bugün
- fenerbahçe9
- 23 nisan ulusal egemenlik ve çocuk bayramı10
- patiswiss15
- türk kızlarının beğenmediği erkek tipi13
- bir kadında ilk baktığınız yer neresi11
- inmesi binmesinden daha zor olan şeyler14
- sinemaların batma aşamasına gelmesi15
- 22 nisan 2024 sivasspor fenerbahçe maçı33
- stanleywhite10
- kalbin sadece bir kişiyi seveceği saçmalığı9
- junkman8
- yoga eğitmeni uzun boylu motorcu şamatacı erkek8
- belediyeler el değiştirince bütün foyalar döküldü19
- siklememenin getirdiği huzur9
- anın görüntüsü19
- ismail kartal8
- icardi190511
- fenerbahçe'nin bu sene de şampiyon olamaması8
- sivasspor'a verilen penaltı18
- yazarların en rum özelliği11
- bülent uygun9
- galatasaray9
- bakire misin diye soran erkek12
- xdearm8
- johnny bellington21
- nihavend longa19
- icardi1905'in adam gibi adam olması15
- chp genel merkezi önündeki aşırı üks araçlar9
- icardi1905 silik olsun kampanyası16
- binali yıldırım'ın servet15
- mersinden kıbrısa yüzmek12
- evlenmezsek yaşlanınca ne yapacağız sorunsalı9
- sözlükte fake alacak kadar ezik olmak8
- profesyonel fotoğraf makinası tavsiyeleri9
- güzel kızların size abi demeye başlaması11
- arda güler9
- türk kızlarının zenci sevdası13
- susmayan durmayan israile gemi ticareti8
- bir insan sizi ne kadar kırabilir13
- şu anda çalan şarkı11
- sevgili kendim12
- afrika ülkeleri ve türkiyedeki enflasyon oranları29
- abberline tarzı saçma sapan başlıklar açmak8
- icardinin bir haftada 600 üzeri entry girmesi8
- ekşi sözlük20
- türk kızlarının beğendiği erkek tipi16
- bir kadına yaklaşıp adres sormak9
- 21 nisan 2024 real madrid barcelona maçı19
- ona bir şey söyle12
- 21 nisan 2024 galatasaray pendikspor maçı11
Üyesi oldukça yüksek rakamlardan oluşan bir tim. Ben genelde tim 10 kişiden oluşur diye biliyordum yanılmışım.
insanlık bir insana nasip olan en büyük hediyedir. Anlayış en büyük zenginlik, kardeşlik en güzel onurdur, barış en güzel mutluluk...
Barış ve barış sadece barış...
Kan çözüm değil.
Faşizm, ilk olarak Benito Mussolini tarafından Ulusal Faşist Parti'nin kurulması ile ortaya çıkan, otoriter devlet üzerine kurulu bir radikal milliyetçi yönetim sistemidir. ilkeleri ve öğretileri "Faşizmin Doktrini" adı altında Giovanni Gentile tarafından yazılmıştır. 20. yüzyılın başlarında Benito Mussolini'nin sistemini örnek alarak doğan nasyonal sosyalizm (nazizm) ve falanjizm gibi akımlarla beraber faşizm iyice güçlenen bir ideoloji olmuştur.[1][2]
Milliyetçi işçi hareketlerinden ilham alan ilk faşist hareketler, italya'da I. Dünya Savaşı sıralarında; sol fikirleri, sağcı ve milliyetçi unsurlarla birleştirerek; komünizme, marksist sosyalizme, liberalizme, demokrasiye ve geleneksel sağcı muhafazakârlığa karşı olarak ortaya çıkmıştır. Faşizm, geleneksel siyasal yelpazede genelde aşırı sağa konulsa da, siyaset bilimciler tarafından bu tanımın yeterli olmadığı tartışılmıştır.[3][4]
