bugün

öncelikle ülkemizin dininden başlamakta fayda var. bu konudan sonra hristiyanlık ve yahudiliğe geçeceğiz.

baştan küçük bir uyarı yazıyı tarafsız olarak okuyunuz. size anlatılmayan çoğu şey bu yazıda mevcuttur.

kainatın ahlak timsali olarak gösterilen peygamberin yapmış olduğu davranışları müslümanlar araştırmasada biz onların gözüne sokacağız ve bilinçlenmelerini sağlayacağız. müslümlar gerçek islamı ve peygamberin hayatını öğrendikten sonra ikileme düşüp deist olacaklar.

Muhammed’in birden fazla kadınla evlenmesi Medine dönemine ve yaşlılık günlerine rastlar. Hatice’den sonra, Hicret’e kadar yalnız Zem’a kızı Sevde ile evli kalmıştır. Hatice ile evlendiği sırada kendisi 25 yaşında, o ise 40 yaşında iki kocadan dul kalmış bir kadındı. 15 yıl birlikte yaşadılar. Hatice, Hicret’ten 3 yıl önce 65 yaşında öldü. Peygamberin hayatını evlilikler açısından birkaç dönemde görmek gerekir:

--spoiler--
Aişe şöyle dedi: Ben altı yaşımda iken Resulullah beni (nişan) akdi yaptı. (Üç yıl sonra) ben dokuz yaşında bir kız iken de benimle evlendi. Aişe dedi ki: Biz Medine’ye geldik. Akabinde ben bir ay sıtmaya tutuldum, hummanın şiddetinden saçım döküldü. (Hastalıktan kurtulunca) saçım gürleşti ve omuzlarıma kadar uzadı. Bir kere ben arkadaşlarımla beraber bir salıncak üzerinde oynarken annem Ummu Ruman bana doğru geldi ve beni çağırdı. Ben de annemin yanına geldim. Benden ne isteyeceğini bilmiyordum. Annem elimden tuttu sonunda beni evin kapısı önünde durdurdu. Bende yorgunluktan dolayı “heh, heh” diyerek kaba kaba soluyordum. Nihayet derin derin soluyuşum geçti. Sonra beni eve soktu. Evde Ensar’dan birtakım kadınlarla karşılaştım. Bu kadınlar: Hayır ve bereket üzere, en hayırlı kısmete dediler. Annem beni bu kadınlara teslim etti. Onlar da başımı yıkadılar ve üstümü başımı düzelttiler. Duha vaktinde Resulullah’ı habersizce görmekten başka beni hiçbir şey heyecanlandırmadı. Akabinde Ensar kadınları beni Resulullah’a teslim ettiler.
Aişe: Peygamber beni altı yaşında bir kız iken akid yaptı, dokuz yaşında bir kız iken de benimle evlendi demiştir
--spoiler--

zeynep olayı

Zeynep:

Cahş’ın kızı Esed’li Zeynep’l evlenmesi bir yönden ayrıca çok ilginçtir. Araplarda, Cahiliye devrinde, yaygın bir uygulama vardı: Oğlan çocuklarını evlat edinme, onları özoğul gibi nesebine bağlama, miras verme.. Bunun sonucu olarak, baba ile oğğulluk birbirinin karısını, kızını nikahlama hakkına sahip değildi. Tıpkı, baba-oğul hukukundaki gibi.

Muhammed, bu uygulamayı yıktı, oğulluğu ve azadlı kölesi olan Zeyd’in karısı Zeynep’le evlendi. Zeynep aynı zamanda Peygamber’in halasının kızı. Ve zaten, baştan Zeyd’le evlenmek istememiş. Peygambere bir gönül yakınlığı var. Ama yine de onun uygun görmesi sonucunda Zeyd’le evlenmiştir.

Muhammed bir gün Zeyd’le görüşmek için onun evine gider. Zeyd yoktur. O sırada Zeynep içeride çamaşır yıkamaktadır. Duygular coşar. Muhammed şu sözleri söylemekten kendini alamayarak evden çıkar. “Ya mukallibel kulum!” (Ey kalpleri evirip çeviren Allah’ım, gönlümü çeviriverdin!)

Zeyd eve gelince Zeynep olayı ona anlatır. Zeyd, içinde karısını yitireceği gibi bir önseziyle Peygamber’e koşar.

“Zeynep’I sevdinse, ben boşayayım, sen al” der.

Muhammed’in karşılığı:

“O nasıl söz? Karını boşama, Allah’tan kork!” Ancak, içten içe, boşamasını da istemektedir. Bu istek, Ahzab suresindeki 51.ayetinde ortaya çıkar.(kaynak: Bu ayetle ilgili tefsirler, taberi tefsiri)

Zeyd, Zeynep’I boşar. Böylece Ahzab suresindeki (37.ayet) şu sözler de açıklık kazanmış olur: “Şimdi madem ki Zeyd onunla ilişiğini kesti; biz onu sana eş yaptık.”

