdi vendetta. ama bunu yapmasının bi anlamı olmadığını bilecek kadar da şuurlu bi yazar o. böyle tepki vermesinin nedenlerini biraz sorgulayım;
--- bu kısımlar biraz anneye anlatır gibi anlat modunda olacak ---**
kendine özgü üslubuyla yazdığı tematik entryleri elbette daha fazla insan okusun diye yazıyor vendetta. birçok insan da sözlüklerde bu yüzden yazar zaten. "daha fazla okunmak" hepimizin tek derdi. yoksa deli mi sikti bizi niye yazalım burada di mi benjamin?

gaye "okunmak" ise eğer, kişi bu yüzdendir ki sözlük yönetiminden bir şeyler bekler. bu hakkıdır çünkü sözlüğe iyi kötü bi emek veriyordur. bu emek sayesinde de sözlük bi yerlere geliyordur. kişinin tek derdi sözlüğün "sözlük" olmaktan çıkmamasıdır. bu sağlandığı zaman bilir ki sözlüğün okur sayısı artacak. okur sayısı arttıkça yazar sayısı artacak. en sonunda kaliteli yazar-kaliteli okurlar için istenen zemin ve hava koşulları müsait olacak. bu koşullar oturduktan sonra ortada seyri güzel bir barca futbolu dönecek sözlük semalarında. (bak konuyu futbola getirdim anlaşılsın diye) kişi daha çok "okunacak". yazdıklarının olumlu-olumsuz tepkisini daha çok görecek*. ve en önemlisi bu tepkilerin genelini kaliteli yazarlardan görecek. paylaştıkça artan tad halley gibi tadından yenmeyecek sözlük kısacası...

soru: iyi hoş diyorsun da dürrük, nickini siktiminin zıtadamı nasıl olacak bunlar?
cevap: öncelikle küfür etme yavrum lütfen. cevabımız ise çok basit. şimdiye kadar anlattıklarımdan anlamalıydın zaten. olsun gene de yazıyorum senin için;
- sözlük formatını kavramış, vizyon sahibi ve yazarlarına gerekli değeri veren bi yönetimin olması yeterli tüm bunlar için... otur sıfır! gene kaldın sınıfta...

toparlıyorum. sözlüğün bu noktaya gelmesinin kusurunu yazarlarda bulmak en kibar tabiriyle mallıktır. bir şeyin altını tekrar tekrar çiziyorum; buradaki olay deli cevat'ın birinin sikine ip bağlayarak gelip, sağa sola küfür etmesi ve yazarların buna ağlaması değildir. buradaki sorun sözlüğün boktan bi yere dönmesi, okuyucusunun azalması ve yazmanın bi anlamı kalmamasıdır okunmadıktan sonra...
vendetta da okunmak adına böyle karakterli bi tepkiyi dile getirmiş ve hepimizin aslında anlatmaya çalıştığı mevzuyu celebrity ağzından vurgulamış ve bunun herkes tarafından okunmasını sağlamıştır. daha da net anlaşılması içinde benimde tuzum bulunduysa ne mutlu bana...
aldığı sakala bakıyordur belki.
- aslında siklemektedir. hatta o kadar siklemektedir ki yaptıgı hatadan dolayı yazardan özür dilemeye bile yüzü tutmamaktadır.

son zamanların en cok ragbet goren sitelerinden biri olan uludagsozluk için yazarları siklemiyor demek imkansızdır. siklenmek zorundadırlar.bunu hissettirmemeye çalısyorlar o ayrı ama yapılan eleştrilerin,entrylerin hatta kurulan öznenin yüklemin bile önemi büyüktür. hepsinin en ince ayrıntısına kadar okunduguna inanmasam da boyle eleştirisel başlıklarda yazan yazıların ne kadar önemli oldugunun yazarlarında modedatorlerinde bilincinde olması gerekmektedir. bir mod/admin için sözlük ne kadar önemli ise yazar için de o derece önemlidir.

(bkz: satın alamayacagın seyler vardır)

(bkz: uludag sozlukte saygın bir yazar olmak)
öncelikle yasak ne günah ne? boş verneyse ne diyelim esas konumuza arz-ı edelim.

ama benim dikkatimi çeken su duyuruyu da tekrardan kaleme alalım;

değerli yazarlarımız,

bildiğiniz gibi son zamanlarda uludağ sözlük'e bazı şekillerde saldırılar oldu. bu saldırılar sırasında moderasyon olarak açık verdiğimizi ve yazarlarımızın hoş olmayan görüntülerle karşı karşı bıraktığımızı kabul eder, yaşanan tatsızlıklardan etkilenen tüm yazarlarımızdan özür dilemeyi bir borç biliriz.

sözlüğümüzün mükemmele giden yolda karşılaştığı sorunları uludağ sözlük yazarları ve moderatörlerin el ele vermesiyle alt edeceğimize inanıyoruz. her yaşananı tecrübelerimize ekleyip sorumluluğumuzun bilinciyle etkin adımlar atacağımızı da taahhüt ediyoruz. bunun için moderasyon içinde de kendimize yeni bir yapılanma belirledik.

sözlüğü daha iyi duruma getirmek ve sözlükteki entrylerden faydalanan okurlara daha iyi entry'ler ve daha iyi altyapı sunabilmek için uğraşıyoruz.

anlayışınız için teşekkür ederiz.