Faşistler kendi uluslarını; ulusal camianın kitlesel seferberliğini teşvik eden totaliter bir devlet yoluyla bütünleştirmeyi amaçlarlar[5][6] ve faşist ideolojiye uygun ilkelerle birlikte ulusu örgütlemeyi hedefleyen devrimci siyasal harekete önayak olan bir öncü partiye sahip olmayla nitelenirler.[7] Liberalizme, demokrasiye, marksist sosyalizme ve komünizme muhalif faşist hareketler; devlete ihtiram, güçlü bir lidere bağlılık ve aşırı milliyetçilik ile militarizme verilen önem gibi ortak özelliklere sahiptir. Faşizm, siyasal şiddeti, savaşı ve emperyalizmi; ulusal ihyaya ulaşmak için bir araç olarak görür[5][8][9][10] ve güçlü ulusların, daha güçsüz ulusların yerine geçerek topraklarını genişletmeye hakkı olduğunu ileri sürer.[11]
Faşizmi bir dünya görüşü olarak benimseyen italyan lider Benito Mussolini'nin 1922'de italya’da iktidara gelmesinin ardından, Mussolini iktidarı döneminde, italya'da resmi ideoloji olarak yürütülmüştür. Kısa süre içerisinde genel anlamıyla baskıcı, otoriter rejim anlayışını betimler bir nitelemeye dönüşmüş ve nasyonal sosyalizm başta olmak üzere, anti-demokratik ve otoriter ideoloji ve yönetim sistemlerinin tamamına halk tarafından verilen genel bir isim halini almıştır.
Kavramın kökeni Antik Roma yöneticilerinin geniş hükümet yetkisini sembolize eden ucunda balta bulunan bir çubuk demetinin adı olan Latince fasces sözcüğünden ileri gelir. Aynı simge daha sonraları Fransız Devrimi sırasında Aydınlanma anlamında, halkın elindeki devlet gücünü temsil etmek üzere kullanılmıştır. Söz konusu sembol birtakım değişikliklerle 1926 yılından itibaren italya'nın resmi devlet sembolü olmuştur. Sembolün üçlü anlamı, yani devlet gücü, halk mülkiyeti ve birliktelik Mussolini'nin propagandasında kullanılmıştır.
Faşizm, baskıcı rejimleri tanımlamak için kullanılan genel bir terim olmadan önce, asıl olarak italyan milliyetçiliğini temsil eden bir ideoloji olarak ortaya atılmıştır. Ancak kendisiyle eş zamanlı olarak ortaya çıkan nasyonal sosyalizm ve falanjizm gibi akımlar da amaç ve uygulamalar bakımından bir italyan ideolojisi olan faşizme yakın oldukları için faşizme bağlı siyasî hareketler olarak tanınmışlardır. Aşırı milliyetçi ve anti-komünist bir hareketin italya dışında "faşist" olarak nitelenmesinin ilk örneği Avusturya'da görülmüştür. Avusturyalı anti-komünist aşırı milliyetçilerin ideolojisi Avusturya faşizmi (Austrofaschismus) olarak isimlendirilmiştir. Aynı zamanda, Almanya'da komünistler, nasyonal sosyalistleri kendi propagandaları gereğince "faşistler" (faschisten) olarak isimlendirmişlerdi.
Bir rejimin faşist olarak nitelendirilebilmesi için, o rejimin ideolojisinin milliyetçi olması ve milletin varlık ve çıkarlarını her şeyin üstünde tutması gereklidir. Bu yönüyle halkçılığı da içermeli ve sadece zenginlerin veya işçilerin değil, milletin bütün fertlerinin refahını sağlamayı hedeflemelidir. Bu hedefe ulaşmak için ise ekonomi üzerinde sıkı bir devlet kontrolü uygulamak, işçi ücretlerinin yeterli olmasını sağlamak, keyfi işten çıkarmaları önlemek, hayat pahalılığının önüne geçmek için fiyat kontrolü uygulamak gibi önlemler uygulamak faşizmin politikalarındandır. Faşizm, sınıflar arasındaki çelişkileri ortadan kaldırmayı öngörür. Bu yönde devlet eliyle korporatif sendikalar kurulur ve işçi ile işveren arasında anlaşma sağlanır. Toplumdaki yoksul ve orta sınıfın ihtiyaçları devlet tarafından en iyi şekilde karşılanır; örneğin Almanya'da çıkan toprak yasasıyla köylülerin topraklarının ipotek yoluyla ellerinden alınmasının önüne geçilmiş ve fırsatçı sermayenin köylüyü sömürmesi engellenmiştir.
