bugün

tanım: bir ayrılık hikayesi..
(bkz: veda eden sözlük yazarları)
(bkz: selametle)
olmayan vedadır.

edit: ulan ibneler hepsini okudum, ne ara 11 entry girdiniz?
okuyun bir.

edit2: madem gitmiyecektin, niye yazdın bunu abura koyim?
(bkz: git)
(bkz: hayata dair iç burkan detaylar)
(bkz: gitme)
(bkz: dostum veda demişsin ama gitmiyorsun)
(bkz: ilgi çekmek için veda kelimesini kullanmak)
yazısında hayat resitalleri vermek istemiş ama başarılı olamamış troll, karekter salatası yapması şaşırtıcı.tabi abisinin reklamıda manidar çok kızın canını yaktı aferim ona ne güzel bir tipi varmış dedirtti.kısaca psikolojisinin nekadar bozuk olduğunu göstermiştir.en yakın zamanda sinir hastalıkları polikliniğine gitmesi tavsiyemdir.

muhtemel ilaçlar (bkz: xteanor), (bkz: cipran) sabah akşam tok 1 tane.
6. nesil olarak 15bin küsür entry yazmış bir insana olan saygımdan dolayı kendisine ileride özet geçmesini salık veririm.
bu kısa sürede 15bin entry yazan bir insan olduğundan, muhtemelen kapının ötesinden "sokak" adlı bir yerin varlığını keşfettiğini düşünüyorum.
tanımadığım etmediğim yazardır.sanırım popülerdir, sanırım biraz da torpilli takımındandır.

kusura bakmasın, eğer bir bayan bir sözlükte popülerse, bu popülaritenin yüzde 97.6 sı bayanlığından kaynaklanır.

aynı yazıları bir erkeğe yazdır, millet,"özet geç" bile demez..

kadrini kıymetini bilsin 4 dönüm uzunluğunda yazı yazabilme imkanı kendisine verildiği için..keşke bir şey de anlatsaydı.

edit:okuduğum tek entrysi yukarıdakidir dedim diye entrym silinmiş iyi mi? bunu cevap niteliğinde entry saymışlar.güler misin ağlar mısın..
özel mesajda hep kullandığı sayın yazar ve teşekkürler kelimeleri ile;

Sayın yazar,
Hoşçakal.
Teşekkürler.
(bkz: ben ne yaptığımı biliyor muyum)
çok uğraşmış, çok yorulmuş, çok yıpranmış yazarın vedası sanırım.

demek bir yazar bu noktaya kadar gelebiliyor.*
Bye bye love bye bye happiness
hello loneliness I think I'm gonna cry
birçok sözlük yazarının parti hazırlıklarına başlamasına vesile olan vedadır. allah ım bu günleri de mi görecektik! sana çok şükürler olsun. ramazanda böyle harika bir haber almak ne kadar da güzel bir şey. şu anda mutluluktan ağlıyorum biliyor musunuz?

entry yi okumadım tabiki de her ece bilmemne entrysini okumadığım gibi. o yüzden umarım şaka filan değildir. yemiyorsun di mi bizi? bak duygularımızla oynama. hayalkırıklığı çok kötü bir şeydir. bu arada gitmeden son eksini de verdim. sevindin di mi? seni seni...

hadin selametle, bir daha hiç mi hiç karşılaşmayalım.

not: bu entry ece bilmemneden nefret eden tüm sözlük yazarlarının adına yazılmıştır.
gitmeyecek olan yazardır. tanımam etmem ama burası belli.

son girdiği entrylere bakınca 23.49 a kadar güzel güzel copy+paste leri döşerken ve ergen kız entryleri girerken birden yaptığından o da sıkılıp sonrasında 1 saat kadar süreyi bu çarşaf çarşaf entry i yazmaya harcamıştır gibi gözükmektedir. gidiyorsa da yolu açık olsun tabi. ha tüm bunlardan bana ne?.. hiç işte.

dip not: entry i tabi ki okumadım. onun yerine kitap okurum aga.
uzun entry okuma alışkanlığım ilk kez bu kadar amacına ulaştı diye düşündüren bir veda hikayesidir. alkışlıyorum.
üşenmedim okudum. veda olmayan veda mektubuymuş. özeti bu.
entryden anlaşıldığı kadarı ile sözlükle "hastalıklı" denilecek kadar alakadar biri burayı terkedemez... ya fake alır yada nete her girdiğinde nickaltın, bu başlığı falan kontrol eder. ama aşk, salça falan yazıyodu orasını merak ettim bak? dallas'a dönmüş la bura...
1-gitmiyorsun da bu başlığın adı niye veda?
2-bir insandan nasıl hem nefret edilir, hem de o insan çok sevilir?

lakin bence gitmesin, kendisi de bir renktir, ha kendisi en sevmediğim renktir orası ayrı tabi. ha niye renksin, zira bu uzun ve gereksiz yazıyı bana sonuna kadar okutabildiysen, demek ki dikkat çekiyorsun, demek ki bir renksin.
(bkz: dostum entry demissin ama bu biyografi olmuş)
tanımam etmem fakat gitmeyecek biri neden veda yazısı yazar ki. üstelik bu kadar uzun.
hadi alın okuyun önünüze yazı! okuyun ameleler! ama gitmiyorum işte canıma değsin.
(bkz: doktor bu ne)
öyleyse üstaddan gelsin:

elimde, sükûtun nabzını dinle,
dinle de gönlümü alıver gitsin!
saçlarımdan tutup, kor gözlerinle,
yaşlı gözlerime dalıver gitsin!

yürü, gölgen seni uğurlamakta,
küçülüp küçülüp kaybol ırakta,
yolu tam dönerken arkana bak da,
köşede bir lahza kalıver gitsin!

ümidim yılların seline düştü,
saçının en titrek teline düştü,
kuru bir yaprak gibi eline düştü,
istersen rüzgâra salıver gitsin

necip fazıl kısakürek
yazarın nutuk'tan hallice veda yazısından çok etkilendim. ''gitme diyeydim kal diyeydim'' diye haykırdım ama o çoktan gitmişti.
saçma sapan duygusal süprüntüdür.

bir insan gitmek isterse gider, kalmak isterse kalır. işin özü budur değil mi?

şimdi bir insan gitmeye yeltenmişken işi duygusala bağlayıp, uzun uzun sitemler sıralarken arkasından ''duuuur amının kılını yiyeyim gitme n'olur!'' dememizi mi bekliyor?

gideceksin git. kalacaksan kal.

işi büyütmenin lüzumu yok. hatta gerçekten gitmeye niyetlenen öyle uzun uzun yazmaz. çeker gider. çok sonra anlarsın gittiğini kaldığını.

böyle edebiyat parçalamalara gelmeyin.

haydi sözlüğe devam.