Zeynep’le Muhammed arasındaki ilişkide, cinselliğin çok ağır bastığı söylenebilir: “Bir kadın gördüğü zaman hemen eve gelir, Zeynep’le cinsel ilişkide bulunurdu” (Kitabun Nikah, s.127)

Günlerin cinsellik yönünden ortamını Peygamber’in arkadaşlarından Cabir şöyle anlatır: “Biz Mina’ya giderken zekerlerimizden meni damlıyordu” (kaynak: Buhari, Hac/81; Umre/6; Şirket/7; Muslim, hac/141; Hadis/1216; Neşe-I Menasik/77; Ibn-I Meca, menasik/77 Hadis/2980; Ahmet Ibn-I Hanbel, Müsned 3/317-366)

25 yaşına kadar bekâr
25-50 yaş arasında tek evlilik hayatı
50-60 yaş arasında çok evlilik hayatı
60 yaşından sonra hiç evlenmedi

Diğer yapıtlarda ileri sürüldüğüne göre, Muhammed aynı anda 9 kadınla evli olmuş. Taberi gibi bazı tarihçiler, 15 kadınla evli olduğunu söylerler. Bu doğrulanmış değildir. Rivayetlerden şu bilgiler çıkarılabiliyor: Zifaf olduğu 11, olmadığı 2 karısı olmuştur. Bunlara 2 cariyeyi eklersek 15 eder. Prof. Uman’a göre, doğrusunu “Allah bilir”.

Taberi ve başkaları Aişe’den rivayet ederler: “Peygamber evde ne yapardı?” diye sorulmuş. “Sizin yaptığınız gibi” demiş”; “Şunu indirir, bunu kaldırır, ailelerinin işlerini görür, etlerini doğrar, evi süpürür, uşağa yardım eder.” Şöyle bir sözü vardır karılarını döven erkekler için: “Hem karılarını köle gibi döverler, hem de utanmadan onlara sarılır yatarlar.” (Kaynak: Ibni Sa’d, c.8, s.148)

Arkadaşlarından Enes anlatır: “Peygamber 9 ya da 11 karısı varken, günün belirli saatlerinde bütün karılarını dolaşır, hepsi ile cinsel ilişkide bulunurdu”

Enes’e sordular: “Peki, Peygamber buna nasıl güç yetiştiriyordu?”

Enes şöyle dedi: “Biz aramızda, Peygamber’in otuz erkek gücünde olduğunu konuşurduk.” (Kaynak: Buhari, Tecrid/192)

Muhammed, karılarına eşit süre ayırır, aynı gece hepsini dolaşır, sıra kimdeyse onun yanında kalırdı. (Kaynak: Müsned, c.6, s.108)

Yolculuğa çıkmak istediğinde aralarında kura çeker, hangisi çıkmışsa onunla giderdi. Hac için hepsini yanında götürdü. (Kaynak: Ibnü Sa’d, Tabakat)

Sevde:

Muhammed’in Hatice’den sonra, Hicret’e kadar birlikte olduğu tek kadın, Zem’a kızı Sevde’dir. Ibnü Sa’d, Tabakat adlı yapıtında yaşlı olan Sevde’den bir ara Muhammed’in ayrılmak istediğinin ileri sürüldüğünü ama bunun doğru olmadığını söyler. Sevde, bir tarihten sonra, Peygamber’e olan sırasını Aişe’ye devrederek, bir özveri gösterecektir. Böylece Aişe, iki kişilik sıra elde eder.

Aişe:

Ebubekir’in kızı Aişe ile evlendiği zaman, kendisi 49, kız ise 6 yaşındaydı. Aişe, 9 yaşına gelene kadar onunla beraber olmadığı kabul edilir. Bebek oynarmış onunla.

Aişe’nin eşleri arasında ayrı bir yeri vardır. Zaten zaman içerisinde en uzun süre beraber olmuş karısı da odur. Onunla ilşkisi herhangi bir basit düşkünlük ya da anlık istek olayını har zaman aşmıştır. Muhammed’in kendisinden 15 yaş büyük Hatice’den (ve yine yaşlı Sevde’den) sonra, 43 yaş küçük Aişe’ye bağlanması ilginçtir. Hatice ile Aişe arasında 59 yaş fark var. Neredeyse, Muhammed’in bütün hayat süresi..

Muhammed'in sübyan Aişe ile evlenmesi hakkındaki aşağıdaki yazı ve sahih hadisler hiçbir yorum yapılmadan, tamamen islami kaynaklardan alınmıştır.