Faşizmin amacı bir toplumu birlik-beraberlik, ulusal değerler, tarih bilinci, vatan-bayrak-devlet üçlemesi, halkçılık ve devletçilik gibi anlayışların altında bütünleştirmektir. Vatansever ve milliyetçi olmakla birlikte -özellikle de nasyonal sosyalizmde- ırkçı boyutlara varabilmektedir. Milliyetçi veya ırkçı fikirlerin benimsenmesi ülkelere göre değişmektedir; örneğin italyan faşizminde "italyan vatandaşlığı" kavramı ön plandayken, Alman nasyonal sosyalizminde ise "Alman kanı taşıma" düşüncesi ön plandadır. Mussolini'nin doktrininde vatandaşlık kavramı vurgulanırken, Hitler'in doktrininde ise kan bağı vurgulanmaktadır. italyan faşizmi milliyetçidir, Alman nasyonal sosyalizmi ise ırkçıdır.
Faşist yönetimlerin başa geçmesi Almanya ve italya'da demokratik yollarla gerçekleşmişken, ispanya'da ise iç savaş sonucunda gerçekleşmiştir. Tarihe baskıcı rejimler olarak geçen bu yönetimler, mevcut oldukları ülke halkının çoğu tarafından, özellikle de Almanya'da desteklenmişlerdir. 1922'de Benito Mussolini italya kralı tarafından başbakan olarak atanmış, 1924 seçimleri sonucunda ise % 61.3 oy alarak Faşist Parti'nin iktidarda kalması kesinleşmiştir. Almanya'da 1933'te yapılan demokratik seçimlerin sonucunda Nasyonal Sosyalist Alman işçi Partisi % 43.9 oy alarak iktidara gelmiş, Adolf Hitler başbakan olmuştur. Faşist yönetimlerin başta bulunduğu Almanya ve italya'da ekonomik, siyasi, askeri, sanatsal ve kültürel alanlarda ilerlemeler kaydedilmiştir. Ancak bu ilerlemeler II. Dünya Savaşı'nın sonunda yok olmuş ve faşist yönetimler devrilmiştir.
insanlık bir insana nasip olan en büyük hediyedir. Anlayış en büyük zenginlik, kardeşlik en güzel onurdur, barış en güzel mutluluk...
Barış ve barış sadece barış...
Kan çözüm değil.
Faşizm, ilk olarak Benito Mussolini tarafından Ulusal Faşist Parti'nin kurulması ile ortaya çıkan, otoriter devlet üzerine kurulu bir radikal milliyetçi yönetim sistemidir. ilkeleri ve öğretileri "Faşizmin Doktrini" adı altında Giovanni Gentile tarafından yazılmıştır. 20. yüzyılın başlarında Benito Mussolini'nin sistemini örnek alarak doğan nasyonal sosyalizm (nazizm) ve falanjizm gibi akımlarla beraber faşizm iyice güçlenen bir ideoloji olmuştur.[1][2]
Milliyetçi işçi hareketlerinden ilham alan ilk faşist hareketler, italya'da I. Dünya Savaşı sıralarında; sol fikirleri, sağcı ve milliyetçi unsurlarla birleştirerek; komünizme, marksist sosyalizme, liberalizme, demokrasiye ve geleneksel sağcı muhafazakârlığa karşı olarak ortaya çıkmıştır. Faşizm, geleneksel siyasal yelpazede genelde aşırı sağa konulsa da, siyaset bilimciler tarafından bu tanımın yeterli olmadığı tartışılmıştır.[3][4]
Faşistler kendi uluslarını; ulusal camianın kitlesel seferberliğini teşvik eden totaliter bir devlet yoluyla bütünleştirmeyi amaçlarlar[5][6] ve faşist ideolojiye uygun ilkelerle birlikte ulusu örgütlemeyi hedefleyen devrimci siyasal harekete önayak olan bir öncü partiye sahip olmayla nitelenirler.[7] Liberalizme, demokrasiye, marksist sosyalizme ve komünizme muhalif faşist hareketler; devlete ihtiram, güçlü bir lidere bağlılık ve aşırı milliyetçilik ile militarizme verilen önem gibi ortak özelliklere sahiptir. Faşizm, siyasal şiddeti, savaşı ve emperyalizmi; ulusal ihyaya ulaşmak için bir araç olarak görür[5][8][9][10] ve güçlü ulusların, daha güçsüz ulusların yerine geçerek topraklarını genişletmeye hakkı olduğunu ileri sürer.[11]