4 mayıs 2009, Pazartesi 17:08

bu duyuru tanıdık geldi değil mi? afferim kim yazmıs bunu? zall. öp bakayım elimi bildin al su parayı kendine lopopo şeker al bir de bak bakalım ben dışarda mıyım.

şimdi parçalama yöntemine girişelim;

ilk paragraf idare eder tarzda bir özür metni. gerçi okurken mabad fiiliyata uğradıktan sonra vazelin sürmeye benziyor ama olsun hiç yoktan iyidir. biz bunu geçelim.

ikinci paragrafa geçelim mükkememle giden yoldan kasıt ne acaba? yoksa trt ankara cocuk korosu mu olay tv mi? yoksa seda sayan programlarımı yoksa bunu yazan tosun sana kosun mu? önce bu kavram nedemektir? mükkemmel yol olmadığını bilecek kadar kaldırım çiğneyen kişiler var aramızda. yolda çatlak olur patlak olur kazı olur bilemedin tır devrilir kaportasında iki cizik olan eksper cağrır trafik tıkanır, kahve taşar ocak batar cift likit nerdesin dendiğinde yokum denir falan filan. önce mükkemmelik nedir onu bir izah etsinler bakalım. yoksa saydığım mükkkemliklerdense yok arkadaş istemez. sözlük yazarı ve modu ya bu tanım bana nedense ordu halk elele tanımını hatirlatiyor. sonunu bilen bilir alyans konutları falan hani dalayım mı boşver dalmayayım.

devam edelim her yasanana tecrübelerimize tecrübe diye başalayan cümle de ayrıca evlere şenlik bir durum ortaya cıkıyor. hayır böyle cafcaflı cümle kurulacağına taahhüt edeceğine arkadaş biz işi elimize yüzümüze bulaştırdık çok hatalar yaptık ama hatalar yapmayacağız aha yaparsam kafama piyano düşşün de canımı ye. ama taahhüt nedemek arkadaş? ihaleye mi girdik. fiyat mı eksiltiyoruz. alo orası neresi ara beni boya beni servisi mi kapat kapat ben yol su işlerini aradım. herneuyse bırakalım bu işleri devlet su işleri lojmani gibi boktan espiri yapacaktım. geçiniz geçiniz.

sözlüğü daha iyi duruma getirmek diye bir cümle var. uğrasıyoruz ne demek? biz bu işi becremiyoruz ama sidik zoruyla da olsa ya tutarsa mantalitesi ile işliyoruz. ama aklın yolu birdir arkadaş. ya içerde bir eleme yaparsın yahut büyümek zorunda kalırsın. renault 21 optima olmazsın. o ne deme bana şimdi.

açıklayım mı? renault optima reno'nun türkiye'de bursa fabrikasında ürettiği bir araçtır. 1600 cc motoru olan renonun 21 kasasındaki karbiratörlü motor 80 beygir güç üretir. 21 serisinin en az tutulan versiyonudur. çünkü kasa büyük motor küçüktür üstüne üstlük yakışı cok cok fazladır. otohaber dergiciliğini bırakalım devam edelim.

son kelimeyi didiklemeye gerek yok zaten. sadece tek kelam geldi aklıma alakalı mı değil mi bilmiyorum ama o da şu;

'Tahammül mülkünü yıktın Hulagu Han mısın?'

şimdi daha ne denebilir ki? iş bu suretle bu eylemi yapasalar da bir yapamasalar da bir. hatta yapmasınlar daha iyi kanatindeyim. sözümüzün özü geliyor;

kaşın gözün şöyle dursun
gazın beni öldürüyor
eller çıkıp konuştukça
yalnız o beni güldürüyor.
bana herşey seni hatırlatıyor
öküz görünce sen sanıyorum
kız gene bana haram geceler
seni düşünüp çorapsız yatıyorum

gözlerim çıksın eğer yalanım varsa
bir yanlış görürsen dürt beni süheyla
kır belimi oy gözümü yanlış anlama sözümü
dövmeden kendi dizini dürt beni süheyla

bu entrynin yaziminda katkısı olan;

bakırkoy'de vatani görevini yapmakta olan deli ziya
z harfinin üzerinde sigara yanığı olan beyaz klavyeme
şu elimde görmüş olduğunuz daha doğrusu göremediğiniz trt iki kanalının isaretlediğim emektar tv kumandam
ve de herşeyden önce bana değerli desteklerini vermiş olan 976 model kahveci tipi tahta sandalyem ki burdan ona sesleniyorum affet beni meleğim üzerine minder koydum,
ve de bu entry yazmamda fon müziği olan http://www.youtube.com/watch?v=FjMWOzeuRiw&feature=player_embedded adreste ikamet eden müziğe thank you eder hepizini yanaklarin makas alırım.