Muhammed’in en küçük karısı Aişe’dir. Muhammed 52 yaşında iken, 9 yaşında olan Aişe ile gerdeğe girmiştir (Aişe, Muhammed ile evlendiğinde 6 yaşında idi (Bkz:Buhari, e’s Sahih, Kitabu Menakıbı’l-Ensar/44; Tecrid, Hadis no:1553; Müslim, e’s-Sahih, Kitabu’n-Nikah/69, Hadis no:1422) ,demek ki 3 yıl beklenilmiş).Bunun üzerine, islam hukuku bundan bir sonuç çıkarıyor ve "9 yaşındaki bir kız, "müştehat" (şehvete konu olabilecek çagda sayılır) deniyor. Ve de bu nedenle, bir erkeğin 9 yaşındaki bır kızla evlenebileceğini bildiriyor bır fıkıh hükmü olarak(Bkz:Muhammed Ali

Tehanevi, Keşşafu ıstılaha-tı’l-Fünun,1/788).

M. Sofuoğlu (Cilt 4, Syf - 318,319)
Sahih-i Müslim ve Tercümesi

Aişe şöyle dedi: Ben altı yaşımda iken Resulullah beni (nişan) akdi yaptı. (Üç yıl sonra) ben dokuz yaşında bir kız iken de benimle evlendi. Aişe dedi ki: Biz Medine’ye geldik. Akabinde ben bir ay sıtmaya tutuldum, hummanın şiddetinden saçım döküldü. (Hastalıktan kurtulunca) saçım gürleşti ve omuzlarıma kadar uzadı. Bir kere ben arkadaşlarımla beraber bir salıncak üzerinde oynarken annem Ummu Ruman bana doğru geldi ve beni çağırdı. Ben de annemin yanına geldim. Benden ne isteyeceğini bilmiyordum. Annem elimden tuttu sonunda beni evin kapısı önünde durdurdu. Bende yorgunluktan dolayı “heh, heh” diyerek kaba kaba soluyordum. Nihayet derin derin soluyuşum geçti. Sonra beni eve soktu. Evde Ensar’dan birtakım kadınlarla karşılaştım. Bu kadınlar: Hayır ve bereket üzere, en hayırlı kısmete dediler. Annem beni bu kadınlara teslim etti. Onlar da başımı yıkadılar ve üstümü başımı düzelttiler. Duha vaktinde Resulullah’ı habersizce görmekten başka beni hiçbir şey heyecanlandırmadı. Akabinde Ensar kadınları beni Resulullah’a teslim ettiler.
Aişe: Peygamber beni altı yaşında bir kız iken akid yaptı, dokuz yaşında bir kız iken de benimle evlendi demiştir.

6542 - Abdullah ibnu Mes'ud radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam, Hz. Aişe radıyallahu anha ile yedi yaşında iken onunla nikahlandı, dokuz yaşında iken zifaf yaptı. Resulullah aleyhissalatu vesselam, Hz. Aişe onsekiz yaşlarında iken vefat etti"

5607 - Hz. Aişe radıyallahu anhâ anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm benimle Şevvâl'de nikâh yapmıştı. Şevvâl'de gerdek yaptı. Yanında hangi kadını benden daha bahtlı idi?" (Urve der ki: "Hz. Aişe radıyallahu anhâ) yakınlarından olan kadınları şevvâl ayında gerdeğe sokmayı müstehab addederdi."
Müslim, Nikah 73, (1423);
Tirmizi, Nikah 9, (1093);
Nesai, Nikah 77, (6, 130).

5575 - Hz. Aişe radıyallahu anhâ anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm, ben altı yaşında iken benimle evlendi. Medine'ye geldik. Benî'l-Hâris ibnu'l-Hazrec kabilesine indik. Ben hummaya yakalandım. Saçlarım döküldü. (iyileşince) saçım yine uzadı. Annem Ümmü Rumân, ben arkadaşlarımla salıncakta oynarken, bana geldi, benden ne istediğini bilmeksizin yanına gittim. Elimden tuttu. Evin kapısında beni durdurdu. Evimizde, Ensârdan bir grup kadın vardı. "Hayırlı, bereketli olsun!", "Uğurlu mübarek olsun!" diye dualar, tebrikler ettiler. Annem beni onlara teslim etti. Onlar kılık-kıyafetime çeki düzen verdiler. Beni, (kuşluk vakti aniden) Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm(ın gelişinden) başka bir şey şaşırtmadı. Annem beni O'na teslim etti. O gün ben dokuz yaşında idim."
Buhari, Nikâh 38, 39, 57, 59, 61;
Müslim, Nikah 69, (1422);
Ebu Dâvud, Nikâh 34, (2121); Edeb 63, (4933, 4934, 4935, 4936, 4937);
Nesai, Nikah 29, (6, 82).