Faşizmi bir dünya görüşü olarak benimseyen italyan lider Benito Mussolini'nin 1922'de italya’da iktidara gelmesinin ardından, Mussolini iktidarı döneminde, italya'da resmi ideoloji olarak yürütülmüştür. Kısa süre içerisinde genel anlamıyla baskıcı, otoriter rejim anlayışını betimler bir nitelemeye dönüşmüş ve nasyonal sosyalizm başta olmak üzere, anti-demokratik ve otoriter ideoloji ve yönetim sistemlerinin tamamına halk tarafından verilen genel bir isim halini almıştır.
Kavramın kökeni Antik Roma yöneticilerinin geniş hükümet yetkisini sembolize eden ucunda balta bulunan bir çubuk demetinin adı olan Latince fasces sözcüğünden ileri gelir. Aynı simge daha sonraları Fransız Devrimi sırasında Aydınlanma anlamında, halkın elindeki devlet gücünü temsil etmek üzere kullanılmıştır. Söz konusu sembol birtakım değişikliklerle 1926 yılından itibaren italya'nın resmi devlet sembolü olmuştur. Sembolün üçlü anlamı, yani devlet gücü, halk mülkiyeti ve birliktelik Mussolini'nin propagandasında kullanılmıştır.
Faşizm, baskıcı rejimleri tanımlamak için kullanılan genel bir terim olmadan önce, asıl olarak italyan milliyetçiliğini temsil eden bir ideoloji olarak ortaya atılmıştır. Ancak kendisiyle eş zamanlı olarak ortaya çıkan nasyonal sosyalizm ve falanjizm gibi akımlar da amaç ve uygulamalar bakımından bir italyan ideolojisi olan faşizme yakın oldukları için faşizme bağlı siyasî hareketler olarak tanınmışlardır. Aşırı milliyetçi ve anti-komünist bir hareketin italya dışında "faşist" olarak nitelenmesinin ilk örneği Avusturya'da görülmüştür. Avusturyalı anti-komünist aşırı milliyetçilerin ideolojisi Avusturya faşizmi (Austrofaschismus) olarak isimlendirilmiştir. Aynı zamanda, Almanya'da komünistler, nasyonal sosyalistleri kendi propagandaları gereğince "faşistler" (faschisten) olarak isimlendirmişlerdi.
Bir rejimin faşist olarak nitelendirilebilmesi için, o rejimin ideolojisinin milliyetçi olması ve milletin varlık ve çıkarlarını her şeyin üstünde tutması gereklidir. Bu yönüyle halkçılığı da içermeli ve sadece zenginlerin veya işçilerin değil, milletin bütün fertlerinin refahını sağlamayı hedeflemelidir. Bu hedefe ulaşmak için ise ekonomi üzerinde sıkı bir devlet kontrolü uygulamak, işçi ücretlerinin yeterli olmasını sağlamak, keyfi işten çıkarmaları önlemek, hayat pahalılığının önüne geçmek için fiyat kontrolü uygulamak gibi önlemler uygulamak faşizmin politikalarındandır. Faşizm, sınıflar arasındaki çelişkileri ortadan kaldırmayı öngörür. Bu yönde devlet eliyle korporatif sendikalar kurulur ve işçi ile işveren arasında anlaşma sağlanır. Toplumdaki yoksul ve orta sınıfın ihtiyaçları devlet tarafından en iyi şekilde karşılanır; örneğin Almanya'da çıkan toprak yasasıyla köylülerin topraklarının ipotek yoluyla ellerinden alınmasının önüne geçilmiş ve fırsatçı sermayenin köylüyü sömürmesi engellenmiştir.