the end

tecnicolor utanmaksizin sundu.

hadi bir fıkra yazalim da adet yerini bulsun alt yazı niyetine,

Kizilderililerin genç reisi 18 yasina geldiginde cani kadin ister.
Kabilenin büyücüsüne gider, der ki:
- "Oturan Boga kadin ister." Büyücü:
- "Oturan Boga ormana gitsin, üzerinde delik olan bir agaç gövdesi bulsun ve onun üstünde egitim yapsin, hazir olunca gelsin. 15 gün sonra reis geri gelir.
Der ki:
- "Oturan Boga hazir." Büyücü de kabiledeki en güzel kizi ona verir. Reis alir kizi çadira girer.
- "90 derece egil" der. Kiz egilince, kiza bir tekme vurur. Kiz çiglik atarak bunu niçin yaptigini sorar.
Reis söyle cevap verir:
- "Oturan Boga akillandi, önce yaban arilarini kontrol!"
en iyisidir. sikse iyi olacağını düşünenler var demek ki.
"uludağ sözlük yönetiminin sikle meme problemi" olarak bakıldığında kendilerine, "uludağ sözlük yönetiminin siklememe problemi" olarak bakıldığında ise burada binlerce entry yazan, hayatından birşeyleri burada paylaşan biz yazarlara geçmiş olsun dileklerimizi iletmemize sebebiyet verecek problemdir. ben iki tarafa birden geçmiş olsun diyerek bakarım dalgama...

edit: bu kadar ciddi üslup ile yazan sayın yazarlarımızın affına sığınmayı unutmuşum. ancak ciddi bir şeyleri yazmak yersiz, saçma olacaktır böylesine yöneticilik yapanlara... milletin nickaltları küfürlerle dolmuş taşmış an itibari ile yaşasın uludağ forum... *
öncelikle bu entry'i acil b rh kan lazım başlığına anlık bi sinirle yazmıştım. entry'i buraya taşımanın çok daha mantıklı olduğunu düşündüğüm için buraya taşıyorum.

kan ihtiyacı gibi çok önemli, hayati mevzularda moderatörlere yaldır yaldır sövüyorum arkadaş. formattı, niteliksiz yazar sürüsüydü, hepsini siktir edin. burada bi insanın hayatı sözkonusu.

envai çeşit beylik laflar sıraladığın gelişmeler butonun var değil mi? hani "şu şu hatalara düşmeyin" diyerek otoriteni ortaya koymaya çalıştığın buton. orada iyi, güzel söylüyorsun da, ne bi değişiklik olduğunu gördük, ne de bi yaptırım uygulandığını. hadi çeşitli sebeplerden ötürü yaptırım uygulayamadın, bi sike derman olamadın. e bari böyle konularda bi şeyler yapsana. gelişmeler butonunu yaksana anında. oradan bilgilendirsene cümle yazar ahalisini.

la tamam yakma gelişmeler butonunu, vazgeçtim. o zaman, engin yazılım dehanı kullan da, itü sözlük'teki gibi duyurular bölümü aç sözlüğün bi köşesine. yer bulamazsan git sol frame'i kapat, oraya aç. emin ol, bu şekilde bu mekan, daha işlevsel bi yer olur.

şu siktiğimin sözlüğünde b rh + kanı bulmak için burada birçok yazar arkadaş kıçını yırtarkene sen monitöre öylecene bakıp daşşağını rahatsız eden baksırını ileri geri çekiştiriyorsan bi halta yaramıyorsun demektir. bi halta yaramadığı yerde uzun süre kalana ben asalak diyorum birader. sen moderatör mü dersin, ne dersin bilemem artık.
Yeni üye olduğum için ileride karşılaşmamın muhtemel olduğu davranış.
teşhisin yıllar önce konulduğunu bilmek doğrusu tokat gibi yüzüme çarptı. benim için davos bitmiştir, bunlar değişmez aga.
(bkz: zalla gitsin)
duruma, kişiye, düşünüşe ve bakış açısına göre göreceli bir mevzudur.
güncel Önemli Başlıklar