5574 - Urve merhum, Hz. Aişe radıyallahu anhâ'dan şunu nakletmiştir: "Hz. Peygamber aleyhissalâtu vesselâm bana dedi ki: "Rüyamda sen bana üç gece gösterildin: Melek seni bana bir ipek parçası içerisinde getirdi ve "Bu senin zevcendir, aç onu!" dedi. Ben de açtım, içindeki sendin. Ben: "Bu rüya Allah katından ise, onu gerçekleştirecektir" dedim."
Buhari, Nikâh 9, 35, Ta'bîr 20, 21;
Müslim, Fezâilu's-Sahâbe 79;
Tirmizi, Menakıb (3875).

Marya olayı

Şem’un kızı Marya, Kıpti kökenli ve Hristiyandır. Muhammed’e Mısır Mukavkıs’I (piskopos) dört cariye armağan eder. Marya, bunlardan biri. Peygamber’in ona karşı özel bir düşkünlüğü olduğu anlaşılıyor. Aşağıdaki olay bunu göstermekte. Muhammed bir gün karılarından Hafsa’nın odasına girer. Odada Hafsa değil, Marya bulunmaktadır. O sırada Hafsa, babasının evine gitmiş. Muhammed ve Marya, Hafsa’nın yatağında birleşirler. Tam o sırada Hafsa içeri girer. Muhammed henüz işini bitirmemiştir. Hafsa’ya biraz beklemsini söyler; bazı açıklamalarda bulunacaktır ona. Sonunda Hafsa, kendisini tutamaz şöyle konuşur: “Nasıl iştir bu? Bir köle ile benim günümde ve benim yatağımda birleşiyorsun?” Peygamber kendisine bir müjdesi olduğunu söyler ve hemen ekler: Kendisinden sonra Ebu Bekir, daha sonra da babası Ömer halife olacaktır. Ne var ki Hafsa hiç de oralı olmayacak, tepkisini sürdürecektir. Peygamber bu kez yemin verir: “Vallahi billahi bir daha onunla beraber olmayacağım, ama sen de olayı kimseye söyleme.” Ne var ki, Muhammed Marya’yı bir türlü unutamamaktadır.

Imdadına bir ayet; şu sözlerle başlayan bir ayet: “Ya Muhammed, karıların memnun olacak diye, helal şeyden niçin kendini yoksun bırakırsın; Allah çok bağışlayan ve acıyandır.”

Obür cariye Reyhane Yahudi’ydi. (Kaynak: Tahrim suresi, 1.ayet) Söz konusu ayetin gelişi konusunda bir de bal şerbeti öyküsü ileri sürülür; ama ayetin asıl dayanağı yukarıdaki öyküdür. (Kaynak: Tefsirler; örneğin Taberi tefsiri 28/100 öt; F.Razi, 29/41 öt; (Sabuni’de, bal şerbeti öyküsünün ayetin iniş nedeni gösterildiği ancak asıl nedenin Marya olayı olduğu vurgulanır, 3/406)
din dediğin zaten bir tane din ağırlıkta ve hakim. dinler diye bir şey yok yani.
(bkz: Çünkü eşşeğin zikinden dolayı)
dikkat et de tengriciler seni bitirmesin denilen söz.
#25800542 kim okucak bunu.

Bos islerle ugrasmayin.
Gereksiz yazı.. Hicbiur seye de inanmamak bir din deil midir zaten bu ate neyin kafasini yasiyor ya D: git kendine gel en büyuk islam.
ironiye bakın ki ateistler müslümandan çok müslümanlığı araştırıyorlar. ısrarla yoktur yoktur diye kendini paralamanın mantığı nedir ? mesela ben bir müslümanım ve ateistlik hakkında tek kelime etmem çünkü benim gözümde üzerine konuşulacak kadar değerli bir düşünce sistemi değil. samimi bir ateist başkalarının neye inandığını önemsemez çünkü önemli olan kendisinin neye inandığıdır ama popüler olma çabasında olan ve daha inandığı şeyi benimseyememiş ateist başkalarının inançlarını çürütmeye çalışarak vaktini harcar. yazık . sözüm ona daha zeki olduğu için inanmamayı seçmiştir. ama bütün zekasını olmadığını düşündüğü şeyin olmadığını insanlara kanıtlamak için kullanmanın mantığını çözebilmiş değilim.
yeni neslin özentilikten baska birsey olmayan ateistlik sacmalıkları. sanal alemde okudugu her türlü bilgiye inanan beyinsizler gelmis burda tatava yapıyor.
üstüne üstlük fındık kadar beyniyle meydan okumus. Harbiden bunun gibi coluk cocukların var olması cok sasırtıcı bir durum.
(bkz: -gencler ben ateistim
Ooha lan süpersin abi büyüksün. Nasıl olunuyo bende olucam.
-internette oku biseyler iste olursun. )
diren zeus (bkz: zeusa inananlar dernegi)
güncel Önemli Başlıklar