Faşizmin amacı bir toplumu birlik-beraberlik, ulusal değerler, tarih bilinci, vatan-bayrak-devlet üçlemesi, halkçılık ve devletçilik gibi anlayışların altında bütünleştirmektir. Vatansever ve milliyetçi olmakla birlikte -özellikle de nasyonal sosyalizmde- ırkçı boyutlara varabilmektedir. Milliyetçi veya ırkçı fikirlerin benimsenmesi ülkelere göre değişmektedir; örneğin italyan faşizminde "italyan vatandaşlığı" kavramı ön plandayken, Alman nasyonal sosyalizminde ise "Alman kanı taşıma" düşüncesi ön plandadır. Mussolini'nin doktrininde vatandaşlık kavramı vurgulanırken, Hitler'in doktrininde ise kan bağı vurgulanmaktadır. italyan faşizmi milliyetçidir, Alman nasyonal sosyalizmi ise ırkçıdır.
Faşist yönetimlerin başa geçmesi Almanya ve italya'da demokratik yollarla gerçekleşmişken, ispanya'da ise iç savaş sonucunda gerçekleşmiştir. Tarihe baskıcı rejimler olarak geçen bu yönetimler, mevcut oldukları ülke halkının çoğu tarafından, özellikle de Almanya'da desteklenmişlerdir. 1922'de Benito Mussolini italya kralı tarafından başbakan olarak atanmış, 1924 seçimleri sonucunda ise % 61.3 oy alarak Faşist Parti'nin iktidarda kalması kesinleşmiştir. Almanya'da 1933'te yapılan demokratik seçimlerin sonucunda Nasyonal Sosyalist Alman işçi Partisi % 43.9 oy alarak iktidara gelmiş, Adolf Hitler başbakan olmuştur. Faşist yönetimlerin başta bulunduğu Almanya ve italya'da ekonomik, siyasi, askeri, sanatsal ve kültürel alanlarda ilerlemeler kaydedilmiştir. Ancak bu ilerlemeler II. Dünya Savaşı'nın sonunda yok olmuş ve faşist yönetimler devrilmiştir.
Türk topraklarında kürtçülük yapan pkk sempatizanlarıdır.
Barış isteyen, bu ülkeye barış getirmeyi vaad eden sik kırıklarının gerçek yüzünü şu son dönemlerde çok iyi gördük kimse şüphe etmesin.
Barış isteyen, bu ülkeye barış getirmeyi vaad eden sik kırıklarının gerçek yüzünü şu son dönemlerde çok iyi gördük kimse şüphe etmesin.
Aksanlı bir güldürmece kadar komik insan topluluğudur.
Kardeş sen parmak vermişsin adamlar kol ister. Parmağı veren, kolu gösteren sensin. Senin ve ailenin oy verdiği bir parti bu gün herşeyin sorumlusu olan.
O masum gençler değil. Aklı yıkanan gençler değil...
Siyaset ve politikanın varlığını kabul ettirdiği bir dünyada ırksal kökenli kaynaklar ve vatan amaçlı konseptler sadece birilerine piyonluktur.
Siz ömrümüzü harcarsınız birileri iki imzayla yerinize karar alır.
Olayın tabanına inin derim.
Kardeş sen parmak vermişsin adamlar kol ister. Parmağı veren, kolu gösteren sensin. Senin ve ailenin oy verdiği bir parti bu gün herşeyin sorumlusu olan.
O masum gençler değil. Aklı yıkanan gençler değil...
Siyaset ve politikanın varlığını kabul ettirdiği bir dünyada ırksal kökenli kaynaklar ve vatan amaçlı konseptler sadece birilerine piyonluktur.
Siz ömrümüzü harcarsınız birileri iki imzayla yerinize karar alır.
Olayın tabanına inin derim.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar